Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Moskova ziyareti “günübirlik” ama “uzun soluklu” olacağının, iki ülke arasında “stratejik açı daralma” ve “derinlik kazanma” sürecinin ciddi bir adımı.
...................
Zamanın ruhu bunu gerektiriyor.
ABD’nin Rusya’ya ekonomik yaptırımları ve Türkiye’ye baskı hamleleri bu iki komşu ülkeyi yakınlaşma seçeneğine itmekte.
Şöyle ki...
...................
ABD Türkiye’nin istediği Patriot füze savunma sistemini vermedi.
Türkiye bu ihtiyacını Rusya’dan S-400 füze savunma sistemiyle karşıladı.
Gerçi henüz teslim alınmış değil ama anlaşma imzalandı. Üretim sürüyor. Türkiye 1 milyar dolar ödeme yaptı.
“Birlikte üretim” için geleceğe dönük proje bu anlaşmanın bir parçası.
İşte bu aşamada ABD tornistan yaptı.
“S-400’leri almanız NATO savunma sistemine aykırıdır. NATO teknolojik sırlarının sızmasına neden olabilir. Anlaşmayı iptal edin. Patriotları verelim...”
Artık çok geçti...
Türkiye sözünden dönemezdi.
Ayrıca...
S-400’lerden vazgeçip Patriot’lara -hani mesela- döndüğünü düşünelim, ABD’ye güvenilmez.
Bir bakarsınız, Senato ya da Temsilciler Meclisi engelleme kararı almış.
....................
Türkiye bir formül için ABD’ye “Ortak teknik komisyon kuralım, çözüm üretsin” önerisinde bulundu.
Şimdilik ABD buna yanaşmıyor.
Tam tersine...
Türkiye’ye “F-35 uçaklarının teslimini dondurdu. Türkiye’deki F-35 yer tesislerinin teknolojik yapımında da frene bastı. S-400 alırsan sana F-35 yok” mesajını verdi.
Ardından bir adım daha...
“Türkiye’yi F-35 ortak yapım sürecinden çıkarabiliriz. Türkiye’de üretilen F-35 parçalarını başka bir kaynaktan sağlayabiliriz. Bu da üretimde sadece 3 aylık bir gecikmeyle atlatılabilecek bir küçük sorun...”
Abanın altından bir sopa daha gösterildi:
“Türkiye çıkarılıp yerine F-35 üretiminde Yunanistan’ı ortak alabiliriz...”
Yani...
Ege ve Doğu Akdeniz’de sular ısınırken, Türkiye’nin F-35’lerle elde edeceği hava üstünlüğünün önlenmesi gibi bir durum.
.......................
Yazının başlarına dönelim.
“Zamanın ruhu” Türkiye’yi F-35’lere alternatif aramaya yönlendiriyor.
Bu alternatif de Rusya’nın “5. nesil savaş uçağı” SU-57’ler.
Bunlar da radara yakalanmamak üzere tasarlanmış hayalet uçaklardan.
1 kişilik...
19.80 metre uzunluğunda, boş ağırlığı 18 ton, yüklü ağırlığı 25 ton...
Ses üstü hızda uçuyor (1.500 km, süpersonik) 20 bin metre yüksekliğe kadar çıkabiliyor.
Bunların ihracat onayı da çıktı.
Rusya’yla ortak üretim anlaşması yapılabilir.
Tıpkı...
S-400 füzesavar sistemlerini almakla ABD’yi “Bizim Patriotları alın” çizgisine getirmek gibi, “SU-57’lerle de ABD F-35’lerinin teslimi için terbiye edilebilir mi?”
Bir görüş...
“ABD’nin anladığı dil bu!..”
Madalyonun diğer yüzünde ise “NATO’dan koparılmaya kadar götürür mü bu son hamle?” sorusu var.
.......................
İpler daha da gerilir ama “kopma” ihtimali çok uzar.
ABD ve NATO Karadeniz’e de çıkmak isterken Boğazları elinde tutan kilit ülke Türkiye’yi gözden öyle kolay kolay gözden çıkaramaz.
O Türkiye ki...
Suriye ve Ortadoğu üzerinde de kilit ülke.
Ve Rusya seçeneğini de göstererek anahtarını kimseye vermeyerek elinde tutmayı sürdürüyor.