Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

AB Parla-mentosu -şarta bağlı- “Türkiye ile görüşmeleri askıya alma” kararını oyladı. Büyük oy farkıyla kabul etti.

Şart “2016 referandumuyla getirilen Anayasa değişikliği maddelerinin uygulamaya konulması...”

Yani...

Bugünün değil 2019 Cumhurbaşkanı ve Genel Seçimlerinin sonrası için “vade” şartı.
....................
AB Parlamentosu kararları “bağlayıcı” değildir.

Kararı AB’nin yüksek organı “komisyon” verebilir.

Ya kendiliğinden ya da üye devletlerden gelecek talepler üzerine...

Brüksel’in nabzını en iyi tutanlardan -eski Milliyet Temsilcisi- Hürriyet’in Brüksel Temsilcisi Güven Özalp’e göre böyle “askıya alma” gibi bir hava yok.

Haberin Devamı

Açıkça tavır alan Avusturya vs. de bu kadar “radikal” bir karar çıkarttıramaz.

Sonuç...

AB Parlamentosu’nun “askıya alma” kararı “pratik değerden” yoksun.

Hukukta “nakıs teşebbüs” diye bir kavram vardır.

Örneğin...

Bir yüzeye bastırılınca geriye katlanan, katlanmasa bile deriye işlemesi, zarar vermesi mümkün olmayan bıçakla “cinayete teşebbüs” olmaz.

Bu karar da şu haliyle “sonuç vermeyecek, geriye iade edilecek bri dosya...”

O kadar.
......................

Ama...

Avrupa’da Türkiye’ye karşı rüzgarları okuyan “meteoroloji balonu” olarak gene de dikkate alınmalıdır.

AB-Türkiye ilişkilerindeki gerilim 2019’a kadar çok tırmanırsa bu son “askıya alma” eğiliminin AB yetkili kurullarını etkisi altına alma ihtimali yükselebilir.

Şimdilik...

Türkiye’nin tavrı AB Bakanı Ömer Çelik’in açıkladığı gibi “karar dosyasının kapağını bile açmadan iade etmek...”
....................
Hafızamda 2004 yılından görüntüler canlanıyor.

Dün Türkiye’yle “tam üyelik görüşmelerinin askıya alınması” için el kaldıran AB

Parlamenterleri 2004 yılında “Türkiye’nin tam üyelik için görüşmelere başlamasına” ellerindeki Türkçe “EVET” pankartlarını göstererek onaylıyordu.

Kararın AB yetkili kurumu tarafından açıklanması sırasında Recep Tayyip Erdoğan Başbakan, Abdullah Gül Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı olarak sahnedeydi.

Ben de bu önemli günü salondaki sıralarda izliyordum.
Umutlu ve keyifliydik.

Haberin Devamı

“Görüşmeler 10 yıl içinde tamamlanır. Türkiye 2014’te AB’nin tam üyesi olabilir” gibi yorumlar yapanların sayısı az değildi.
....................
Şimdi bu yorumlar “aşırı iyimser” görünüyor ama o gece yaşananlar öylesine umut vericiydi ki kimse kimsenin aklına “abartıyorsun ama” demek gelmemişti.

Türkiye, Batı’nın gözünde çok farklı bir konumdaydı.

“İslam ülkelerinde laik demokrasi olmaz” ön yargılarını kırmıştı.

Diğer İslam ülkelerine “model” olarak gösteriliyordu.
....................
Nereden nereye...

O yıllarda sadece AB üyesi devletleri yönetenler değil halklar da “Türkiye’nin AB’ye tam üyeliğini” -genelde- kabulleniyordu.

Avrupa’lı bri Türkiye Avrupa halkları için “entellektüel vizyon genişliği” algısıydı.

Türkiye’de de halkın yüzde 70’i AB’ye “tam üyelik” istiyordu.

Ayrılıkçı terör örgütlerinin Kürtlerin aklını çelmeye çalışamlarına karşılık “yarınlarda Avrupa vatandaşı olacak, AB pasaportu taşıyacak biri nasıl buartılara sırtını döner” deniyordu.

2017 Türkiye’sinin insalanrında AB’ye bakışı yazamaya bile gerek yok.