Moskova’daki zirve sonrası basın toplantısında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın söyledikleri “Altı çizilerek” okunmalı: “Normalleşme sürecinin sonuna geldik. Artık -normalleşme- kelimesini telafuz etmeyelim.” Umut verici bir söylem... Ama... “Nereden nereye... neler pahasına...”
.................
İsmet İnönü’den bir söylem:
“Harbin başında yapılan hata, sonuna kadar yakanızı bırakmaz...”
Öyle “sıradan” bir söz değil, bir “vecize” bu.
.................
Hatay da, “18-20 saniye sınır ihlali yaptı” diye Rus savaş jetini vurup düşürmeseydik, Türkiye’ye çok pahalıya mal olan faturaları ödemek zorunda kalır mıydık?
Hele olaydan sonra hemen, “üzüntü” mesajı verilmemişse... Bunun yerine “savunma anlaşması hükümlerini” hatırlatarak NATO’ya başvurulmuşsa... Dönemin Başbakanı Davutoğlu, Rus jetini düşüren Türk F-16’larına “Ben emir verdim” demiş ve ipler kopmuşsa...
HHH
Sonuç malum. Hep birlikte ceremesini çektik.
..................
Dünkü zirveyle iklim normallerine dönüşte hayli mesafe alınmış görünüyor.
Vize kısıtlamasının kalkmasında ilk adım olarak firmalara “İş seyahatleri” için vize aranmayacağı
Rus turistlere Putin’in “güvenlik” teminatı vermesi...
Nükleer santral ve “Türk Akımı projelerinde gaza basılması...
Karşılıklı 4 anlaşma için atılan imzalar....
“Suriye’nin toprak bütünlüğü” liderlerin görüş birliği...
“Suriye’de çözüm” yolunda birlikte yürütülen başarılı çizgiye ‘devam’ açıklaması...
......................
Ama...
Hâlâ çok önemli ve belki de “en önemlisi” diyebileceğimiz “soruna” işaret etmekte yarar var.
Güney sınırımız boyunca uzanan “PYD kantonları (!)” Suriye ve Arap ülkeleri ile aramızdaki iletişimi kesecek bir koridor oluşumunun eşiğine geldi.
YPG kontrolündeki Menbiç Türkiye için “çıbanbaşı...”
Cumhur-başkanı Erdoğan, El Bab’da harekâtın tamamlanmasından sonra sıranın “Fırat’ın batısındaki Menbiç olduğunu” açıkladı.
Aradan geçen süreye rağmen bir hareket yok.
Sanki TSK takviyeli ÖSO için “kare dondu...”
..................
Buna karşılık YPG’nin elindeki Menbiç’te, ABD bayraklı askeri araçlar vızır vızır işliyor. Oradaki ABD askerlerinin kollarında kırmızı yıldızlı YPG armaları fotoğraflanıyor ve dünya medyasına servis ediliyor.
“Menbiç’e gelen karşısında ABD’yi bulur” mesajı mı?
Bu yetmezmiş gibi...
Menbiç’in etrafını Rusya’nın himayesindeki Suriye rejim güçleri sardı. YPG’yi koruyan bir ‘caydırıcı’ tampon bölge oluşturdu.
Suriye rejim askerlerinin kollarında da gene “YPG armaları...”
Bu görüntüler de dünya medyasına servis edildi.
PYD’nin Moskova’da “temsil bürosu” açıldı.
HHH
Türkiye’nin “terörist” tanımlaması yaptığı “PYD/YPG”ye ABD’den sonra Rusya da şemsiye açmış bulunuyor.
Dünkü ortak basın toplantısında Putin bu -bize göre- “olumsuz manzarayı” değiştirecek ifadeler kullanmadı. “Teröristlere karşıyız” gibi “genel” bir ifadeyle yetindi. “Renk vermedi” denebilir.
......................
Oysa Erdoğan - Putin görüşmesinden sonra beklenen asıl bu “ciddi” sorunun aşılıp aşılmayacağıydı.
Aşılacaksa nasıl?
İsmet Paşa’nın vecizesi -Moskova’da atılan bu son olumlu adımlara rağmen- ne yazık ki hâlâ tamamen geride kalmış değil.
Umarız ki “Menbiç çıbanbaşının ufuneti” fazla uzatmadan ortadan kalksın.
