Türkiye’miz, geçen asrın başlarında kendisine oynanan oyunun aynıyla karşı karşıyadır.
Yine yedi düvel karşımızdadır ve yine ittifak halinde düşmanların hedefi Türkiye’yi bölmek ve her bir parçasını kendi hegemonyalarına almaktır.
Dün olduğu gibi bugün de Mehmetçik destan yazıyor.
Zeytin Dalı Harekâtı’yla sergilenen kahramanlık, Çanakkale ruhunun yeniden şahlanışının bir ifadesidir. Mehmetçik adeta iğne ile kuyu kazar gibi, sabırla ve inatla adım adım ilerleyerek Afrin’e Türk bayrağını dikti.
Bir ve beraber olup, milletçe yüreklerimiz toplu vurduğunda neleri başarabileceğimizi dost ve düşman tüm dünyaya gösterdik ve göstermeye
devam ediyoruz.
Enva-i çeşit terör örgütleri ve onların ağa-babaları olan müttefik şer güçlerin her biri el ele vererek üzerimize çullanıyorlar. Kahpe planlarını önce, ülke topraklarımızın içinde (Güney Doğu Anadolu) denediler.
Mehmetçik’ten ‘Osmanlı tokadı’nı yiyince planı değiştirdiler.. İçeride başlarına yıkılan barikatları ve hendekleri bu kez, sınırın öbür tarafında inşa edip Akdeniz’e uzanan bir terör koridoru oluşturarak başımıza bela etmek istediler.
Düşman, bugüne kadar hep içimizdeki dağınıklıktan istifade etti. Asker ve sivil bürokraside kümelenen FETÖ yüzünden, teröre karşı mücadelede sürekli patinaj yaptık.
İçimizdeki mikroplar temizlendikçe, terörle mücadeledeki başarılar da arttı. Artık F-16’lar dağı taşı bombalayıp geri dönmüyor; bombaları düşmanın beyninde patlatıp geri dönüyorlar!
Terörle mücadelede yeni konseptle birlikte; yurt içi veya yurt dışında, nerede olurlarsa olsunlar, inlerine girip tesirsiz hale getirilmeleri amaçlanmaktadır.
Sınırlarımızı terörden temizleme amacıyla başlattığımız sınır ötesi harekâtlarda Afrin’den sonra sırada Münbiç var. Malum, Münbiç ABD’lilerle birlikte YPG’nin kontrolünde.
Böylece Türkiye, ilk defa fiilen ABD ile karşı karşıya geldi. Üstelik karşımızda tek bir ABD yok; Pentagon, Trump, Dışişleri ve CIA hepsi ayrı telden çalıyor.
Dolayısıyla ABD’nin net bir Suriye politikası yok.
ABD, Türkiye’nin bu denli azim ve kararlılığı karşısında şaşkına dönmüş vaziyette. Zira tam destek verdiği YPG/PYD/PKK gibi terör örgütleri Türkiye’nin hedefinde ve onlarla kıyasıya savaş halinde. Bel bağladıkları mahut terör örgütleri, her geçen saniye erimeye devam ediyor!
ABD, yanlış ata oynamanın bedelini; yukarı tükürse bıyık, aşağı tükürse sakal ikilemi arasında bocalayarak ödüyor
ve daha da ödeyecek!
İngiltere-Rusya geriliminin arttığı; ABD’nin Pasifik’te Çin’e ve Orta-Doğu’da Rusya’ya karşı gerilediği bir dönemde Türkiye’nin eli her zamankinden daha güçlü.
Masa ise masa, silahsa silah; Türkiye’nin hedefi, terör örgütlerini içinden ve dışından temizlemektir.
Bunun da ne idüğünü ve nasıl yapılması gerektiğini tüm dünyaya gösterdi gösteriyor.
Gazan mübarek olsun Mehmedim!