Dün “FED’in karşılık-sız para bastığını ve ABD devletinin, hazinesinin FED’de 1 dolarlık bile hissesinin olmadığını” yazmıştım.
Şu bilgiyi de vermiştim:
“Çeşitli eyaletlerin 12 merkez bankasından oluşan FED’in hisseleri 12 aile ve 300 dolaylarında banka ve şahsın elinde. Bastığı parayı bankalara borç veriyor, faiz alıyor, ABD hazinesinin boş tahvillerini de satın alarak büyük gelir sağlıyor.”
......................
FED’in hissedarları olan bankalar şöyle:
Rothschild Bank of London
Warburg Bank of Hamburg
Rothschild Bank of Berlin
Lehman Brothers of New York
Lazard Brothers of Paris
Kuhn Loeb Bank of New York
Israel Moses Seif Banks of Italy
Goldman, Sachs of New York
Warburg Bank of Amsterdam
Chase Manhattan Bank of New York
.......................
Görülüyor ki doların arkasında İngiltere, Almanya, Fransa, İtalya ve Hollanda bankaları da var.
Musevi aileler ağırlıklı.
12 merkez bankası içinde en etkili olan ve diğerleri üzerine ağırlık koyabilen New York FED’in de hissedarları ilginç:
National Bank of New York
James Stillman National City Bank, New York
Mary W. Harnman
National Bank of Commerce, New York
A.D. Jiullard
Hanover National Bank, New York
Jacob Schiff
Chase National Bank, New York
Thomas F. Ryan
Paul Warburg
William Rockefeller
Levi P. Morton
M.T. Pyne
George F. Baker
Percy Pyne
Mrs. G.F. St. George
J.W. Sterling
Katherine St. George
H.P. Davidson
J.P. Morgan (Equitable Life/Mutual Life)
Edith Brevour T. Baker.
........................
Peki, nasıl oldu?
Federal Reserve Kanunu’nu Kongre’den geçirmeye çalışan önceki girişimlerden sonra, yukarıda sıralanan bankerler Woodrow Wilson’un başkanlık kampanyasını fonlamıştır.
Willson da onlara FED Kanunu’nu imzalama sözü vermiştir.
Ve...
1913 yılında banker Rockefeller’in anne tarafından büyükbabası Nesol Aldrich adlı senatör müthiş bir zamanlamayla FED Kanunu’nu Kongre’ye getirmiştir.
Yaklaşan Christmas tatili için Temsilciler Meclisi üyeleri ve senatörlerin Washington’dan ayrılmalarını fırsat bilerek, salondaki az sayıda kişinin el kaldırmasıyla kanun kabul edilmiştir.
Başkan Willson da imzalamıştır.
Başkan Willson sonraları pişmanlığını “Farkında olmadan ülkemi mahvettim” sözleriyle dile getirmişti.
..........................
Hâlâ Kongre’yi oluşturan “seçilmişler” bu bankerler tarafından desteklenmekte.
Hafta sonları Kongre üyeleri hayli cömertlik gösteriyorlar. İlaveten...
1930’lardan itibaren FED medya alımlarına da başlamıştır.
Günümüzde çoğunun sahibi ya da önemli ölçüde etkileme gücüne sahip.
Medyadan değil ama seçilmişlerden tek tük de olsa FED imparatorluğuna karşı sesler duyulmakta.
Bunlardan biri olan Temsilciler Meclisi üyesi McFadden şöyle diyor:
“Hiçbir kişi veya kuruluş Federal Reserv kurulu ve Federal Reserv bankalarını işleten kibirli kredi tekellerinden daha fazla güç sahibi değildir.
Buradaki her şeyi ve tüm dış işlerimizi kontrol ediyor, kendi iradesiyle siyasi iktidarlar oluşturuyor.
Ve yok ediyor.
Bunlar Amerika’nın tüm milli borcunu ödemeye yetecek kadar parayı soymuşlardır.”
........................
İşte “dolar belasının” cemaziyelevveli.