İŞ KAZALARINA KARŞI EĞİTİM ŞART

2012’ye kadar iş sağlığı ve güvenliği alanında başlı başına tek bir kanun yoktu. 6331 sayılı yasayla önemli bir adım atıldı. Kanun maddeleri tek tek ele alındığında günümüz modern işletmecilik anlayışıyla uyumlu, teknolojik değişimleri karşılayan bir yapıda olduğu görüldü. Özellikle iş kazasının ortaya çıkmasını önleyici, koruyucu bir anlayış kanunun geneline hâkim oldu.

Mevzuat tamamlansa da maalesef iş kazaları durmak bilmedi. 2013 - 2014 yılında yaşadığımız büyük maden kazaları ve inşaatlarda meydana gelen kazalar peşi sıra geldi. Ne yazık ki iş kazaları halen daha devam etmekte, hız kaybetmemekte.

10 ayda 1640 işçi

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi verilerine göre 2018’in ilk 10 ayında 1640 işçimizi iş kazalarında kaybettik. Ülkemizde ayda ortalama 140 işçi iş kazasında yaşamını yitiriyor. Sadece ekimde iş kazasında hayatını kaybedenlerin sayısı 177.

Ölümler en çok inşaat, tarım, taşımacılık, ticaret/büro, metal, enerji, madencilik ve belediye/genel işler iş kollarında yaşanıyor.

İSİG Meclisi raporuna göre ekim ayında meydana gelen ölümlü iş kazalarında hayatını kaybeden işçilerimizin sadece 3’ü (yüzde 1.69) sendikalı. 174 çalışan ise (yüzde 98.3) sendikalı değil.

Örgütlü çalışılan işyerlerinde çalışanların mevzuattan kaynaklanan hakları hem sendikalarca, hem de işverenlerce daha çok dikkate alınıyor. Bu işyerlerinde iş kazalarının azlığının yanı sıra çalışanların temel hakları, örneğin “kıdem tazminatları” kaybolmuyor, fazla mesaileri ödeniyor, tatil sürelerine dikkat ediliyor.

Sendika ne diyor?

İyi bir mevzuata sahip olsanız da kanunun uygulanmasını sağlayacak anlayışa ve örgütlülüğe sahip değilseniz iş kazaları kaçınılmaz olur. Sendikalar bu konuda ne diyor? Bu soruyu en çok kazaların yaşandığı inşaat işkolunda örgütlü ülkemizin en büyük sendikalarından biri olan YOL - İŞ Sendikası Genel Başkanı Ramazan Ağar’a sorduk. Başkan şu hususları sıraladı:

“Örgütlü olduğumuz işyerlerinde iş kazaları neticesinde yaşamını yitirenlerin sayısı yok denecek kadar az, çünkü kanunun uygulanmasını sadece işverenlere bırakmıyoruz, tüm iş sağlığı ve güvenliği süreçlerine katılıyoruz.

En çok ihtiyacımız olan iş sağlığı ve güvenliği bilincini üyelerimize aktarmak, bunun için sürekli eğitim programları uyguluyoruz. Profesyonel eğitimcilerden destek alıyoruz. Bilinçlendirme kampanyaları yapıyoruz Ergonomiden iş yeri koşullarına kadar bütün süreçleri işverenlerimizle birlikte değerlendiriyoruz, işyerlerine öneriler sunuyoruz.”

Ramazan Başkan’ın da ifade ettiği gibi “iş kazalarına karşı bilinçli olma” belki de üzerinde durulması gereken en önemli husus. Sonuçta dünyanın en iyi kanununu da yapsanız, eğer çalışanda ve işverende bu bilinç yoksa kazalar kaçınılmaz olacaktır. Sonucun sonucu; eğitim şart...