Bu kez de Barzani tarafından Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin “bağımsızlık için referandum” açıklaması!..
Buyurun, kucakta bir “kriz bebeği” daha.
Binlerce kilometre ötedeki Katar gibi değil Barzani’nin açıkladığı “bağımsızlık referandumu”, sınır komşusu coğrafyada.
.....................
Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu anında tepki, tavır koydu:
“Bağımsızlık referandumunu tasvip etmiyoruz. Irak’ın toprak bütünlüğünden yanayız” mesajını verdi.
Öyle de...
Artık ortada sınırları içinde toprak bütünlüğüne sahip bir Irak devleti mi kaldı?
Fiilen zaten bölünmüş.
Barzani’yle Bağdat yönetimi DAEŞ tehdidine karşı işbirliği yapmıştı.
“Musul’un DAEŞ’ten geri alınması” için geçici bir dayanışmaydı bu. Artık o sorun noktalanmak üzere...
Ve...
Ortaklık da bitti.
Bağdat, İran rotasındaki kendi yolunu sürdürecek.
Barzani de kendi yoluna.
......................
Suriye’de de benzer bir durum var.
Ankara’nın -açıklanmış- politikası “Suriye’nin toprak bütünlüğü!..”
Irak için soru bu kez de Suriye için:
“Ortada sınırları içinde toprak bütünlüğüne sahip bir Suriye mi var?”
Şimdiden Türkiye sınırına paralel bir “Kürt kuşağı” kendini yönetiyor.
Adı konmamış bir devlet.
Kendi silahlı kuvvetleri de olan bu “Kürt kuşağı” ABD’nin DAEŞ’e karşı müttefiki...
ABD bu statüyle Suriye’nin kuzeyindeki Kürt devleti yapılanmasına “meşruiyet” halısı sermekte. Omurgasını, PKK/PYD’nin oluşturduğu SDG (Suriye Demokratik Güçleri) Rakka’yı DAEŞ’ten aldıktan sonra ne olacak?
Barzani’nin “bağımsızlık” referandumu açıklaması, Salih Müslim’in “bağımsızlık referandumu” açıklamasıyla mı sürecek?
.......................
DAEŞ’in iki tutunma merkezi var. Biri Musul, diğeri Rakka.
Bunlar temizlenince Irak’ta Barzani’ye, Suriye’de Salih Müslim’e “Devlet” kapıları aralanmış oluyor.
......................
Aslında bunlar aynı zamanda buluşan rastlantılar değil. İran’ın önüne İsrail’i güvene alacak, en azından kendini güvende hissettirecek bir “tampon kuşak” Kürt devletleriyle oluşturulmak planından söz edebiliriz.
......................
İran ve Şii yayılmacılığına karşı bir “Kürt seddi” örmenin ötesinde İsrail’i güvene alacak planda diğer “potansiyel tehlikeleri ve teknikleri de önleyecek sayfalar var.”
Katar krizinde başka nedenlerin yanı sıra bu izler de görülmeli. Şimdilik ayrıntıya girmiyorum.
Ama...
Türkiye’yi daha da yakından ilgilendiren asıl soruna işaret edeyim.
Irak, Suriye, Türkiye, İran’daki Kürtlerin devlet haline getirecek “4 parçalı büyük Kürdistan” projesinde ilk yarı tamamlanmak üzere.
Sıranın diğer iki parçaya yani Türkiye ve İran’a geleceği yolundaki kaygılar, Barzani’nin açıklamasıyla gene güncellendi.
Türkiye ve İran kum üzerine cetvelle çizilmiş devletler değil.
Binlerce yıllık kökleri olan güçlü ve büyük devletler. Irak ve Suriye’ye olduğu gibi, “operasyon çekmek” kolay değil.
Ama...
Gene de ateşleme fitilini yakıldığını ve sınırlarımıza doğru yol almakta olduğunu görmeliyiz.
Değerli dostum, 20 yıllık oda komşum, Milliyet’in yönetmeni, abisi, altın yürekli Doğan Heper’i kaybettik.
Nur içinde yatsın. Acılı ailesine, gazetemiz camiamıza ve
tüm basın mensuplarına baş sağlığı diliyorum.
