Medya, yalnızca bizde değil; geçer akçe olması ve insanları etkilemesi açısından en büyük güçtür.
Yasamadan da, Yürütme’den de daha etkili; zira bu iki gücü de medya etkileyip yönlendiriyor!
Önceki gün gazete ve dergiler, dün televizyon ve radyo, bugün ise İnter-Net; toplumları işleme ve yönlendirmede saltanatı elinde bulunduruyor.
Televizyondan itibaren baş döndürücü hızla gelişen medyanın, halk üzerindeki etkisi atom bombasından daha güçlüdür!
Bundan dolayıdır ki; medya, her türlü niyet ve iş için en önemli algı aracı olarak kullanılmaktadır. Dünün sihirli kutusu (televizyon), bugün, yanına İnter-NET’i de alarak kurduğu saltanattan tüm insanlığı, istediği gibi eğip büküyor, çekip çeviriyor, uyuşturuyor, bilgilendiriyor, eğlendiriyor ve hayat hoş-dünya boş dedirtiyor!
Böylece güdümüne aldığı insanları, istediği girdaplara rahatlıkla sürükleyebiliyor.
Peki bu yönlendirmeyi yapan kim; medya kimin elinde? Ülkeler, güçleri oranında medyaya hükmedebiliyor. Şu halde ipin ucu ABD’nin (Batı ve İsrail) elinde!..
ABD ile yandaşları da ellerindeki bu gücü hak ve hakikatleri yırtıcı hayvanların inlerine hapsedip; tüm dünyayı yalana-dolana ve haksızlığa ve enva-i çeşit zulümlere, gözü kapalı mahkum ediyor!
EL-KAİDE’yi kurup mücahit addederken de ABD haklı; aynı kuruluşu, terör örgütü sayıp tu-kaka ederken de haklı!
DAEŞ’i kurarken de ABD haklı; onu düşman belletip savaşırken de!
Irak’ta Saddam’ın kimyasal silahları var deyip saldırırken de ABD haklı; yalanı ortaya çıkıp, Irak’ı paramparça ederken de haklı!
Mısır’da Sisi gibi bir askeri diktatörü desteklerken haklı; Türkiye’de halkın oylarıyla seçilmiş iktidarı suçlayıp, onu düşürmek için üst üste darbeler yaparken yine haklı!
Suud’u, terör suçlusu addedip haraca bağlarken de haklı; onunla kılıç dansına tutuşup milyarlarca dolarlık silah satarken de haklı!
Dünyanın en cani örgütünü terör örgütü ilan ederken de haklı, ona silah ve mühimmat yardımı yaparken de haklı!
İslamiyet’i esenlik dini ilan ederken de; terör dini ilan ederken de haklı!
Katar’ı suçlu ilan edip komşu ülkeleri üzerine salarken de ABD haklı; Katar’dan Fransız petrol devinin sözleşmesini iptal ettirip, yerine ABD’li şirketi geçiren ve Katar’a milyarlarca dolarlık silah satarken de haklı!
Neden diye sormayın; zira ipin ucu ABD’nin elinde!
Güçlünün pozisyonu bu olup her daim haklıyken; haklı olan güçsüze iki seçenekten biri kalıyor; ya güçsüz kalıp zalimin maşası olmak, ya da güçlü olup zalime haddini bildirmek.
Karar sizin!