Afrin tümüyle ele geçti.
PKK/YPG’den temizlendi.
TSK’nın zaferidir.
Yürekten kutluyorum.
Ayrıca...
Türkiye’nin onur zaferidir de...
Türkiye “Afrin’i alacağını” tüm dünyaya açıklamıştı.
Sözünün gereğini kararlılıkla yaptı.
Saygınlığını vurguladı.
Ve...
Çok önemli bir başarıyı daha alkışlıyorum.
Afrin merkezi “tek şehit vermeden ele geçirmesi de çok önemlidir.”
Oysa...
“Şehir savaşları” kaygısı vardı.
Çok kayıp vermemiz ihtimali düşündürüyordu.
Şükür ki böyle bir ağır bedel ödenmeden sonuca varıldı.
***
Afrin’de “4 bine yakın PKK/YPG’li etkisiz hale getirilmişti” ama hâlâ “5-6 binin içeride mevzi aldığı” konuşulmaktaydı.
Bunlar TSK/ÖSO’nun sivil halk için açık bıraktığı “tahliye koridorundan” çıkıp gitmişler.
Nasıl?
Afrin’i terk eden sivil halkın arasına sivil giysilerle karışarak çıkmışlar.
Aralarına gizlenmek için 10 binlerce sivil halkı da Afrin’den göçmeye zorlamış olmaları mümkün.
O nedenledir ki depolardaki ağır silahları yanlarına alamadılar.
***
Bir soru daha:
“Neden direnmediler ve Afrin’i bıraktılar?”
Yorumlar çeşitli:
- “Kaçtılar.”
Mümkün.
Ama sadece ihtimallerden biri bu.
Fakat...
Zeytin Dalı Harekâtı’nın başından itibaren de kaçabilirlerdi.
“Son ana kadar çarpışıp, sonra aniden Afrin’i boşaltmaları neden?” sorusu açıkta kalıyor.
Tabii...
Daha önce “Diyarbakır / Sur” şehir savaşı (!!) kalkışımında dikiş tutturamamış ve çok kayıp vermiş olmanın dersi Afrin’dekileri etkilemiş olabilir.
- “ABD güdümlü çekilme.”
Yani ABD’nin “Afrin’den çekilin” telkini sonucu da 1-2 gün içinde PKK /YPG “buharlaşma-sını” sağlamış olabilir.
Cumhurbaş-kanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bir önceki ABD Dışişleri Bakanı Tillerson’ı kabulünde içeriye iki taraftan da diplomatlar alınmamıştı. Tercümeyi bile Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu yapmıştı.
Neler konuşulduğu hâlâ sır.
Tillerson, ABD adına “PKK / YPG’yi Afrin’den çıkarttırırız” gibi bir söz mü vermişti?
Veya...
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan aldığı “kararlılık” izlenimini Washington’a yansıtmış ve “Türkiye-ABD ilişkilerinin daha da gerilmesini önlemek” adına “Afrin’de direniş olmamasını” mı sağlamıştı?
Bu ihtimal ağır basıyor.
Çünkü ABD’nin silahlandırdığı, eğittiği, araçlarla donattığı PKK/YPG’ye verdiğimiz her şehit Türkiye’de ABD karşıtlığını misliyle büyütüyor.
Zeytin Dalı Harekâtı’nın Menbiç ayağı için “Türkiye-ABD ikili güvenlik yönetimi” formülüne “güven artırıcı” bir etkisi olabilir, eğer gerçekten PKK/YPG ABD tarafından Afrin’den uzaklaştırılmışsa...
- “Rusya’nın eli mi?”
Daha zayıf’ bir ihtimal ama gözden uzak tutmayalım.
***
Peki...
5-6 bin PKK/YPG’linin nereye gittikleri gerçekten bilinmiyor mu?
Bu sorunun cevabı için tahminleri hayretle izliyorum.
Sanki...
Nereye gittikleri bilinmeyen 50-100 kişiden söz ediliyor.
Sanki...
Bölgedeki en güçlü istihbarata sahip olan MİT bu “siviller arasına karışanlardan hiç habersiz, gittikleri yer/yerlerde hiç istihbarat yok!”
Olacak şey mi?
***
Afrin harekâtı “alın akıyla” tamamlanmıştır fakat Türkiye’nin güvenliği için daha alınacak çok mesafe var.
