Anayasa’mızın 81. madde-sinde yer alan milletvekili yemin metni şu şekilde başlar: “Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü... koruyacağıma...”
Dikkat edilirse, yemin metninde en başta, devlet ve millet hayatımız için gerekli
ve hayati öneme haiz hususlara vurgu yapılmış. Bunları da üç kelimeyle özetlersek; varlık, birlik ve bağımsızlık
olduğunu görürüz.
Devlet ve millet hayatımızın bekası için olmazsa olmaz bu hususların tartışılması söz konusu
bile olamaz.
Ama gelin görün ki bu yemini edip de Meclis’te bulunan bir kısım milletvekillerimizin hali içler acısıdır. Onların ne devletin varlığı, ne bağımsızlığı, ne de milletimizin bölünmez bütünlüğü diye bir dertleri, tasaları, endişeleri yoktur.
Ne hazin bir tecellidir ki ana muhalefet partimiz bu denli bir duyarsızlık içinde bulunan bir partiyle ittifak yapıyor; yetmiyor, onun mensuplarını kendi parti listelerinden aday gösteriyor.
Tuzu kuru bir kısım gafil CHP’li aday ve seçmen de oylarını ‘Kürdistan’ için kullanacaklarını açıklıyorlar. Bu rezil görüntüleri, açık
kalan mikrofonla tüm Türkiye görüp dinledi.
CHP’yi bu hale düşürenlerden öncelikle gerçek CHP’liler hesap sormalı ve partilerine sahip çıkmalıdır.
Ana muhalefet partisindeki Kuvayımilliye ruhunun nereye savrulduğunu görüp ayağa kakmalıdır.
Siyasi parti düşüncesi olmadan, kitabın ortasından, sağa sola kıvırmadan konuşalım: Başta Diyarbakır olmak üzere, ülkemizin güneydoğu-sunda “PKK sizi tükürüğüyle boğar!” diyen partinin dışında hangi siyasi partinin varlığı söz konusudur.
Mahut partinin dışında, hangi partinin lideri bu illerde miting düzenleyebiliyor?
Doğu Perinçek bile ülkemizin beka meselesini görüyor ve muhalefet partilerinin HDP ile ittifaklarının ABD ile
İsrail’in değirmenine
su taşıdığını söylüyor.
Bu ittifakın FETÖ’ye ve PKK’ya hizmet ettiğini söylüyor.
Bir an için Sayın Erdoğan’ın ve AK Parti’nin olmadığını farz edelim; doğu ve güneydoğunun halini düşünebiliyor musunuz?
Sayın Erdoğan, partisiyle birlikte şu an, ülkenin çimentosu konumundadır.
Bundan dolayı da ülkemizi bölmek isteyenlerin hedefindedir.
Ana muhalefet partisinin liderindeki şu aymazlığa bakın; YPG-PYD bize saldırmaz, bizim için tehdit olmazlar diyor. Allah akıl fikir versin! Yahu! Daha dün Hatay’ımıza, Kilis’imize, Urfa’mıza envaiçeşit silahla saldıran ve masum insanlarımızı öldüren kimdi, kimlerdi?
Türkiye onlarca senedir kiminle, hangi terör örgütüyle ‘düşük yoğunluklu’ bir savaş vermektedir? HDP milletvekilleri, sırtımızı PYD’ye, YPG’ye dayadık diyor; Kılıçdaroğlu ise, bunlar terör örgütü değildir diyor!
Türkiye, boş yere mi, milyarlar harcayarak ve onca can bedelleri ödeyerek sınır dışı harekâtlar düzenliyor; sınırlarımızı güvence altına almak için yırtınıyor?
