Fırat’ın doğusunda Türkiye-Suriye sınırını oluşturan 500 km “yüksek gerilim hattı...”
500 km boyunca kıvılcımlar çakıyor.
.....................
ABD Genelkurmay Başkanı Joseph Dunford, “Fırat’ın doğusundaki kuzey Suriye’de 35 bin kişilik yerel gücün eğitilerek güvenliğin sağlanacağını” açıkladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan TSK’nın birkaç gün içinde Suriye’ye girerek PKK uzantısı “terör güçlerini” vuracağını söyledi.
ABD Savunma Bakanlığı’ndan açıklama geldi:
“Sınır ötesine tek taraflı hareket kabul edilemez...” Ve şöyle bir ilave:
“O coğrafyadaki Amerikalılara veya yakınlarına...”
Yani...
Türkiye’nin “Suriye’deki Amerikalılar asla hedefimiz değildir, hedef terör unsurlarıdır” açıklamasına bir cevap gibi...
Bu kez Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar konuştu:
“Türkiye Fırat’ın doğusunda uluslararası hukuktan doğan haklarını koruyacaktır.
Operasyonun önlenmesi bölgedeki istikrarsızlığı daha da artırır.
Türkiye, Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygılıdır.”
......................
Bölgeyle ilişkisi olmayan, uzaktan seyredenlerin “tenis maçı” gibi bir o tarafta, bir bu tarafta diyebileceği görüntü bu.
Ama...
Amerika ile Türkiye arasında gidip gelmekte olan “ateş topu...”
Sanki Türkiye on yıllardır on binlerce insanımızın kanına girmiş PKK ve uzantısının tehdidine karşı “beka” zorunluğu nedeniyle bu terör oluşumuyla değil, 70 yıla yakın NATO müttefiki ve stratejik ortağı ABD ile savaşacak.
ABD’nin bu tavrı ne anlaşılır gibidir ne de Türkiye insanına anlatılabilir.
......................
Türkiye bu noktadan sonra -çok büyük bir PKK /PYD geri çekilmesi ya da bunun için ABD güvencesi olmazsa- söylemini eyleme dönüştürmek durumundadır.
Strateji, 500 km’lik sınır boyunca birkaç yerden Suriye’ye girerek “cepler açmak ve bu cepleri daha sonra genişletmektir.”
Fırat’ın doğusundaki Ayn el Arap, ortalarda Tel Abyad ve Irak sınırına yakın Resulayn...
Böylece 40 km kadar derinlikteki Süleyman Şah Türbesi’nin bulunduğu yere de ulaşıp türbeyi yeniden eski yerine getirerek zaten uluslararası hukuka göre Türkiye’nin toprağı kabul edilen o coğrafyada üs kurmak...
TSK’nın bu harekât öncesi -askeri uzmanlara göre- hedefleri birkaç gün top atışlarıyla vurması, hareket için direnişi temizlemesi gerekiyor.
PKK ile mücadelede başlıca fark, dağlarda, teröristlerin sürekli kaçması ve saklanmasıdır.
Oysa...
Bu harekâtta TSK’nın karşısında PKK/PYD/SDG sabit güçler...
Bu bir avantaj.
Ancak...
İleri teknolojili silahları ve eğitimi olan sayıca yüksek unsurlar bunlar.
ABD’nin yaptığı silah donanım desteği için “1 kişiye 10 ton” değerlendirmesi fikir verir sanıyorum.
......................
TSK uçak kullanabilecek mi, kullanabilirse elbette hesap değişir.
Ama...
Harekâtın başındaki obüs fırtına toplarının kullanılmasından savaş jetlerinin uçurulmasına kadar her aşamada ABD’nin dost mu, hasım mı olmak tercihi önem taşıyor.