1 Ekim Dünya Yaşlılar Gününün hemen öncesinde, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından yayımlanan “Yaşlılar için Sosyal Koruma: Temel Politika Eğilimleri ve İstatistikler 2017 19” başlıklı yeni rapora göre, küresel düzeyde emeklilik kapsamı genişliyor ancak emeklilik kapsamında yaşlılara sağlanan fayda düşük düzeyde kalıyor. Oysa yaşlı insanlar için yeterli emeklilik maaşı sağlanması son derece önemli. Aksi halde, pek çok yaşlı yaşamını sürdürebilmek için çalışmaya devam etmek zorunda kalıyor.
ILO raporuna göre, küresel düzeyde emekli maaşı alan yaşlıların oranı yüzde 68. Ancak emekli maaşlarının düzeyi yetersiz. Yaşlılar için emeklilik ve diğer yardımlara yapılan harcamalar, ortalama olarak gayri safi yurt içi hasılanın yüzde 6.9’unu oluşturuyor. Ancak bölgeler arasında ciddi uçurumlar söz konusu. Pek çok ülkede söz konusu aylıkların miktarının çok düşük düzeyde olması nedeniyle yaşlı bireyler yoksulluk riski ile karşı karşıya. Bu anlamda, çok sayıda ülkede çalışanların emeklilik dönemine ilişkin sosyal koruma çerçevesi ile sosyal adalet arasındaki ilişki konusunda endişe duydukları görülüyor. Oysa gerek ILO standartları gerekse Birleşmiş Milletler 2030 Gündemi ve Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri açısından yaşlılar için ulusal sosyal koruma sistemlerinin uygulanması büyük önem taşıyor.
İlerleme var
ILO’ya göre, gelişmekte olan ülkelerde emeklilik sistemlerinin geliştirilmesinde önemli ölçüde ilerleme kaydedilmiş durumda. Söz konusu ülkelerin çoğunda, yaşlılara yönelik sosyal koruma çerçevesi sosyal sigorta sistemi ve sosyal yardımların birleşiminden oluşuyor. Yaşlılara yönelik sosyal koruma açısından evrensel düzeyi yakalamış olan gelişmekte olan ülkelerden bazıları; Arjantin, Beyaz Rusya, Bolivya, Çin, Gürcistan, Ukrayna, Özbekistan ve Güney Afrika. Bununla birlikte, Ermenistan, Azerbaycan, Brezilya, Şili, Kazakistan, Tayland ve Uruguay gibi diğer gelişmekte olan ülkeler de evrensel kapsama ulaşma hedefine çok yakın.
Öte yandan, ILO raporuna göre yaşlı kişiler için sosyal koruma hakkı, düşük gelirli ülkelerde çoğu kişi için henüz sağlanabilmiş değil. Bu anlamda, pek çok düşük gelirli ülkede yasal olarak emeklilik yaşına ulaşmış olanların yüzde 20’sinden daha azı emekli maaşı alabiliyor. Dolayısıyla, söz konusu ülkelerde yaşayan yaşlıların önemli bir bölümü hala büyük oranda ailelerinin desteğine bağımlı durumda.
Emeklilik reformları
Daha yüksek gelirli ülkelerde yaşanan sorunlar ise daha farklı. Bu ülkelerde yaşlanan nüfus ve sosyal koruma sistemi açısından asıl sorun, emeklilik sistemlerinin finansal açıdan sürdürülebilirliği ve yeterli düzeyde emeklilik maaşları arasında bir denge kurabilmek. Ancak özellikle OECD ülkelerinde yaşlı yoksulluğu oranının yükseldiği göz önüne alındığında bu dengenin tam olarak sağlandığını söyleyebilmek pek mümkün değil.
Yaşlılıkta gelir güvencesi ve emeklilik maaşlarına erişim, istihdamda var olan eşitsizliklerle yakından ilişkili. Yaşlılık çağındaki kadınlar için erkeklerden daha yüksek bir yoksulluk riski söz konusu. ILO’ya göre bu durumun nedenleri; kadınların erkeklere göre daha uzun yaşaması sebebiyle kadınların “en yaşlı” yaşlarında yoksulluk riskinin daha baskın olması. Her ne kadar pek çok ülkede kadınların emeklilik aylığı kapsamı, örneğin prim ödeme gün sayısı, erkeklere kıyasla daha düşük olma eğiliminde olsa da aldıkları emeklilik maaşlarının miktarlarının ortalama olarak daha düşük olduğu görülüyor.
Yaşlı nüfus arttı
Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yayınlanan istatistiklere göre, Türkiye’de 65 ve daha yukarı yaştaki nüfus, son 5 yılda yüzde 17 düzeyinde artarak 2017 yılı itibarıyla 6 milyon 895 bin kişi oldu. Buna göre, yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki oranı yüzde 8.5. yaşlı nüfusun yüzde 44’ünü erkekler; yüzde 56’sını ise kadınlar oluşturuyor. Nüfus projeksiyonları, yaşlı nüfus oranının 2023 yılında yüzde 10.2, 2030 yılında yüzde 12.9, 2040 yılında yüzde 16.3 ve 2060 yılında yüzde 22.6 olacağını öngörüyor.
TÜİK verilerine göre, Türkiye nüfusu için doğuşta beklenen yaşam süresi 78 yıl. Bu rakam, erkekler için 75.3 yılken; kadınlar için 80.7 yıl. Bununla birlikte, 65 yaşına ulaşan kadınların erkeklerden ortalama olarak 3.2 yıl daha fazla yaşaması bekleniyor. Yani, Türkiye’de genel olarak kadınlar erkeklerden daha uzun süre yaşıyor.
Her On Yaşlıdan Biri Çalışmaya veya İş Aramaya Devam Ediyor
Hanehalkı işgücü anketi sonuçlarına göre, yaşlı nüfusun işgücüne katılma oranı yüzde 11.8. Bu oran, yaşlı erkekler için yüzde 19.9 iken; yaşlı kadınlar için nüfusta yüzde 5.5 düzeyinde. Bununla birlikte, yaşlı nüfustaki işsizlik oranının da yüzde 2.6 olduğu görülüyor.
Yaşlı bağımlılık oranı, çalışma çağındaki yüz kişiye düşen yaşlı sayısını ifade ediyor. Buna göre, 2017 yılı itibarıyla Türkiye’de yaşlı bağımlılık oranı, yüzde 12.6’ya yükselmiş durumda. Dahası, nüfus projeksiyonlarına göre, yaşlı bağımlılık oranının önümüzdeki yıllarda daha da artması bekleniyor. Söz konusu oranın 2023 yılında yüzde 15.2, 2030 yılında yüzde 19.6, 2040 yılında yüzde 25.3 ve 2060 yılında da yüzde 37.5 olacağı öngörülüyor.