24 Haziran’a kadar Türkiye’nin önüne 4 sandık kurulmuş bulunuyor.
24 Haziran’da- ki 2 sandık malum.
Cumhur-başkanı ve milletvekili seçimleri...
Diğer 2 sandık ise Türkiye’nin en az 50 milyonunun ilgi odağı.
Bunlardan Galatasaray Genel Başkanlığı seçimi tamam.
Diğeri ise Fenerbahçe Genel Başkanlığı seçimi.
Aziz Yıldırım mı, Ali Koç mu?
Futbol sadece yeşil sahada oynanmıyor.
12. oyuncu denen tribündeki taraftarlar ve 10 milyonlarca tutkunu olduğu renkler damarlarında akanlar...
Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş’ın büyük siyasi partiler kadar tabanları var.
...................
Galatasaray’da genel başkanlığı Mustafa Cengiz, diğer 3 adayın toplamından fazla oy alarak kazandı.
2. olan bir önceki başkan Dursun Özbek’e büyük fark attı.
Sarı kırmızılı kulüpte “mektepliler” denilen “Galatasaray Lisesi mezunlarının” oy ağırlığı belirleyici olur.
Öyle bir üyelik sistemi vardır ki dışarıdan yeni alınan üyelerle mektepliler arasındaki mektepliler lehine durum hiç değişmez.
Bu bakımdan, Galatasaray mezunu olmayan Mustafa Cengiz’in büyük fark atarak kazanması “mekteplilerden de oy almış olduğunu” gösterir.
Galatasaray mezunları “sağduyulu” analiz yapmış, oy kullanmışlar.
...................
Ancak...
Burada iki Galatasaraylı yazar arkadaşımın güçlü kalemleriyle, gerçekçi uyarılarıyla sandık sonuçlarında etkili olduklarını düşünüyorum.
Önce kadim arkadaşım Hıncal Uluç.
Galatasaray Gençlerbirliği’ne yenildiğinde müthiş bir moral yıkıntısı olmuştu.
“Bu takım artık şampiyonluğu unutsun” psikolojisi kapkara bulutlar gibi ufkumuzu kapatmıştı.
Ve bir gün sonrasında Hıncal’ın köşesindeki yazısı beni çok şaşırttı.
Hıncal “Galatasaray artık şampiyon olur” diye yazmıştı.
Gerekçesini şöyle açıklıyordu:
“Arka arkaya müthiş hatalar yapan Fatih Terim Hocamı kendine getirecek bir şok tokadı oldu bu. Şimdi, o eski Terim’e döner ve Galatasaray’ı şampiyonluğa taşır...”
Hıncal’ın lazer gibi keskin zekâsıyla koyduğu teşhis sonraki haftalarda doğrulandı.
Terim ve aslanları art arda maçları kazanarak şampiyonluk ipini göğüsledi.
...................
Sandıklara dönelim.
Hıncal Uluç seçimli kongreden hemen önce 23 Mayıs Çarşamba günü bu kez de “Galatasaray’ın sonu geliyor” başlığıyla bir yazı yazdı.
Galatasaray kongresinde oy kullanacakların kulaklarında gonk çalarcasına uyarıyordu.
“Mustafa Cengiz’in kazanmaması için Dursun Özbek’in yanı sıra 2 genel başkan adayının daha ortaya çıktıklarını, böylece oyların bölüneceğini” vurguluyordu.
Dursun Özbek için yazdıklarını tekrarlamıyorum ama gerçekten etkiliydi satırlar.
Fatih Altaylı kardeşim de aynı uyarıyı, adeta, sandığa gidecek kongre üyelerine omuzlarından sarsa sarsa yaptı satırlarında.
“Mektepli” olan Fatih’in dönem arkadaşları, abileri ve kardeşleri üzerinde “içeriden biri” olarak yankılar yaptığına tanığım.
Uyarılarıyla -zaten oluşmuş- “dip dalgayı” yükselttiler.
...................
Ve şimdi Fenerbahçe Genel Başkanlığı için sandıklar kuruluyor.
Ali Koç ve 20 yıllık Başkan Aziz Yıldırım karşı karşıya.
Fenerbahçe kongre üyelerini etkileyecek güçte medya dünyasından kanaat önderleri -galiba- yok. Ama...
Ali Koç lehine çok güçlü bir “dip dalganın” yükseldiğini hissediyorum.