Kanayan yara Bitez Deresi’ne pansuman başladı

Yağan her sağanak yağmurda taşan dereler, dağdan gelen sel sularıyla göle dönen caddeler, sokaklar, dükkânlar ve evler. Yapılamayan imar planları nedeniyle çarpık ve yanlış yapılaşmanın sebep olduğu felaketler, çok uzun zamandır Bodrum’un kanayan yarası ve ilçede yaşayanların da kâbus çilesi.
Bodrum’da yıllardır işleyen süreç şöyle:

Belediye yağmur anonsu yapar, tedbir aldığını duyurur.

Vatandaş da kendince tedbir alır, zira belediyenin ki yeterli olmaz, olamaz.

Dereler taşar.

Yollar kapanır.

Evleri, dükkânları su basar.

Gelen sel, arabaları, motosikletleri ve maalesef bazen de insanları bile, önüne katıp sürükler.

Yazılı ve görsel medya konuyla ilgili yayın yapar.

Bodrum dışında yaşayan eş, dost geçmiş olsun demek için arar, sorar.

Ahh ahhlar, vahh vahhlar.

Vatandaş perişan.

Belediye mahçup.

Bu yaşananların ardından belediye açıklama yapar, “Gerekli çalışmalar yapılacak. Dereler ıslah edilecek ve Bodrum bir daha asla yağmura ve sele teslim olmayacak.”

“Kimler geldi, kimler geçti ama aynı şarkı dillerden hiç düşmedi” diyor Bodrum halkı.

Halk, aynı şarkıyı dinlemekten yorulmuş, sıkılmış ve hatta bıkmış ama belediye yıllardır aynı şarkıyı söylemekten bıkmamış...

Peki ya sonuç?

Maalesef hep aynı...

Bodrum uzun yıllardır hep yağmura ve sele teslim olmaya devam ediyor. Eee ama insanoğlu dere yataklarının üstüne plansız programsız yerleşim yerleri yapar ve hatta derenin ortasına set çekip yanından yol geçirirse ‘Tabiat Ana’ ne yapsın?

Sen tabiata saygı göstermezken, karşılığında şefkat bekleyebilir misin?

’Tabiat Ana’ bize terlik fırlatamaz ama işte böyle de cezalandırıverir ve her koşulda ‘kabak ve beraberinde gelen faturalar’ biz vatandaşlara patlar.
Kurunun yanında yaş da yanar misali...

Değişim rüzgârı esmeye başladı

Şimdilerde, bu şarkının sözlerinde ve nağmesinde yavaş yavaş değişim rüzgarları esmeye başladı.

Öyle ki Muğla Büyükşehir ve Bodrum Belediyesi’nin ortak çalışmasıyla Bitez Mahallesi Adliye Caddesi üzerinde yağmur suyu drenaj çalışmalarına başlandı.
Çalışma sebebiyle caddeler araç trafiğine kapalı ve bu sebepten de esnaf mağdur. Haklılar tabii.

Ama eğer gerçekten kalıcı çözüm sağlanacaksa biraz diş sıkmaya değer.

Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, aralık ayı Belediye Meclisi‘nde, başlayacak çalışmaların müjdesini vermiş ve konuyla ilgili, “Buraya büyük bir kanal projemiz vardı. Şimdi imalata başlıyoruz. Bir iki ay zarfında bu bölgeyi tümüyle toparlayacağız. Bitez’i sel baskınlarından kurtaracağız” demişti. Bu konuşmanın hemen ardından icraata başlanması mutluluk verici. Darısı, Yokuşbaşı Mahallesi, Gümbet ve Cumhuriyet Caddesi’ndeki Azmakbaşı’na...

Gürün’e teşekkür

Bodrum Limanı için karar verildi.

Yerlerde ‘andezit taşı’ kullanılacak.

Limanı iyileştirme çalışmaları kapsamında, zeminlerde ‘mermer kullanımı kararı’ halkı epey endişelendirmişti.

Ben de bu konuyu 13 Kasım’da yayınlanan köşemde,‘Bodrum halkı, yerlerde mermer kullanılması kararına karşı tepki gösteriyor’ başlığı altında dile getirmiştim. Muğla Büyükşehir Belediyesi, halkın istek ve taleplerine duyarsız kalmadı. Kamuoyunu uzun süredir meşgul eden konuyu, teknik ve bilimsel açıdan değerlendirmesi için ‘Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü’ne taşıdı. Yapılan teknik inceleme sonucu hazırlanan raporda, “Bodrum Limanı’na yapılacak zeminin andezit taşından olması, ilçenin iklim şartları ve kullanım elverişliliği açısından daha uygun olduğu” tespit edildi. Duyarlı bir başka adımda Anıtlar Kurulu tarafından atıldı ve rapor onaylandı. Hadi gözümüz aydın, zeminlerde mermer yerine andazit taşı kullanılması kesinleşti. Halkın sesini duyan Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras’a ve halkın isteklerine kulak vererek, konunun bilir kişilere taşınmasına ön ayak olan Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün’e ‘teşekkürler.’

Merak ediyorum!

Geçen Kasım ayında,‘Bodrum mimarisine ve dokusuna uygun olmayan, imara aykırı ve altyapı eksikliği tespit edilen uygulamaları iyileştirme çalışmaları’ kapsamında, Bodrum merkezde bulunan Gıda Çarşısı’nda çalışmalara başlandı.

Belediye bu çalışmayı, ‘Uzun zamandır mezbelelik halde olan Gıda Çarşısı’nı özgün haline döndürmek amacıyla projeyi başlatıyoruz’ anonsuyla duyurdu.
Kısa zamanda esnaf tasfiye edildi ve yıkımlar tamamlandı.

Ancak o günden bu güne hiçbir ilerleme kaydedilmedi. Tabir caizse, şimdiki hali de tam bir ‘mezbelelik.’ İnşaat, ne zaman yeniden başlayacak ve ne zaman proje görselindeki haline kavuşacak diye merak ediyorum.