Brüksel, 17 Aralık 2004...
AB-Türkiye Zirvesi toplanmış, Türkiye ile tam üyelik müzakerelerinin başlaması kararının açıklanması beklenmekte.
Ancak...
Saatler geçiyor, açıklamanın yapılacağı salonun sahnesine ne AB’den gelen var, ne Türkiye heyetinden!
Ön sıralarda dönemin İstanbul Belediye Başkanı Kadir Topbaş ile yan yanayız.
İçeriden hiç sızıntı olmadığı için başka şeyler konuşuyoruz.
Topbaş ailesi ünlü “Saray Muhallebicisi zincirinin” sahibi.
Ben de “sakızlı muhallebiye” hastayım ya...
Kadir Bey “her sabah erkenden gelen taze sütlerin o gün kullanıldığını, kalanların hayır kurumlarına gönderildiğini” anlatıyor, “Tatlılarımızda kesinlikle bir gün öncesinin sütünü kullanmayız” diyor.
“Saray’ın” diğer lezzetlerini de konuşurken nihayet taraflar geliyor, sahneye çıkıyor.
Ve...
Tarihi açıklama yapılıyor:
“Türkiye’nin AB’ye tam üyelik müzakerelerinin başlaması için anlaşmış bulunuyoruz.
Müzakereler 5 Ekim 2005’te başlayacaktır.”
Müthiş bir alkış.
Herkesin yüzü gülüyor.
***
Sonrasında tahminler başlıyor.
“2014’te müzakereler biter ve Türkiye AB’ye tam üye olur...”
Hırvatistan da tam üyelik için sırada.
Ama gerimizde.
Bu kez de “Hırvatistan mı, biz mi daha önce üye oluruz?” ekseninde öngörüler.
***
İlerleyen saatlerde “kararın neden bu kadar geciktiğini” öğreniyoruz.
AB tarafı koşullar dayatmış.
Bizim taraf karşı çıkmış.
Saatler akmış.
Nihayet öyle bir noktaya gelinmiş ki “ya herrü, ya merrü!”
Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’e “Buraya kadar. Hadi kalkın gidiyoruz” diyor.
Yani... İnceldiği yeren kopsun.
Asansöre kadar gidiyorlar.
Bundan sonraki adım AB-Türkiye tam üyelik sürecinin noktalanması.
AB tarafı bakıyor ki Türkiye kararlı, bir koşuşma...
Erdoğan, Gül ve bizim heyete yetişiyorlar ve dayatma kırılmış oluyor.
İçeride kısa bir konuşma.
Ve el sıkışılıyor.
Yalnız bir soru kalıyor.
Daha önceki takvime göre, “Tam üyelik kararının açıklanacağı saat dolmuş ve geride kalmış. Karar bu yüzden geçersiz kalabilir.”
AB adına İngiltere Dışişleri Bakanı “çözüm bende” havasında, formülünü söylüyor:
“Greenwich saat ayarına göre zaman dolmadı. O halde karar geçerlidir. Açıklayabiliriz.”
Bugün ayak sürüyen AB bakın “Türkiye’nin tam üyelik müzakerelerine başlayabilmesi için saat ayarını” bile değiştirmişti.
Avrupa Parlamentosu’nda milletvekilleri bu karar için ellerinde Türkçe “EVET” yazan pankartlar kaldırmışlardı.
***
Türkiye’de ciddi reformlar yapmıştı.
2002-2004 arasında 8 uyum paketi, 2 Anayasa paketi Meclis’ten geçmişti.
Müzakerelerin açılması için “siyasi kriterler” karşılanmıştı.
Temel hak ve uygulamalar kapsamını genişleten reformlar...
Demokrasi, hukukun üstünlüğü, düşünce ve ifade özgürlüğü, insan hakları alanlarında Avrupa standartları...
***
Varna’daki Türkiye-AB zirvesi bana bu anıları bir daha yaşattı.
Ha...
Hırvatistan mı?
Türkiye ile aynı tarihte (Ekim 2005) tam üyelik müzakereleri başladı. 2011’de tamamlandı. 1 Temmuz 2013’ten bu yana AB’nin tam üyesi.