Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

Perşembe gecesi Milliyet’in 68. kuruluş yıl dönümüydü.

Kemerburgaz Golf Club Hotel salonları ve bahçesinde güzel bir davet düzenlenmişti.

Geleneği- mizdir...

Her sene bu kuruluş yıl dönümü davetlerinde gazetemizde 10, 20, 25 ve daha eski çalışanlarımıza ödül verilir.

Rekor, kurulduğu yıllardan bu yana Milliyet ailesinde olan dış politika yazarımız Sami Kohen abimizde.

Haslet Soyöz ise 40. yıl ödülünü aldı.

...................

Salonun bir duvarına, Milliyet’in tarihi nüshalarının “tıpkıbasımları” asılmıştı.

Haberin Devamı

Bunlardan biri de 1979’da menfur bir suikastla yaşamını yitiren Abdi İpekçi’yi kaybedişimizi yansıtan “Milliyet” başlığının “siyah mürekkeple” basıldığı nüshaydı.

Önünde bir süre durdum.

Abdi Bey’in gözlerine bakarak -iç sesimle- konuştum.

68 yıllık çınar
Abdi Bey Milliyet’in hâlâ hissedilen ruhudur.

“Basında Güven” sloganımızın içini dolduran onun koyduğu köklü gazetecilik ilkeleridir.

Beynimizin, yüreğimizin bir köşesinde onun kıvılcımlarını hissederiz.

...................

Gazetenin kurucusu merhum Ali Naci Karacan’dır.

O yıllarda Fransızca ve İngilizcesi sebebiyle Abdi Bey yedek subaylığını Kore’deki karargâhta irtibat subayı olarak yapmaktaymış.

Amerika ve diğer ülkeler kuvvetlerinin karargâhları arasında iletişim sağlayan ekipteymiş.

Dönüşünde de “iyi gazeteciden anlamakta usta” merhum Karacan bu parlak genç gazeteciyi hemen Milliyet’in Genel Yayın Yönetmeni yapmış.

İdarenin başında da Ercüment Karacan varmış.

Merhum Ercüment Bey’in babasından sonra patronluk döneminde de Abdi Bey, yaşamını yitirene kadar Genel Yayın Yönetmenliği’ni sürdürdü.

Yakın dosttular.

Milliyet yüksek tirajlı değil ama yüksek itibarlı gazete olarak saygındı, seviliyordu, gerçek haberin, objektif yorumun “referansıydı.”

70’li yılların sonuna doğru Abdi Bey’le -aramızdaki açık yaş farkına ve benim de çok satan bir başka gazetenin Genel Yayın Yönetmeni yani rakip olmama rağmen- yakınlaşmıştık.

“Arkadaştık” bile denebilir.

Onu çok sayar ve çok da severdim.

O yıllarda Milliyet’in şimdiki sahibi Erdoğan Demirören’in bahçesinde verdiği bir davette Abdi Bey ve eşi Sibel Hanım da vardı.

Haberin Devamı

Boğaz kenarında üçümüz bir süre sohbet etmiştik.

Zaman tünelinde ne anılar bunlar...

...................

22 yıl önce Milliyet’e geldim.

Sahibi Aydın Doğan’dı.

Sonra da...

Erdoğan Demirören.

Aydın Doğan zamanında da, Erdoğan Demirören zamanında da yazılarıma tek bir telkin, hatta ima olmadı.

Erdoğan Demirören zaten -hatırladığım kadarıyla- Milliyet Aydın Doğan’a geçmeden önce, gazetenin yüzde 25 hissesini daha o zaman almıştı. Aldığı gün de bu haberi verdikleri arasında ben de vardım.

Sonradan iade etti mi, bilmiyorum.

..................

“Bütün bunları Milliyet’in, bu 68 yıllık çınarın köklerinden gövdesine, dallarına kadar yürüyen özsuyundaki değeri anlatmak için” yazdım.

Böyle süreceğine de inanıyorum.

..................

Gündemde yoğun siyaset var ama 68. yıl dönümünün biz MİLLİYET Ailesi kadar siz MİLLİYET Okur Ailesi için de anlamlı olduğunu düşünüyorum.