Yunan mitolojisinde Apollon “Güzel Sanatlar Tanrısıdır.”
“Sanatçılar” için “Apollon’un alınlarından öpüp dünyaya gönderdiklerinden” söylemi vardır.
İşte öyle bir şansla doğanların oluşturduğu bir aile.
.....................
Dönemin sadrazamı (başvekili) Cevat Paşa’nın yeğeni Şakir Paşa’nın kızı Türkiye’nin ilk soyut ressamı Fahrelnissa Zeid... Kardeşi “Halikarnas Balıkçısı” diye bilinen Cevat Şakir Kabaağaç... Diğer kardeşi ressam Aliye Berger. Fahrelnissa’nın yazar İzzet Melih Devrim ile evliliğinden doğan oğlu ünlü ressam Nejat Devrim... Kızı yönetmen ve tiyatro sanatçısı Şirin Devrim... Fahrelnissa’nın teyzesi ünlü seramik sanatçısı Füreya (Koral)...
.....................
Bülent Eczacıbaşı’nın eşi Oya Eczacıbaşı’nın aklında hep bir “modern sanat müzesi” açmak vardı.
Fahrelnissa Zeid’in “Cehennemim” adlı başyapıtını, çocukları Şirin Devrim ve Prens Ra’ad Bin Zeid “Bir gün bu müzeyi mutlaka açacağınıza inanıyoruz” diyerek hediye etmişlerdi.
Paralel olarak İstanbul Modern’de de Fahrelnissa Zeid’in 23 soyut tablosu daha sergileniyor.
“Tate Modern’e” ilk kez bir Türk soyut resim sanatçısının eserleri girmiş oluyor, Türkiye adına önemli bir gelişme...
.....................
FahrelnIssa 1901 yılında doğdu. Osmanlı döneminin “Güzel Sanatlar Akademisi” diyebileceğimiz “Sanayi-i Nefise’nin” ilk kadın mezunlarından...
Resim öğrenimine daha sonra Paris’te devam etti.
1934’te Irak’ın Ankara Büyükelçisi Emir Zeid ile evlendi, “Prenses” unvanını aldı.
İkinci Dünya Savaşı sonrası eşiyle birlikte Paris, Londra, New York, Brüksel ve birçok şehirde bulundu ve sergiler açtı.
Bu arada Irak’ta ihtilal olmuş, General Kasım tarafından Nuri Said Paşa hükümeti devrilmişti.
Taht sülalesinden çoğu ihtilalciler tarafından öldürülmüştü.
Prens Emir Zeid diplomat olarak Avrupa’daydı ölümden kurtuldu.
Fakat bütün servetine ihtilalciler el koymuştu.
Sonraki yıllar parasal sıkıntılar başladı.
Fahrelnissa Zeid ilk kez mutfağa girip yemek pişirmek zorunda kalmıştı.
Mutfak nöbetinde (!) arta kalan tavuk kemiklerini Fahrelnissa biriktirmiş ve o kemiklerle bir tablo yapmıştı.
Şimdi o tablo Londra Tate Modern’de...
.....................
FahrelnIssa ZeId eşiyle birlikte Ürdün’ün başkenti Amman’a yerleşti.
Kendi adıyla bir “soyut resim enstitüsü” kurdu.
Amman’da hayata veda eden Fahrelnissa Zeid’in resimleri sadece Türkiye’de değil Avrupa’da da koleksiyoncuların gözdesi.
İstanbul Modern’deki Fahrelnissa Zeid sergisini, İstanbul Modern’den Begüm Güven’in rehberliğinde gezdim.
Herkese tavsiye ediyorum.
Teşekkürler Begüm.
CLUB MED’E VEDA MI?
2. Dünya Savaşı’nın yaktığı, yıktığı on milyonlarca insanın öldüğü yıllarda yoksul Avrupa.
Trigano adlı genç bir girişimci yüzyıla damgasını vuracak bir “turizm konsepti” oluşturur. Fransa’nın Akdeniz sahillerinde bir “çadır köy turizmini” başlatır. Hayat son derece basit ve yalındır.
Yemekler -o zamana kadar alışıldığı gibi- kolalı beyaz örtüler, porselen tabaklar, gümüş çatal bıçak takımları, kristal bardaklarla, garsonlar tarafından sunulmaz.
Ortak bir uzun masada birkaç çeşit yiyecek... Basit kap kacak ve tabaklar... Ucuz şarap... Herkes kendine servis yapar.
Çalışanlar da tıpkı konuklar gibi basit şortlar, tişörtler içindedir.
Onlara “GO (Gentille Organisateur)” denir.
Girişimin adı “Club” olduğu için müşteriler de “GM’dir.” (Gentille Memre)
Yaşam yoğun spor ve sürekli eğlence eksenindedir.
Geceleri GO’lar küçük komedi gösterileri yaparlar, şarkı söylerler.
GM’lerle dans ederler.
Kulübün ilkelerinden biri de herkesin birbirine “sen” diye hitap etmesi, herkesin yıllardır tanışıyormuşçasına arkadaş olmalarıdır.
.......................
Bu konsept çok tutar.
Trigano yönetiminde artık basit fakat ihtiyaçları karşılayacak şekilde yapılmış tesislere geçer. Adı “Club
Med / Club Méditerranée (Akdeniz Kulübü)” olan anonim şirkete dönüşür.
Öyle tutar ki Fransa’da başka yörelerde de açılır... Ardından dünyaya yayılır... Kışları kayak sporları tesisleriyle devam eder.
Borsada hisse senetleri uçuşa geçmiştir.
TÜRKİYE’DE
ÇİÇEK AÇTI
Türkiye’de ilk Club Med Kuşadası’nda açılmıştı.
Ardından Foça’da...
Ve İtalyan tatil köyü Bal Tur için yapılmış Antalya Kemer’de (Kemer’de 3 kulüp açılmıştı ve yer bulmak meseleydi), Bodrum’da... Bence en güzeli Kemer’de ilk açılan kulüptür.
Yakın zamana kadar her yaz eşimle birlikte gittik.
Saklı bir yeryüzü cennetidir.
Eğlence, spor, gösteriler...
Ama isteyene sakin bir
koyda klasik müzik ve kitap okuma olanağı...
........................
Kemer Club Med’in “devletten kira süresinin dolduğunu” öğrendim.
Eşim Canan’la “son yılını bütün anıları yeniden yaşayarak bayramı orada geçirdik.”
Köy Şefi Ugo Cigogna yönetiminde gene kulübün o güzelliği, geleneksel neşesi, dostluk ortamı başarıyla sürdürülüyor.
Bu sene mi, gelecek sene mi “son” kesin belli değil ama bir efsane noktalanıyor.
Club Med bütün o sahilin ilk ve en güzel tesisidir.
Yüz binlerce Avrupalının harika anıları vardır.
Keşke devlet bu simgeyi noktalamasa...