Cem Kılıç

Cem Kılıç

cem.kilic@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Sevgili ağabeyimi, hocam Prof. Dr. Şükrü Kızılot’u kaybettik.

Yaklaşık üç yıl önce beyin kanaması geçirdiği o talihsiz günden bu yana başta eşi olmak üzere, çocukları ve sevenleri hocamızın tekrar sağlıklı günlerine kavuşması için elinden geleni yapmış, yalnız bırakmamıştı. Ne var ki hocamız şimdi bizi yalnız bıraktı. Mekânı cennet olsun.

Şükrü Hocamı ilk olarak yeni asistan olduğum dönemde tanıdım. Fakülte koridorlarında karşılaştığımızda hocaya hayranlıkla bakar, onunla konuşabilmek için fırsat kollardım. Genç akademisyenler için hem akademik bilgisi hem de medyadaki başarısı sebebiyle imrenilecek bir hoca profiliydi.

Haberin Devamı

Meslek hayatımın dönüm noktası, Şükrü Hocamın benimle çalışmak istediğini söylemesiydi. Onur duymuştum. Kısa zamanda birlikte birçok esere imza attık. Konferanslara birlikte gittik.

Hocamın en önemli özelliği akademik bilgilerini her vatandaşın anlayacağı şekilde

Hocamızı kaybettik
topluma aktarmasıydı. Gazetedeki köşesi en çok okunan köşelerden biriydi. Vergi, sosyal güvenlik gibi gerçekten zor ve karmaşık konuları, yalın ifadeleriyle çok basit bir şekilde halka aktarması en büyük ustalığıydı.

Hocamız çalışan herkese destek olurdu. Hem akademik camiada hem de medyada inandığı herkese yardımcıydı. Beni de akademik çalışmalarımda olduğu gibi medyaya girmemde de destekledi. Gazete yazılarımı önce hocaya gösterir, sonra gazeteye gönderirdim. Ne var ki başlangıçta yazılarımı çok akademik bulur, kırmızı kalemle her yerini çizerdi. Zamanla hocam gibi sade ve anlaşılır yazmaya başladıkça kırmızılar da azalmıştı.

Şükrü Hocamız üslubuyla, tarzıyla, giyimiyle tam bir salon adamı, beyefendiydi. Büyük bir değeri kaybettik.

Mekânı cennet olsun, başımız sağ olsun.