Hani NATO, üyelerini her türlü tehdit ve tehlikeye karşı koruyan bir kalkandı?
Türkiye’nin güney sınırları 40 yıldır tehdit altında ve üstelik bu tehdit, şiddetini gittikçe artırıyor. NATO’dan en ufak bir destek gelmediği gibi, NATO’nun süper gücü ABD, Türkiye’ye karşı elinden gelen kötülüğü ardına koymuyor.
Yalnız ABD mi? NATO’da sözde müttefik olduğumuz birçok ülke, Türkiye’ye karşı açıktan savaşan her çeşit terör örgütüyle iş birliği içinde. Terör örgütü militanları bu ülkelerde cirit atıyor; yetmiyor, terör örgütlerinin her türlü gereksinimleri (para, silah, mühimmat, lojistik destek) bu ülkeler tarafından karşılanıyor.
Bunların başında da ABD yer alıyor. ABD, Türkiye’ye karşı yürütülen bu kirli savaşı, aklı sıra gizli yürüttü! Irak ve Suriye krizlerinde iş öyle bir noktaya geldi ve saflar öylesine netleşti ki tüm bu düşmanlıklar aleni, açıktan ve küstahça sergilenir oldu.
Bel ve umut bağladığımız NATO, ABD’nin güdümünde olduğundan, tüm bu şirretliklere seyirci olmakla yetindi, yetinmeye devam ediyor.
ABD, dost ve müttefiki (!) olan Türkiye’ye karşı, ikiyüzlülüğünü ve düşmanla iş birliği çıtasını gittikçe yükseltti. Önce DAEŞ’e karşı PYD/PKK ile el ele verdi; onları silahlandırıp DAEŞ’le savaştırdı!
DAEŞ, Suriye’de bitirildi ancak ABD-PYD/PKK ittifakı gittikçe daha kuvvetlendi. Beş bin TIR dolusu silah ve mühimmatla donattığı PYD/PKK güçlerini eğitip ordu haline getirdi ve Türkiye’nin güney sınırında konuşlan- dıracağını ilan etti.
DAEŞ, Suriye’den çekildiğine göre, mahut ordunun Türkiye’ye karşı konum- landırıldığı apaçık ortada. Yok efendim; ordu kurmuyoruz da... Türkiye’ye açıklama borcumuz var da... Bütün bu ikiyüzlülükleri külahımıza anlatın.
“Nush (nasihat, ikaz) ile uslanmayanı etmeli tekdir; tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir!”
Türkiye NATO ve komşuları nezdinde gerekli girişimleri ve ikazları dostça yaptı. Herhangi bir ses gelmeyince de iş başa düştü. Bundan böyle Türkiye, kendi göbeğini kendisi kesecek.
ABD teröre karşı savaşta samimi olsaydı; DAEŞ’e karşı savaşta Türkiye’nin iş birliği teklifine evet derdi. Buna evet demediği gibi, başka bir terör örgütüyle iş tuttu.
ABD, seneler senesi sözde gizi tuttuğu Türkiye düşmanlığını alenileştirdi ve Türkiye’nin karşısındaki terör örgütlerinin yanında yer aldı.
Afrin ve onu takip edecek harekâtlar boyunca akıtılacak kanın yegâne sorumlusu ABD’dir.
Türkiye’nin yaptığı ve yapmak zorunda kalacağı tüm bu harekâtlar, nefsi müdafaadır. Zira dünyadaki kabile devletçikleri bile güvenlikleri tehdide maruz kaldığında sessiz kalamazlar.
ABD, Türkiye’yi çökertmek için üst üste darbeler denedi olmadı; bu kez dışarıdan kuşatmak istiyor!
ABD yanlış yerde de NATO nerede?
Belli ki dost ve düşman herkesin yerlerinin belirlenmesinde Türkiye’ye ihtiyaçları var!
