TSK “Fırat’ın batısına ve doğusuna” hareketlendi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önümüzdeki birkaç gün için “Ansızın gelebiliriz” işaretini verdi.
“Kuzey Suriye’deki ABD güçlerinin değil, teröristlerin hedef alınacağını” söyledi.
Amacın “PKK/PYD/SDG işgali altındaki toprakları asli sahiplerine geri vermek ve huzuru sağlamak olduğunu” açıkladı.
....................
Bu çok “ciddi” bir tavır koyuştur.
“Birkaç gün içinde” diye zaman tayini “geri dönüşü olmayan” kararlılığı ortaya koyuyor.
ABD’nin 3 bin uçak ve 30 bin TIR dolusu silahla donattığı, eğitim verdiği, bayrağını dalgalandırdığı beton gözlem noktaları inşa ettiği, radar üsleri kurduğu ve “hak diliyle” himayesi altına aldığı mesajını gözlere sokarcasına verdiği PKK/PYD/SDG’ye karşı Türkiye’nin silahlı harekâtı Washington’da nasıl karşılanır?
Bilemiyoruz.
Ancak...
16 yıldır Türkiye’yi yöneten Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da bu sorunun cevabını düşünmeden, bütün olasılıkları irdelemeden bu açıklamayı yapmış olması mümkün değil.
“Fırat’ın doğusunu da temizledikten sonra ABD ile birlikte çok daha sağlıklı iş birliği yapacağız” diye özetlenebilecek söylemi “duyarlılığını göstermek” hatta “vurgulamaktır.”
......................
Öğretim üyesi ve stratejist Em. General Naim Babüroğlu’nun değerlendirmesini izlemiştim.
“TSK’nın birkaç noktadan Suriye’ye gireceğini ve PKK/PYD/SDG işgali altındaki coğrafyayı parçalayaca-ğını” söylüyordu.
“Suriye’nin Irak sınırındaki kuzey bölgesi, Kobani, Akçakale’nin karşısının” da dahil olduğu noktaları işaret ediyordu.
Yani...
O coğrafyadaki ABD güçlerinden ayrıştırarak “nokta operasyonlar yapmak ve oraları tutmak...”
Hatta “Süleyman Şah Türbesi’ni de eski yerine taşımak...” O topraklar uluslararası hukuk gereği zaten Türkiye’nindir.
Başka yere taşınması doğru mu yanlış mı olmuştur, ayrı konu.
Ama...
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “birkaç gün içinde” diye işaretini verdiği Fırat’ın doğusuna TSK harekâtlarıyla eşleşmesi ve zaten Türkiye’ye ait olan topraklara yeniden taşınması harekâtın tabiatına uygundur.
......................
Suriye madalyonunun bir de “Fırat’ın batısında Menbiç” yüzü var.
ABD Türkiye’yi oyalıyor.
“Menbiç’i PKK/PYD/SDG’den temizlemek ve oradan uzaklaştırılmış asli sahiplerine vererek yeniden yapılandırmak” sözü uzun süredir havada asılı kaldı.
TSK Hatay’a da birlikler göndererek Fırat’ın batısına doğru hareketlenmenin işaretlerini veriyor.
.......................
İç politikada “ittifaklar” konuşulurken, Suriye’de Türkiye’nin ABD ile ittifakları önümüzdeki birkaç günde gündemin ilk sırasına çıkabilir.
