Çanakkale Zaferi Şeffaf Oda’da
18 Mart Çanakkale Zaferi ve Çanakkale Şehitlerini Anma Günü bağlamında biz de Şeffaf Oda’da Çanakkale ve şehitler konsepti oluşturduk. (CNN’de bir canlı yayın nedeniyle ertelenen programı bu hafta yayınlıyoruz.)
Konuklarım Çanakkale Türküsü yorumlarıyla baba-oğul Paul ve Eren Dwyer ile Vatanım Sensin dizisinin Hilal’i Miray Daner. Programa Çanakkale Türküsü’yle başlıyoruz.
Paul eline gitarı, Eren de kemanı alıyor ve başlıyorlar Çanakkale Türküsü’nü söylemeye... Miray’ın gözleri doluyor. Ardından Miray da seslendiriyor duru sesiyle... Miray, Vatanım Sensin dizisinde de bu türküyü seslendirmişti. Çok beğenilmişti. Miray’ın müthiş bir hayran kitlesi var. Onun adına sosyal sorumluluk projelerine bile imza atıyorlar.
Örneğin… Çocuk Esirgeme Kurumu’nda bir “oyun odası” yaptırılmış. Onun adını taşıyor.
Miray, oyunculuğa 7 yaşında başlamış. Sonra güzel sanatlar lisesinde okumuş. Psikoloji okumak istiyor.
.***
Paul Dwyer, İskoç asıllı bir müzisyen. Türkiye’ye müzik yapmak için 3 aylığına gelmiş. Hem bir kadına hem de bir ülkeye âşık olduğu için dönmemiş. Tam bir Türk, Atatürk’ten bahsedince gözleri doluyor. Geçtiğimiz yıl oğlu Eren ile birlikte internete koyduğu Çanakkale Türküsü milyonlarca izlendi. Herkes çok beğendi. Ardından, İstiklal Marşı, Yiğidim Aslanım, İzmir Marşı.
Şeffaf Oda’da tüm şehitlerimiz için bu simge parçaları seslendiriyorlar.
Bir de Hey Onbeşli’yi…
“Onbeşliler” Çanakkale Savaşı’nda cepheye giden, eski takvime göre 1315 doğumlu gençler...
İLHAM VEREN 9 KADIN
BluTV ekranlarında “9 kızın öyküsü” kadınlara ilham verecek, biyografik bir belgesel.
Çarşamba, Zorlu Center’da onlarla tanıştım. Nasıl da güzel öyküler...
Birkaç örnek...
Süreyya Karagöz Ürgüplü...
Kapadokya’nın her seher vakti semalarında dolaşan balonları simgedir.
Karsu Dönmez Hatay’dan Hollanda’ya göç etmiş bir ailenin kızı. Müthiş bir piyanist, küresel şöhret. Bu pırıltılı kariyerinin yanı sıra Amsterdam istasyonunda mültecilere yardım eden “happy caravan” adlı örgütün de elçisi.
Mizgin Ay dünyanın kendi yaş kategorisinde en hızlı koşan kızı.
Gözü olimpiyatlarda.
Hülya Doğan İzmir itfaiyesinde “itfaiyeci...”
“Bu erkek işidir” diyenleri ters köşeye yatırıyor.
“Yangında birini kurtarmak bilek gücünden çok yürek ister” diyor.
Tuğçe Akgün omurilik felci geçirmiş, hayatına tekerlekli sandalye girdikten sonra kendini spora veriyor. Londra Paralimpik Olimpiyatları’nda Türkiye’yi temsil etti.
Bilgiler için teşekkürler Senem Çapa PR’dan Dilara Boğaz.
GASTRONOMİ ZİRVESİ TÜRKİYE’DE
GASTRONOMİ gezegeninde yerleşmiş yargıları kıran çok ilginç şeyler oluyor. Örneğin...
Lezzet arayışındaki global seyyahların rotasını Roma ve Paris’ten Lima’ya çeviren Peru...
40 yıl boyunca silahların susmadığı Bask bölgesinde “Miro tablolarına” benzeyen tabaklarla misafirlerini büyüleyen İspanya...
Et, balık ve patatesten oluşan mutfağını yenilikçi hale getirerek dünyanın en iyi restoranını kendi başkentinden seçtiren Danimarka... “Kimchi” turşusunu tüm dünyaya pazarlayan
Güney Kore...
***
Gastronomi 2020’lerin dünyasında büyük bir ekonomik güce dönüşecek. Bunun sinyalleri alınmakta. “Yaratıcı ekonomide” ön plana çıkan ülkeler “Dünya Gastronomi Haritasında” da yerlerini alıp markalaşıyor.
Bu bağlamda “Türk Gastronomisi” atağa geçti.
İlk büyük adım -sektör eğitimini İngiltere’de alan, çekirdekten başlayarak mekânı Frankie ile en üst sıralara çıkan- Kaya Demirer’in başında bulunduğu “TURYİD”in etkinliğine işaret edeyim. (Turizm Restoran Yatırımcıları ve İşletmecileri Derneği) TURYİD tarafından düzenlenen “gastronominin endüstri olarak” konuşulacağı “küresel zirve” 29 Mart’ta İstanbul Lütfü Kırdar Kongre Merkezi’nde toplanıyor.
Ekonomi Bakanlığı ile Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin desteklediği zirvede “gastronominin uluslararası markalaşma ve ekonomik büyüme sırları” bu alandaki gastronomi ekonomisi guruları tarafından anlatılacak.
Zirveye katılacak olan BM Kalkınma ve Ticaret Kongresi “UNCTAD” Yaratıcı Ekonomiler Şefi Marisa Henderson, Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan’a, “UNCTAD” Genel Sekreteri’nin konuyla ilgili özel bir mesajını getirecek.
Zirvenin hedefi “Türkiye’nin kültürel özgürlüğünü ve çeşitliliğini sergileyerek sektör dinamiklerini gerçek bir sanayi olma doğrultusunda
harekete geçirmek...”
FRANSIZ LEZZETİ
HER yıl 23 Mart gecesi Fransa’nın dünyadaki 200 dolaylarında büyükelçilik ve başkonsoloslukları ile yer küredeki 3 bin restoranda “Fransız mutfağından ve bağlarından lezzetler” sunulmakta.
Cuma gecesi İstanbul Fransız Başkonsolosluğu’nda, tarihi adıyla “Fransız Sarayı’nda” bu geleneksel davet vardı. Salondaki yuvarlak masaların her birine Fransa’nın küresel ünü olan büyük şeflerinin adı verilmişti. Bu gece için Fransa’dan gelen 3 şefin lezzetlerini tattık, Fransa bağlarından ürünleri yudumladık.
“Good de France” adlı etkinliğin açılış konuşmasını Fransa’nın Ankara Büyükelçisi Charles Fries yaptı.
Ocak ayında kaybedilen ve Lyon’u “Dünya Gastronomi Başkenti” yapan ve “şeflerin şefi” unvanlı “Alain Ducasse” da anıldı.
Başkonsolos Bertrand Buchwalter gene zarif bir düzenlemeye imza atmıştı.
PİPO KADEHLER
LES Ottomans’da “single malt stoch” tadımı damak lezzetlerinin yanı sıra ilginç
deneyimlerle de güzeldi.
Örneğin...
Cam pipo formatında kadehlerle yudumlamak gibi... Mehmet Yılmaz’ın düzenlediği gecede menüye uyumlu stoch’lar sunuldu. Sadece bağlardan gelenler değil, imbikten süzülenler de yemekle sevişebiliyor. Fotoğrafta masa komşum, FB yöneticisi Önder Fırat’ın da bu yöntemi sevdiği yüzünden anlaşılmıyor mu?
