En yanlış tavır “seçimi veto”, “sandığa veto” olurdu.
Yaratacağı bütün olumsuzlukların ötesinde “millete inanmıyorlar” damgasına davetiye çıkarılmış olurdu.
1950’lerin ortalarından itibaren “sine-i millete dönmek” dile getirilmeye başlanmıştı.
CHP milletvekillerinin istifa ederek, meclisten çekilmeleri...
Zaman zaman bu söylem gündeme taşınsa da hiçbir zaman pratiğe geçirilmedi.
“Sandığı boykot” da “sine-i millete dönüşün” bir türevidir.
Sonu “çözüm” değil “düğüm” olurdu.
........................
Ankara’da CHP karargâhının bazı kurmayları “sandığa boykot” konuşurken, Ekrem İmamoğlu Sultanbeyli’deydi.
YSK kararını öğrenince ters köşe yaptı.
“Her şey çok güzel olacak...”
Hashtag salgını...
“Zaten bırakmazlardı İstanbul’u” karamsarlığı, yılgınlığı, psikolojik çöküntüsü ve “sandığa gitmem gari” küskünlüğünü yaratmadan YSK kararı “umut rüzgarı” üretti.
Sosyal medyada “her şey çok güzel olacak” trend topic...
Bu bir “spontane” ruh hali mi yoksa “iletişim ustalığı” mı?
İkisi de olabilir ama bir İmamoğlu siyaset klasiğidir.
Sandığa nasıl yansıyacak, 23 Haziran gecesi göreceğiz.
Fakat...
23 Haziran skorundan çok daha geniş bir anlamı ve olumlu yanı var.
Bu söylem siyasete makas değişimi yaptırdı.
Sertliğe uzanan bir yolun daha başında “demokratik yarış” güzergâhına geçti Türkiye.
Özellikle kararın kararttığı diğer yarıda “hırçınlık, reaksiyon” dalgalarının üzerine çıkan bir “her şey çok güzel olacak” umut ışığı.
Bu bir “demokrasi terapisidir.”
82 milyonun tamamına da iyi gelir.
........................
Yarışın depar çizgisine de bakalım.
Türkiye Komünist Partisi adayı ve diğer marjinal sol adaylar ile sol eğilimli bağımsız adaylar, “çekildiklerini” açıkladılar.
Bunlar “0.” oranların toplamı olacaktır.
Öyle görünüyor ki, Ecevit’e vefa izleri taşıyan DSP’nin de Büyükşehir Belediye adayı çıkarmaması ihtimali ağırlık kazanmakta.
İmamoğlu için yüzde 1 hatta yüzde yarım belirleyici önemde olabilir.
SP’nin (Saadet Partisi) aday göstermesi mi, göstermemesi mi İmamoğlu için daha yararlı olur.
“Gösterirse AK Parti adayı oylarına tırmık atar” görüşü var.
Ama...
“Binali Yıldırım’ın oylarından tırtıklansa da, İmamoğlu’na oy yazmaz” ihtiyat kaydını da yazın bir yana.
Buna karşılık “göstermezse, SP’nin AK Parti’ye tepki oyları doğrudan İmamoğlu’na yazılır” görüşü de ağırlıklı.
“İYİ Parti’nin aday göstermeyeceği” zaten belli.
Ve...
Yaz tatilini 23 Haziran sonrasına erteleyenler.
31 Mart’ta sandığa gitmemiş olanlar.
CHP’nin “11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve eski Başbakan Davutoğlu’nun sosyal mesajlarıyla tavır alacağını umdukları küskün AK Partililer.”
Bunlar “her şey çok güzel olacak” başlığı altında toplanıyor.
.........................
Öte yandan...
Cumhur ittifakı İstanbul’a “ikinci fetih” psikolojisiyle yürüyecek.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli bu kez 31 Mart’ta olduğu gibi diğer illerde görünmek zorunda değiller.
23 Haziran’a kadar 24 saat tam gün ve gece seçime ağırlık koyacaklar.
Bir kez daha işin “seçimin VAR hakemi” olan “YSK’ya gitmeden” işi bitirmek istiyorlar.