Geride kalan hafta AK Parti’nin nabzını iyi tuttuğuna inandığım bir gazete yazarı, politika laflarken, “15 Temmuz’da sandıkların kurulması sürpriz olmaz” dedi.
Gerçi iktidar zirvelerinden “erken seçimin düşünülmediği” sık sık vurgulanıyor.
Ama...
Demokrasilerde “baskın seçim” diye bir gerçek vardır.
Yıllar önce İngiltere’nin iz bırakan kadın Başbakanı Margaret Thatcher’ın, Özal’a ikili görüşmede gülerek “baskın seçim kararı alarak muhalefeti nasıl da faka bastırdığını anlattığını” dinlemiştim.
Anlatan da Özal’dı.
O da, “siyasi yasakların kalmasından hemen sonra” DYP’ye ve referandumdan sonra onun başına geçen Süleyman Demirel’e hazırlanma zamanı bırakmadan “baskın seçim” yapmıştı.
Ayrıca...
Seçimde “zamanlama” önemlidir.
Büyük “ulusal başarı” sonrasında hemen seçime gitmek, bu başarının arkasındaki lidere “oy patlaması” yapar.
“Kıbrıs Barış Harekâtı” sonrasında Başbakan Bülent Ecevit, ortağı Necmettin Erbakan’ın MSP’siyle maraza çıkartmış ve seçime gidilmişti.
Ecevit çok partili demokrasiye geçişten o güne, hatta bugüne kadar CHP’nin aldığı en yüksek oyu sandıktan çıkartmıştı; “yüzde 42...”
Siyasette “zamanlama” yani en uygun “momentumu” yakalamak, oyların üzerine “mıknatıs” etkisi yapar.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve başında bulunduğu AK Parti neden “momentum”u ıskalasın?
Hele “Suriye’ye harekâtın ulusal onurunu” bir de “demokrasinin halk tarafından kurtarıldığı” 15 Temmuz’la örtüştüren bir “takvim yaprağını” elinde tutuyorsa.
Bunu -illa böyle olacak- gibi bir iddiayla değil, sadece “dipnot” olarak yazıyorum.
...............
CHP Genel Başkanı kapıyı kapattı.
“Cumhur- başkanı seçiminde hiçbir partiyle ortak adayımız olmayacak.”
...............
Bu durumda tablo net.
İlk tur için, bir tarafta Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan...
Onu destekleyen ve kendi adayını göstermeyecek MHP ile oy oranı düşük de olsa BBP (Büyük Birlik Partisi.)
Karşısında ise CHP’nin adayı... Ki Kılıçdaroğlu’nun olması ihtimali ağır basıyor.
Ve İYİ Parti Genel Başkanı Akşener.
HDP’nin aday göstermesi bekleniyor.
Buna karşılık SP (Saadet Partisi) aday göstermeyecek.
Ancak...
İkinci tura Erdoğan’ın karşısında hangi aday kalırsa tabanına onu işaret edecek.
Tabii...
O güne kadar bu tavır değişmezse...
..............
Kılıçdaroğlu ya da başka birinin CHP adayı olması “sandık satrancı” için en akılcı tercihtir.
Birinci turda “ortak aday” macerası bir önceki Cumhurbaşkanı seçiminde denenmiş, rasyonel olmadığı, iki turlu seçim gerçeklerine aykırılığı görülmüştür.
Burada...
CHP’nin “ortak aday” göstermemekle birlikte, hem ilk turda hem ikinci turda Erdoğan’ın oylarından oy çekme performansı olabilecek bir adayın da büsbütün ihtimal dışı görülmemesine işaret etmekte fayda var.
“Bir ismin telaffuz edilmemesi” onun daha yolun başında önünün kesilmesini önlemek amaçlı olabilir.
Örneğin...
Siyasetin “bir bilenleri” şöyle bir “fantezi” yaptılar.
“Oğlu hakkında FETÖ iddiası, yoksa eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın -her ihtimale karşı- devre dışı bırakılması” diye de yorumlanabilir mi?