Günümüzde sendika-laşma ve toplu iş sözleşme uygulaması önemli ölçüde azaldı. Bunun en önemli nedeni değişen istihdam biçimleri ve kayıtdışı çalışmada yaşanan artış. Değişen istihdam biçimleriyle tipik olmayan iş ilişkileri doğmuştur. Tipik iş ilişkisi denilince akla ilk gelen, belirsiz süreli iş sözleşmesiyle tam süreli olarak bir iş yerinde istihdam edilen kişi ile işverenin kurduğu ilişkidir. Tipik olmayan iş ilişkileri ise bu tanıma uymayan bütün iş ilişkilerini kapsama almaktadır. Örneğin, belirli süreli sözleşmelerle çalışma, kısmi süreli çalışma, alt işveren yanında çalışma veya geçici iş ilişkisi kurma tipik olmayan iş ilişkilerindendir. Kayıt dışı çalışma ise kamuya beyan edilmemiş faaliyet olarak tanımlanmaktadır.
İletişim zayıf
Tipik olmayan iş ilişkileri kapsamında veya kayıt dışı olarak çalışan kişiler ile sendikalar arasındaki iletişim, bu kişilerin sendikal örgütlenmeye dâhil olmakta yeterli teşviklerinin bulunmaması, sendikaların da ilgili kişilerin işgücü piyasasındaki konumları nedeniyle ulaşmakta zorluk çekmesi nedeniyle zayıf veya kopuk olmaktadır. Çalışma Bakanlığı ve ILO tarafından hazırlanan “Örgütlenmesinde Güçlük Çekilen Çalışanların Örgütlenmesi ve Temsili: Türkiye için Çıkarımlar” raporu konuyu derinlemesine analiz ediyor.
Kayıtdışı artıyor
Kayıt dışı çalışan, tipik olmayan iş sözleşmelerine sahip olan veya raporda belirtildiği üzere, “örgütlenmesinde güçlük çekilen çalışanlar (ÖGÇ)” olarak değerlendirilen çalışanların sayıları giderek artıyor. Örgütlenmenin olmaması ilgili çalışanların sosyal taraflar arasında yeterli düzeyde temsil edilmesine engel oluşturuyor. Bu tür çalışanların temsili, kapsayıcı ve sosyal açıdan sürdürülebilir büyüme sağlamak için çok önemli olduğundan, temsil edilmemeleri halinde, üretilen sosyal politikalar ihtiyaçları karşılamakta yetersiz kalıyor.
Özel ihtiyaçlar
Çalışanların örgütlenmesine yönelik olarak geliştirilecek yöntemlerin başarısı farklı çalışan gruplarının özel ihtiyaçları ile beklentilerinin dikkate alınmasından ve yöntemlerin bu çalışan gruplarına özgülenmesinden geçiyor. Geliştirilen yöntemlerin çeşitliliğinin yanı sıra, bu yöntemlerin uygulanabilmesine yönelik yasal düzenlemeler yapılmalı, etkili uygulama için asgari haklar ve korumalar ayrıca sağlanmalıdır.
Rapora göre, liberal ülkeler hariç olmak üzere, çoğu Kıta Avrupa’sı ve Latin Amerika ülkelerindeki işçi sendikaları, standart olmayan işçileri kapsayacak ve örgütleyecek şekilde uyarlama konusunda zorluklar yaşadılar. Stratejilerin yaygın bir şekilde uygulanmaya başlanmasına karşın, örgütleme stratejilerinin genişletilmesi konusunda önemli zorluklar varlığını halen sürdürüyor. Stratejilerin geliştirilerek başarılı bir şekilde uygulanmasında üç önemli faktör bulunuyor. Bunlar kurumsal düzen, işçi sendikalarının güç kaynakları ve örgütsel yapıları. Bu üç faktörün yeterli ve etkin bir şekilde kurulması halinde, örgütlenme yöntemlerinin geliştirilmesi ve uygulanması daha kolay oluyor.
Strateji önerileri
Örgütlenmesinde güçlük çekilen çalışanların örgütlenmesi için yeni güç kaynaklarının oluşturulması tavsiye ediliyor. Raporda, işçi sendikalarının çalışan kooperatifleri, sivil toplum kuruluşları (STK) veya kayıt dışı çalışan dernekleri de dâhil olmak üzere diğer aktörlerle işbirlikleri kurmaları gerektiği belirtiliyor. Bu tür birlikteliklerin özellikle işçi sendikalarının çalışanlara ulaşma konusunda zorluk yaşadığı kayıt dışı ekonomide faydalı olduğu belirtiliyor.
Yerinden yönetim
Sendikaların karar alma ve uygulama sistemlerinin merkezden yönetimden ziyade yerinden yönetime uygun hale getirilmesi durumunda ilgili çalışanların örgütlenmesinde başarılı olma ihtimalinin daha yüksek olduğu ifade ediliyor. Ademimerkeziyetçi bir yapının, örgütlemeye yönelik olarak daha farklı çalışan gruplarını, sektörlerini, iş yerlerini kapsayabilmek adına bu çalışanlara özel karşılıklar veren bir yaklaşım sergileyebileceği belirtiliyor.
Finansal kaynak
Toplu iş sözleşmesi kapsamına giremeyen iş yerlerinde, sendikalar finansal ve örgütsel kaynaklar yaratarak çalışanlar açısından cazip hale getirilebilir. Raporda bunun için işçi sendikalarında kampanyalar ve politikalar geliştirmek üzere özel birimler oluşturulması gerektiği, örgütlenme kampanyalarını yürütecek kişilere özel eğitimler verilmesi gerektiği vurgulanıyor.
Kayıt dışı ve standart olmayan çalışanların karşı karşıya kaldıkları koşullara ilişkin farkındalık yaratma kampanyaları yapılmasının ilgili kişilerde ve toplumda örgütlenme konusunda bilinç düzeyini artıracağı belirtilerek, bu tür işçilere ulaşımın iş yerinin sınırlarını aşması gerektiği ifade ediliyor.