17 NİSAN’da “hangi Türkiye’-ye” olduğu kadar “hangi dünyaya” gözlerimizi açacağımız da önemlidir.
Referandum sandıklarından ya “EVET” ya da “HAYIR” çıkacak.
Yani...
“Net” bir durum.
Oysa...
“Nasıl bir dünyaya” sorusunun cevabı “belirsiz.”
..................
SINIRLARIN ötesindeki dünyanın Türkiye’den bakarak görülen manzaraları hiç de iç açıcı değil.
Şöyle ki:
‘- Suriye’de son gelişmeler Ankara’nın planlarıyla örtüşmüyor.
Fırat Kalkanı Harekatı 5 bin km karelik bir alanın ele geçirilmesi hedefi ile başlatılmıştı.
Bu alanda “güvenli bölge” oluşturulacaktı.
TSK destekli ÖSO’nun polis görevi ile korunacaktı.
Türkiye’deki Suriye’li mültecilerden bir kısmı buraya yerleştirilecekti.
5 bin km kare içinde Menbiç ve Rakka da var.
Sonuç:
Sadece 2 bin 100 km kare kontrol altına alınabildi.
Yani...
Hedeflenen alanın yarısından bile az.
Ve...
ABD Dışişleri Bakanı’nın Ankara’ya gelişinden 1 gün önce MGK toplandı.
Fırat Harekatı tamamlanmıştır gibi bir “sürpriz” açıklama yapıldı.
***
- Bu açıklamanın arkasındaki gerçekler de can sıkıcı.
ABD Menbiç’te, YPG’li unsurlarla birlikte bayrak gösterdi.
ABD’li subayların kollarında YPG armaları, dünya medyasına servis edilen fotoğraflarla mesaj veriyordu; “YPG’yi destekliyoruz...”
Hürriyet’te Deniz Zeyrek “Ruslar YPG’ye karşı bilgisinin verildiğini ve bu yanlış bilginin Türk politikasını yanlışa yönelttiğini” yazdı.
Gerçekten...
Suriye rejim güçleri Menbiç’in etrafında konuşlandı bir “tampon kuşak” oluşturdu.
Rus subaylarının da kollarında YPG armasıyla verdiği pozlar Dünya medyasına yansıdı.
***
- Bu durumda hem Amerika hem de Esad Suriye’si ve Rusya YPG’ye “koruma şemsiyesi” açmış oluyorlar.
“YPG’nin Menbiç’ten, Fırat’ın doğusuna çekilmesi için Türkiye’nin açıkladığı kırmızı çizgi” geçerliğini yitiriyormu?
***
- Barzani ile Talabani anlaştılar.
Kuzey Irak’ta Kerkük’ü de içine alan bölgede “bağımsız Kürdistan devleti” için bu yıl referanduma gidecekler.
Kerkük’te Kuzey Irak Kürdistanı’nın bayrağı dalgalanıyor.
Bağdat’tan “ciddi” bir tepki yok.
ABD’den de öyle...
Ankara politikası ise “Kuzey Irak’ta bağımsız Kürdistan devletine karşıyız. Böyle bir durum bölgedeki başka coğrafyalara da sıçrar” tavır koyuşu da ve bağımsız devlet referandumu rüzgarıyla silinecek, “kum üzerine çizilmiş kırmızı çizgi izi” mi olacak?
***
- Daha Adnan Menderes döneminden başlayan Avrupa Birliği yolculuğu bir “çıkmaz sokağa” mı sapma yapıyor?
“Avrupa zaten çökmekte” söylemleri içeride “teselli” gibi kullanılabilir. Ama ötesini de düşünmek gerek.
Türkiye’nin ekonomisi, dayanışması NATO ortaklarının ABD hariç tamamı neredeyse AB’ye sıkı sıkıya bağlıdır.
AB büyük hatalar yapmakta.
Fakat...
O hatalar için diplomasi yapmak yerine AB’den kopuşa uzanabilecek sert tavırlar için tekrar tekrar düşünülmeli. ‘
...................
Referandumun ertesi gününden itibaren iç sorunlarını aşmış, -sonuç ne olursa olsun demokrasi içinde milli iradenin yansıması olarak kabullenilmiş- bütünlüğünü sağlamış bir Türkiye dünya içindeki yerine odaklanmalıdır.
...................
Not: Cumartesi sabahı bu köşede buluşmak üzere 3 günlük izin lütfen.