Genelkurmay Başkanı Org. Hulusi Akar ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan Rusya’da.
Moskova’daki görüşmelerinin konusu için tahminde bulunmak zor değil.
“Türkiye’nin en üst düzeyden söylemleriyle kendini adeta bağladığı Afrin’e harekât... Rusya’nın buna engel olmaması...”
Resmi açıklamalar net olmasa da Kremlin’in görüşünü yansıtan Rusya gazetelerine göre “Türkiye kararlı. Yapacak pek bir şey yok. Ancak Türkiye zorlu ve kanlı olabilecek bir adım atıyor.”
Afrin’deki Rus askeri birimleri Hemmny hava üssüne çekildi.
Güvenli bölgedeler.
Sadece “Afrin’in birkaç noktasındaki binada Rus bayrakları kaldığı” yolunda istihbaratlar var.
Ruslarla bazı hassas konular arasında PKK/PYD’den Rusya’ya verilmiş olan Minnig Üssü’nün alınması karşılığında İdlib yakınındaki Ebu Zuhur Havaalanı’nın verilmesi de var.
Ancak...
Ebu Zuhur sözünün verilmesi için o yöredeki El Nusra’nın elini çekmesi gerekiyor ki Ankara’nın “tam kontrolünde olduğu” söylenemez.
ABD, Afrin’de zaten olmadığı gibi, “Afrin koalisyonun ilgi alanında değil” açıklamaları da yapıldı.
Sonuç...
Eğer bilmediğimiz bir durum yoksa Afrin harekâtı önünde “süper büyük engeli” görünmüyor.
.....................
Ya uluslararası hukuk?
TSK zaten El Bab’a kadar Suriye’de.
İdlib’in kuzeyinde gözlem noktalarında.
Yani...
Bu durumun uluslararası hukuk açısından anlamı neyse Afrin’e bir harekâtın yeri de o.
.....................
O halde bir de “alan fotoğrafını” görelim.
Afrin, Abdullah Öcalan’ın Suriye’ye kaçtıktan sonra PKK yapılanmasını yeniden başlattığı coğrafya.
PKK’nın “rahmi” denebilir.
Çok yıllardır orada örgütlendi, kök saldı, dallarını yaydı.
Kandil’in en üst düzey yöneticilerinden Suriye Kürdü Bahoz Erdal da Afrinli.
“Afrin’i kaybetmek, bir bakanın kendi ilinde seçim kaybetmesi gibi ağır bir mağlubiyet” benzetmesini dinledim bölgeyi iyi bilenlerden.
2012’den bu yana Afrin’i yönetiyor.
Burayı TSK destekli ÖSO’ya bırakırsa, çok büyük bir prestij kaybına uğrayacak.
“Sonuna kadar direneceği” yorumları var.
......................
Afrin’de 9 bin silahlı YPG’li var.
Bunların 2 bini PKK’lı.
390’ı ise PKK rütbelileri.
Alanı mayınlamışlar, evleri tuzaklamışlar, daha önce Diyarbakır’daki hendek yapılanması gibi tüneller açmışlar, evleri tuzaklamışlar.
Ayrıca...
Sayıları 500 bini bulan sivil halkı “kalkan” gibi kullanmaya çalışabilirler.
Bunların tamamı Sünni. Eğitim düzeyleri daha yüksek.
TSK elbette insan hakları ve insani değerleri gözeterek sivillere zarar vermemeye özen göstererek ilerleyeceği için harekât -göreceli- uzayabilir.
......................
Sonuç...
Önce Irak, sonra Suriye örneklerine bakarak...
Türkiye’de hepimiz ülkemizin, iç barışımızın, eksik de olsa demokrasimizin, eleştirsek de ekonomik durumumuzun kıymetini bilelim. Ulusal yararlarımız için omuz omuza, tek yürek, tek bilek olalım...