Batı, asırlar boyu yaptığı din savaşlarından ibret almamışa benziyor. Hâlbuki bu ibreti aldık diyerek AB’yi kurmuşlardı. 2. Büyük savaştan sonra da, uzunca bir süredir (soğuk savaş dönemi) kendi aralarında savaşmadılar.
Sovyetlerin yıkılışından sonra; tek kutuplu kalan dünya (batı) için yeni bir düşman gerekti. O da, İslam ve Müslümanlardan başkası değildi.
Başta Türkiye’miz olmak üzere, İslam ülkeleri komünizm tehlikesiyle tehdit edilip sömürülüyordu. Komünizm tehdidi ortadan kalkınca, İslam’ı ve Müslümanları hedef tahtasına koydular. Onlara göre kırmızı tehlike kalkmış, kara tehlike gelmişti!
İslamiyet’i terör dini, Müslümanların terörist olduğunu ilan ettiler ve ellerindeki iletişim araçlarıyla (sinema, radyo, televizyon, gazete, dergi vb.) sürekli bu durumu işleyerek, insanların beyinlerini yıkadılar.
İslam dinini ve onun mensubu olan Müslümanları, kan emici canavar sürüleri olarak gösterebilmek için; bu fiilleri din adına yapan sözde ‘İslami!’ terör örgütleri kurdular. ( DEAŞ’ı, Hillary Clinton ile birlikte kurduğunu bizzat ABD başkanı Obama açıklamıştı)
Tavşana kaç tazıya tut derken, tavşanı da tazıyı da kendileri kurgulamıştı.
Bu halin tipik örneğini bugün Suriye’de görmekteyiz; ‘Allahü ekber’ diyerek, Müslüman Müslümanı boğazlıyor!
Batı, bir yandan bu iğrenç oyununu sergilerken, diğer yandan da bunu; ‘İslami terör!’ olarak lanse edip; kendi toplumlarında İslam karşıtlığını (İslamofobi) adeta maden gibi işledi.
Batının hedefindeki petrol kuyularının başındaki Arap kıyafetli adam, artık elinde kalaşnikofla (terörist) resmediliyordu.
Yeni Zelanda’daki katliamla ilgili olarak dünya ayağa kalkmıyorsa ki, kalkmıyor- bu durum, dünyayı bekleyen büyük tehlikenin habercisidir.
Nitekim batılı liderler, bu vahşete terör saldırısı bile demediler, diyemediler!
Zaten istenen de bundan başkası değildir. Nitekim ABD eski başkanı Bush, ‘terörist saldırılara karşı Haçlı seferi’ başlattıklarını duyurmuştu.
Yeni başkan (Trump) ve ekibi ise, ‘milliyetçilik’ teranesiyle; Siyonizm soslu Hristiyanlığı, tehdit unsuru olarak dayatıyor.
Aklı başında insanlar, terörün dini, imanı olmaz dedikçe, onlar; ‘İslami terör’ demeyi marifet bildiler. Sonunda bekledikleri oldu; şişeden ‘Hristiyan terörü’ çıktı!
Ve yine istiyor ve bekliyorlar ki, buna aynı şekilde cevap verilsin ve bir ‘Haçlı-Hilal’ savaşı başlatılsın!
Kurguladıkları terör örgütlerine bu denli cinayetleri işletebilirler ama Müslümanları asla bu oyuna getiremezler.
Ateşle oynayan ülke liderleri, akıllarını başlarına devşirip, tüm dünyayı ateşe vermekte olduklarını görmelidir.
Sonraki eyvahların hiçbirisi para etmeyecek ve tutuşturdukları ateşin alevi göğü yalayacaktır!