24 Haziran’da seçim...
Dün Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin görüşmesinin sonucu “erken seçimden” de daha yakına sandıkların kurulması...
30 Ocak 2018 tarihinde bu köşedeki yazımın başlığı şöyleydi:
“Baskın seçim mi?”
..............
Yazı şöyle başlıyordu:
Demokrasilerde “baskın seçim” diye bir gerçek vardır.
Yıllar önce İngiltere’nin iz bırakan kadın Başbakanı Margaret Thatcher’ın Özal’a ikili görüşmede gülerek, “baskın seçim kararı alarak muhalefeti nasıl da faka bastırdığını anlattığını” dinlemiştim.
Anlatan da Özal’dı.
O da “siyasi yasakların kalmasından hemen sonra” DYP’ye ve referandumdan sonra onun başına geçen Süleyman Demirel’e hazırlanma zamanı bırakmadan “baskın seçim” yapmıştı.
Ayrıca...
Seçimde “zamanlama” önemlidir.
Büyük “ulusal başarı” sonrasında hemen seçime gitmek, bu başarının arkasındaki lidere “oy patlaması” yapar.
“Kıbrıs Barış Harekâtı” sonrasında Başbakan Bülent Ecevit, ortağı Necmettin Erbakan’ın MSP’siyle maraza çıkartmış ve seçime gidilmişti.
Ecevit çok partili demokrasiye geçişten o güne, hatta bugüne kadar CHP’nin aldığı en yüksek oyu sandıktan çıkartmıştı; “yüzde 42...”
Siyasette “zamanlama” yani en uygun “momentumu” yakalamak, oyların üzerine “mıknatıs” etkisi yapar.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve başında bulunduğu AK Parti neden “momentum”u ıskalasın?
Hele “Suriye’ye harekâtın ulusal onurunu” bir de “demokrasinin halk tarafından kurtarıldığı” 15 Temmuz’la örtüştüren bir “takvim yaprağını” elinde tutuyorsa.
Bunu -illa böyle olacak- gibi bir iddiayla değil, sadece “dipnot” olarak yazıyorum.
..............
O zaman bile havada “seçim kokusu” vardı.
Ama...
Genelde “15 Temmuz” tarihinde kesişmekteydi tahminler.
Hatta...
“Ne ilginçtir ki 15 Temmuz 2018 Pazar gününe rastlıyor. Erdoğan’ın şansı” gibi söylemlere de tanık olmuştum.
Fakat... Doğrusu...
Hiç kimse bu kadar yakın bir tarih beklemiyordu.
“Baskın seçim” değil “derhal seçim” bu.
..............
9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel merhumun “Demokrasilerde 1 gün bile uzun zamandır” söyleminin bir kez daha doğrulandığına tanık olduk.
Salı günü Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan “seçimlerin zamanında yani 2019’da yapılacağını” söylemişti.
Hem de 3 kez tekrarlayarak, vurgulayarak.
Ama...
Aradan 24 saat geçtikten sonra “24 Haziran’da seçim” kararının alındığı açıklandı.
..............
Evet...
İktidar karargâhından her ne kadar, her vesileyle “2019’da yapılacak” vurgulanmışsa da siyasetin nabzını iyi tutanlar bir “erken seçimin” ufukta olduğunu görüyorlardı.
“Baskın seçim” ihtimali de bir kenara not edilmişti.
..............
AK Parti ve MHP ittifak kanadında her şey net.
Ama...
Muhalefet partileri belirsizlikte.
“İYİ Parti’nin seçimlere girememesi” ihtimali... Akşener’in “Cumhurbaşkanı adaylığı...”
“CHP adayı kim olacak?”
“SP aday gösterecek mi?”
“İYİ Parti seçime giremezse adaylarının -seçime girme hakkı olan- DP listesinden mi gösterileceği?”
Bunlar ve diğer soruların cevapları önümüzdeki günlerde...
