CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu dün grupta “erken yerel seçim çağrısı” yaptı.
Şöyle bir inanış vardır:
“Türkiye’de iki şey konuşulmaya başlandı mı arkası gelebilir; erken seçim ve hapishanedekilere af...”
Gazeteciler Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “Erken yerel seçim olur mu?” soruları yöneltiyor.
Gazete köşelerinde bu olasılığa işaret edenler çoğalmakta.
Şimdi de ana muhalefet lideri...
......................
Bu olasılık yükselişte mi?
Söylemlere bakılırsa öyle gibi... Hatta “yerel seçim” diye başlar, “erken genel seçim” giderek “Cumhurbaşkanı seçimi de öne alınsın”a kadar varabilir.
Ancak...
Bir de söylemlerin altındaki siyaset gerçeğine bakalım.
“Erken yerel seçim”e neden gidilir?
AK Parti -bütün seçim sonuçlarına bakarak görülüyor ki- genel seçimlerde kazandığının altında oy alıyor.
O halde neden durduk yerde 2019 genel seçimlerinin ve Cumhurbaşkanı seçiminin önüne olumsuz bir psikoloji koysun?
Olsa olsa... Şimdilik uzak ihtimal görünse bile, genel seçimleri ve Cumhurbaşkanı seçimini öne alıp, daha sonra yerel seçimlere rüzgâr yaratmayı düşünebilir.
Peki, hangi gerekçelerle?
......................
1- “Siyaset kilitlenmişse”:
Örneğin...
Tek parti iktidarı değil, birkaç partinin ortak hükümeti varsa...
Ortaklar birbirlerine düşmüşse. Hükümet edilemez bir durum oluşmuşsa, çözüm seçime gitmek, halkın iradesine başvurmaktır.
Örneğin...
2002’de AK Parti’yi tek başına iktidar yapan erken seçime artık iş yapamaz hale düşmüş Ecevit’in koalisyon hükümeti yüzünden gidilmişti.
2- “Hükümet azınlıkta kalmışsa”:
Hükümetin artık Meclis çoğunluğuna dayalı bir tabanı kalmamışsa ve de yeni bir hükümet oluşturacak çoğunluk formülü sağlanamıyorsa erken seçime gidilir.
3- “Seçim sandığından iktidar çıkmamışsa”:
Zamanında bir genel seçim yapılmış fakat sandıklardan tek partinin iktidarı çıkmamıştır.
Çeşitli koalisyon hükümeti formülleri denenmiş ama hiçbiri tutmamıştır.
Çözüm için yeniden sandıklar kurulur.
Son seçim işte böyle bir zorunlukla yapılmıştı.
4- “Baskın seçim”:
İktidardaki parti havayı kendisi için uygun bulur.
Sahip olduğu Meclis çoğunluğuna dayanarak bir “baskın seçim” yaparsa yeniden iktidar olacağını hesaplayarak sandıkları kurar.
5- “Rejim kaygısı”:
Türkiye’nin de geçmişte yaşadığı gibi “darbe olasılığının” arttığı dönemlerde “seçimlere gitmenin caydırıcı olduğu” düşünülebilir.
12 Eylül 1980 darbesine giden süreçte Süleyman Demirel’in AP’si ile Bülent Ecevit’in CHP’sinin bir “büyük koalisyon kurması” önleyici tavır olarak görülüyordu.
Halkın ciddi çoğunluğuna dayalı bu iki partili “Büyük koalisyon kurulur ve bir süre sonra da bu hükümetle seçimlere gidilir” deniyordu.
Büyük koalisyon kurulamadı.
Türkiye kaos içindeyken darbenin ayakları altına yürüyeceği yolun taşları döşenmiş oldu.
......................
2017 Türkiye’sinde yukarıda sıraladığım şartların hiçbiri için “var” denemez.
O halde “Neden erken seçim?” Halka anlatılması zor...
“Tek değişken, Meral Akşener’in partisi” hesapları değiştirir mi?