Kıyamet savaşı OrtaDoğu’dan ve İsrail’in yüzünden çıkacak.
O İsrail ki, kurulduğu günden beri kabına sığmıyor; genişledikçe genişliyor ve işgal ettiği toprakları, asıl sahipleri olan Filistinli Araplara dar ediyor.
Attığı her haksız adım karşısında; BM’in aleyhine çıkardığı hiçbir kararı tanımadı ve bildiğini okudu.
Bütün bu pervasızlıklarına karşı en ufak bir yaptırımla karşılaşmadı.
Oysa ki İsrail, dünyadaki devletler sıralamasında demokratik yönetimler arasında yer alıyor.
ABD’yi arkasına alarak yaptığı enva-i
çeşit zulüm ve baskılara bakıldığında; demokratik değerleri hiçe sayan ve hatta onların katili bir devletle karşılaşılır.
Zira demokratik değerler ırkçılığı yasaklar. İsrail parlamentosunun son çıkardığı kanun ise, ırkçılığın daniskası olup, insanlığın
yüzkarasıdır.
Topyekun insanlık, bu denli bir yüzkaralığı hak ediyor mu derseniz; maalesef evet demek zorundayız. Çünkü İsrail, tüm bu vahşeti ve cinayetleri işlerken, bir kısım sözde büyük devletler bu zulmü desteklerken diğerleri bu duruma sessiz ve seyirci kalıyor.
Yalnız teşvikçi devletler değil, ses çıkarmayan da; zulme rıza zulümdür gereği aynı suça ortaktırlar.
İsrail parlamentosundan çıkan son kanuna göre; mahut topraklarda Yahudi’den başkasına hayat hakkı tanınmıyor. Sözde; ‘Tanrı’nın kutsadığı topraklarda, Tanrı’nın ari ırk olarak yarattığı yüce Yahudi halkı yaşayabilir!’ miş.
Ve aynı sakil (çirkin) anlayışa göre; Yahudi ırkına mensup olmayan diğer tüm insanlar, bu üstün ırka hizmet etmek için yaratılmış kölelerdir!
Bu denli bir Yahudi zihniyeti; insanlık adına bu zulümleri işledikçe Tanrı’nın bağışlamasına kavuşacak ve bunun karşılığı olarak da Tanrı, kendilerine vadetmiş olduğu ‘arz-ı mev’ud’u’ ( Fırat’la Nil arasında kalan, Yahudi ırkına adanan topraklar!) sunacağına inanır.
Sayın Erdoğan, Filistinlileri yok sayan mahut Yahudi Ulus Devlet Yasası’na sert tepki gösterdi ve bu anlaşılmaz halin bölgeyi ve dünyayı ateşe boğacağı uyarısında bulundu.
Sayın Erdoğan, İslam dünyasını, Hıristiyan alemini, özgürlükçü tüm devletlerini İsrail’e karşı harekete geçmeye çağırdı ve bu yasanın; Hitler’in ari ırk saplantısından farklı olmadığını vurgulayarak ‘Hitler’in ruhu, İsrail’in yöneticilerinde hortlamıştır’ dedi.
Bizler baştan beri, İsrail’in Siyonizm prensiplerine bağlı ırkçı ve faşist bir devlet olduğunu, devamlı yazıp çiziyor ve söylüyoruz. Söz ve yazılarımız dikkate alınmadığı gibi, ‘iftiracı’ olarak da suçlanıyorduk.
İsrail, bu yasayla ırkçılığını tescilledi ve böylece; dünyanın başına bela olduğunu ve bundan böyle de bela olmaya devam edeceğini haykırmış oldu.
ABD sayesinde bölgedeki tek nükleer güce sahip olan İsrail gemi azıya alarak; dün de Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilan etmişti. Dünya ülkeleri kahir ekseriyeti ile bu tehlikeli gidişe dur demek istedi ama ABD; ‘dünyayı besten küçük gördüğü için’ bu kararı veto etti.
Dünya beşten büyük olmadığı müddetçe İsrail, gemi azıya almaya devam edecek ve er ya da geç kıyametin fitilini ateşleyecektir.