Ayrımcılığın en sık karşılaşıldığı yerler ne yazık ki iş yerleri... İşveren dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep gibi sebeplerle ayrım yaparsa çalışan tazminat talep edebilir.
Aynı konumda olan iki kişi arasında ayrımı haklı kılan bir neden olmadığı sürece farklı işlem uygulanması ayrımcılıktır. Hukuk devletinin doğumundan bugüne kadar eşitlik hukukun en temel amacı olmuş fakat eşitlik kavramının yoruma açıklığı bu amacın gerçekleştirilmesine zaman zaman engel olmuştur. Eşit davranma ilkesi, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Avrupa Sosyal Şartı, Avrupa Ekonomik Topluluğu Antlaşması, Uluslararası Çalışma Örgütünün Sözleşme ve Tavsiye Kararlarında çeşitli şekillerde ele alınmıştır.
Anayasa’nın 10. maddesi de temel ayrımcılık kriterini belirlemiştir. “Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.”
En yoğunu işte...
Hükümde belirtilen özelliklerin gerekçe gösterilerek kişiler arasında farklı işlem yapılması kesinlikle yasaklanmıştır.
Eşit davranma ilkesi tüm hukuk alanında geçerli olsa da iş hukuku bakımından özel bir öneme sahiptir. Ayrımcılığın en sık karşılaşıldığı yerler ne yazık ki iş yerleridir. İş Kanunu’nun 5’inci maddesinin ilk fıkrasında, dil, ırk, cinsiyet, siyasal düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep gibi sebeplere dayalı ayrım yasağı düzenlenmiştir.
Mutlak ayrım yasağı olarak belirtilen bu yasak Anayasa’daki eşitlik ilkesinin İş Kanununa yansımasıdır. Kanunun 5’inci maddesinin ikinci fıkrasında tam süreli-kısmi süreli işçi ile belirli süreli-belirsiz süreli işçi arasında farklı işlem yapma yasağı öngörülmüş, üçüncü fıkrada ise cinsiyet ve gebelik sebebiyle ayrım yasağı düzenlenmiştir.
Karşılaştırılabilir işçi grubu olmalı
Anayasa’da tanımlanan ayrımcılık sebepleri dışında kişinin ayrımcılığa uğradığını iddia edebilmesi için karşılaştırılabilir bir çalışan grubu olmalı. Yargısal denetimde “esaslı nedenlerin olup olmadığına” ve “biyolojik veya işin niteliğine ilişkin sebeplerin zorunlu kılıp kılmadığına” bakılmaktadır. Mutlak ayrım yasaklarına dayanmayan ve işçiler arası ayrımı haklı kılan nedenlerin olması halinde yapılan farklı işlem ayrımcılık oluşturmayacaktır. Örneğin, tek bir işçiye üstün başarısından dolayı verilen ödül varsa, bu diğerleri için ayrımcılık değil.
Tazminat sadece mutlak ayrım varsa ödeniyor
Bir çalışanın ayrımcılık tazminatı alabilmesi için madde de mutlak olarak belirtilen ayrımcılık nedenlerinin ihlal edilmesi gerekmektedir. Kısaca dil, ırk, cinsiyet, siyasal düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep gibi sebeplere dayalı ayrım veya tam süreli -kısmi süreli işçi ile belirli süreli-belirsiz süreli işçi arasında farklı işlem yapılması zorunludur.
İşverenin dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayrım yapması halinde çalışan dört aylık ücreti tutarına kadar tazminat talep edebilir. Tazminatın miktarı yapılan ayrımcılığın ağırlığına, işçinin iş yerindeki konumuna ve kıdemine göre hakim tarafından belirlenecektir. Ayrımcılık sendikal nedene dayanıyorsa tazminat miktarı işçinin en az bir yıllık ücreti tutarında olacaktır. Ayrıca yoksun kalınan haklar varsa işverenden talep edilebilecektir.
Benzer duruma farklı işlem yok
Mutlak ayrım yasaklarına aykırılık olmasa da aynı veya benzer durumda olanlara farklı işlem uygulanması da yasaklanmıştır.
İşverenler, iş yerinde çalışan işçiler arasında haklı ve objektif bir neden olmadıkça farklı davranmamak zorundadır. Aynı nitelikte, aynı veya benzer durumdaki çalışanlara farklı haklar verilmesi, örneğin bazılarının daha yüksek ücretle çalıştırılması veya aynı olayda kusurlu olan iki kişiden birisine disiplin cezası verilirken diğerine hiçbir şey yapılmaması bu yasağın ihlali anlamına gelecektir.
Yoksun kalınan tüm haklar talep edilebilir
Ayrımcılık dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplere dayanmıyorsa tazminat talep edilemez. Fakat aynı durumdaki işçilere farklı işlemler yapılıyorsa, çalışan yoksun kaldığı haklarını talep edebilecektir. Örneğin, eksik zam verildiyse fark zam alacağı mahkeme kanalıyla hüküm altına alınacaktır.
İşveren cinsiyet nedeniyle, kadın çalışanın hamileliği nedeniyle, çalışanın belli bir sendikaya üye olması nedeniyle işe almaktan kaçınırsa ayrımcılık yapmış olacaktır. Yargıtay, işveren tarafından aynı veya benzer değerde iş yapan işçiye daha az ücret ödenmesini ya da daha az ücret zammı verilmesini eşitlik ilkesine aykırı bulmaktadır.
Aynı olaya karışmış, aynı oranda kusurlu olan işçilerden birisine hiç ceza verilmezken, diğerinin işten çıkarılması ayrımcılık oluşturur. Fakat birisinin daha önceki davranışları düzgün, diğeri sürekli olay çıkarıyorsa, birine örneğin uyarı cezası verilirken, diğeri işten çıkarmaya varan sonuçlarla karşılaşabilir.