Fesli Kadir Mısıroğlu’nun kimliğini, kendi söylemleri ortaya koyuyor.
“Anadolu’da keşke Yunan kalsaydı” diye özetlediğim mesajı...
Yalanlamadığı “10 Kasım’da kenefe gidin” gibi bir hezeyan...
Yazarken Kurtuluş Savaşımız, millet hakimiyetine dayalı Cumhuriyetimiz, bunların mimarı Yüce Atatürk’ümüz adına utanç duyuyorum.
......................
Bu “Fesli”ye Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın “geçmiş olsun ziyareti” büyük tepki dalgaları yarattı.
Herkes, herkesi, insani nedenlerle ziyaret edebilir.
Hele bir hastaya “şifa dileği” için gidilmişse geleneklerimize aykırı değildir.
......................
Ama...
Fesli Kadir Mısıroğlu Atatürk karşıtlığıyla tanınmış, toplumun büyük bir kısmında infial yaratmış, “netameli” bir isim.
Diyanet İşleri Başkanı
Ali Erbaş sıradan biri değil.
Bu hassasiyeti dikkate almalı, saygı göstermeliydi.
Örneğin, Diyanet İşleri Başkanlığı cübbesiyle, Diyanet İşleri Başkanlığı’na tahsis edilmiş resmi aracıyla yapılan bu ziyaret “resmi devlet misyonu” algısını yaratır.
Üstelik ziyaret tarihi de
9 Kasım.
Yani Atatürk’ümüzü kaybedişimizden 1 gün öncesi.
Hiç başka gün kalmamış gibi 9 Kasım’ı seçmiş olmasının nasıl tepki dalgaları yaratacağını öngörebil-meliydi.
Ayrıca...
Kendisine “resmi” görevini sürdürürken taşıması için tahsis edilmiş “cübbesi” içinde değil, herhangi bir vatandaşın giysileri içinde gidebilirdi.
Haklı olarak CHP, İYİ Parti liderleri ve sözcüleri tavır koydular.
Ali Erbaş’ın başkanlık görevinden istifasını istediler.
Hatta...
AK Parti’nin müttefiki, fiili ortağı MHP’nin Başkanı Devlet Bahçeli de altını çize çize Ali Erbaş’a “İstifa et” anlamında “Gereğini yap” diye seslendi.
Şu satırlar yazılana kadar henüz AK Parti’nin doruklarından bir açıklama gelmiş değil.
Ama...
AK Parti Grup Başkan Vekili Mehmet Muş’un söylemini yansıtayım:
“Atatürk hepimizin ortak değeridir. Atatürk başta olmak üzere Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran tüm tarihi şahsiyetlere yapılacak bir saygısızlık karşısında AK Parti’yi bulur en büyük tepkiyi
AK Parti gösterir.”
.......................
Ali Erbaş’ın başında bulunduğu Diyanet İşleri Başkanlığı’nı Atatürk kurmuştur.
Ali Erbaş’ın bunu da dikkate alması gerekirdi...
.......................
Öyle bir yanlış yaptı ki hem kendisini bir siyaset depreminin içinde buldu, hem de AK Parti’yi de zora soktu.