Zor anda işçi çıkarmak yerine ‘kısa çalışma’ya geçilmesiyle ilgili yeni düzenleme yapıldı...
Ekonomik zorluk dönemlerinde işletmelerin süreci yönetebilmek için seçeneklerinden biri de işçilerinin iş sözleşmelerinin feshedilmesi yerine kısa çalışma ödeneğinden yararlanılması.
Kısa çalışma, ekonomik güçlük dönemlerinde, işletmelerin küçülmek durumunda kalmaları halinde, işçilerinin iş sözleşmelerini feshetme yerine bu dönemde çalışma süresini azaltarak üretimi kısmak veya faaliyetlerini geçici süreyle tamamen durdurmak suretiyle işçilerle olan iş ilişkilerini sürdürmeleri anlamına geliyor. 9 Kasım 2018 tarihli ve 30590 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Kısa Çalışma ve Kısa Çalışma Ödeneği Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile kısa çalışmaya ilişkin bazı esaslar yeniden düzenlendi.
Bugünkü yazımda söz konusu değişiklikleri ele almaya çalışacağım.
Yönetim kurulu kararı yoksa ret
Yönetmeliğin önceki halinde, yönetim kurulu karar almadan, genel ekonomik, sektörel veya bölgesel kriz ile zorlayıcı sebeplerle bağdaşmadığı halde, nakit darlığı, ödeme güçlüğü, pazar daralması ve stok artışı gibi sebeplere dayalı başvuruların İŞKUR tarafından reddedileceği düzenlemesi vardı.
Değişiklikle genel ekonomik, sektörel veya bölgesel kriz ile dışsal etkilerden kaynaklanan dönemsel durumlardan ileri gelen zorlayıcı sebeplerle yönetim kurulunca alınmış karar yoksa işveren başvurusunun İŞKUR’ca reddedileceği düzenlendi.
Yeni ödeme şartı belirlendi
Yeni yönetmelikte, kısa çalışmanın yapılacağı zaman aralığının işyeri gelenekleri ve iş niteliği dikkate alınarak işverence belirleneceği düzenlendi.
Bununla birlikte, yeni bir düzenleme de, kısa çalışma yapan işçinin çalışılmayan hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatile ilişkin ücret ve kısa çalışma ödeneği miktarının, kısa çalışma yapılan süreyle orantılı işveren ve İŞKUR tarafından ödenmesi.
‘Zorlayıcı sebep’ tanımında değişiklik yapıldı
Yapılan önemli bir değişiklik, kısa çalışmanın tanımına ilişkin. Buna göre, kısa çalışma, 3 ayı geçmemek üzere 4447 sayılı Kanunun Ek 2. maddesinde sayılan gerekçelerle; işyerinde uygulanan çalışma süresinin, işyerinin tamamında veya bir bölümünde geçici olarak en az üçte bir oranında azaltılmasını veya süreklilik koşulu aranmaksızın en az 4 hafta faaliyetin tamamen veya kısmen durdurulmasını ifade ediyor. Önceki yönetmelikten farklı olan husus ise Ek 2. maddesinde sayılan gerekçelere (genel ekonomik kriz, sektörel veya bölgesel kriz ile zorlayıcı sebepler) yapılan atıf.
Yeni düzenlemeye göre, zorlayıcı sebep; işverenin kendi sevk ve idaresinden kaynaklanmayan, önceden kestirilemeyen “dışsal etkilerden kaynaklanan dönemsel durumları” ya da deprem, yangın, su baskını, heyelan, salgın hastalık, seferberlik gibi durumları tanımlıyor.
İşveren bildiriminde İŞKUR numarası zorunlu tutuldu
Yeni yönetmelikle yapılan değişikliklerden biri de işverenin kısa çalışma ile ilgili bildirimi konusunda.
Buna göre, kısa çalışma yapılmasını talep eden işverenin yazılı bildiriminde işyerinin unvanı, adresi, varsa toplu iş sözleşmesi tarafı işçi sendikası ve sosyal güvenlik işyeri sicil numarası ile birlikte işyeri İŞKUR numarasını da belirtmesi gerekiyor.
Ayrıca, önceki yönetmelikte talebe ilişkin iş müfettişlerince yapılan inceleme sırasında teslim edilmesi gereken kısa çalışma yaptırılacak işçilere ilişkin bilgileri içeren listenin, yeni yönetmelikle bildirim esnasında teslim edilmesi gerektiği düzenlendi.
Bu açıdan, işverenin bildiriminde manyetik ve yazılı ortamda İŞKUR’ca belirlenen formatta kısa çalışma yaptırılacak işçilere ilişkin bilgileri içeren listeyi İŞKUR’a teslim etmesi zorunlu tutuldu.
İş müfettişleri denetleyecek
Yeni yönetmelikte, “kısa çalışma ödeneğinin denetimi ve durdurulması” başlıklı 8.maddesinde işyerlerinin kısa çalışma uygulamasına ilişkin denetiminin iş müfettişlerince yapılacağı hükme bağlanmıştır. Böylece, halihazırda da kısa çalışma uygulamasının devam ettiği işyerinde iş müfettişlerince yapılan denetimlerin doğrudan Yönetmeliğe yansıtılmış olduğunu söylemek mümkün.
İTO: Firmayı koruyacak
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, döviz kurundaki hızlı artış gibi dönemsel durumların da Kısa Çalışma Ödeneği kapsamına alınmasıyla ilgili olarak, “Kısa Çalışma Ödeneği, döviz dalgalanması gibi dönemsel şoklarda işten çıkarmalara karşı da şirketleri ve çalışanlarını koruma çemberine almıştır” dedi.
Avdagiç, yaptığı açıklamada, son değişikliğinin çalışan kesiminin gelirini, işletmelerin ise nitelikli iş gücünü kaybetmemeleri için önemli bir destek olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
“Firmaları dönemsel şoklara karşı güçlendirip, döviz dalgalanması gibi nedenlerle işten çıkarmalara karşı hem şirketlere hem çalışanlara koruma halesi getirmiştir. Kısa Çalışma Ödeneği, mevcuttu ama genel ekonomik kriz tanımı nedeniyle işlerlik kazanamıyordu. Değişiklik ile zorlayıcı sebep, açık şekilde tanımlandı. Artık son yaşadığımız kur şoku gibi dışsal etkiler de bu kapsamda. Çalışanın ücreti, dışsal etkilerden kaynaklı durumlarda, geçici süreyle İşsizlik Sigortası Fonu’ndan karşılanabilecek.”