Dünya Ekonomik Forumu, Küresel Beşeri Sermaye Raporu’nu dördüncü kez yayınladı. Ekonomik büyüme açısından en az fiziki sermaye kadar önemli olan beşeri sermaye, hem bireysel açıdan hem de ekonomik ve toplumsal açıdan değerli bir unsur.
Beşeri sermaye, kısaca işgücünün niteliklerinin bileşimi anlamına geliyor. Yani, bireylerin eğitim yoluyla kazandıkları bilgi ve nitelikler, işbaşındaki eğitimlerle kazanılan beceriler, iş tecrübesi, kişisel iletişim, kendini yetiştirme, sosyalleşme ile nesiller arası görgü ve bilgi transferi gibi unsurların bir bütünü.
Dünya Ekonomik Forumu tarafından geçtiğimiz hafta yayınlanan Küresel Beşeri Sermaye Raporu’nda beşeri sermaye, bir ülkedeki kişilerin sahip oldukları ve üretim sürecinde kullanabilecekleri yetenek, nitelik ve becerilerinin toplamı olarak ele alınıyor.
Beşeri sermaye endeksinde ülkelerin “eğitim”, “istihdam” ve “işgücü” arasındaki ilişkileri temsil eden bileşenler üzerinden sıralandığı görülüyor. Endekste yer alan 130 ülke, 0 (en kötü) ve 100 (en iyi) arasındaki ölçekte ulusal düzeyde beşeri sermaye birikimini ne kadar iyi geliştirdikleri üzerinden derecelendiriliyor.
Raporda, dört tematik boyut var. Bunlar; kapasite, yani kuşaklar boyunca sağlanan mevcut eğitim stoku; dağıtım, bu beceri birikiminin istihdama yansıması, yani beceri birikimi ve istihdam edilebilirlik düzeyi; geliştirme, yani çalışma çağındaki nüfus ile öğrencileri eğitmek ve becerileri artırmak için harcanan çabalar; know - how, yani bir alandaki teknik uzmanlık düzeyi ile işgücü hareketliliği.
Raporun temel sonuçları şu şekilde:
- Tüm dünyada, ortalama olarak beşeri sermaye stokunun sadece yüzde 62’si gelişmiş. Yani, ülkeler mevcut yetenekleri yüzde 38 düzeyinde ihmal ediyorlar veya boşa harcıyorlar.
- Sıralamanın zirvesinde Norveç, Finlandiya, İsviçre, Amerika ve Danimarka var. Sınıfta kalanlar Yemen, Moritanya, Senegal, Etiyopya ve Mali.
- Sıralamanın lider ülkeleri, eğitime uzun zamandır önemli düzeyde kaynak ayıran ve ekonomik yapılarına uyumlu şekilde geniş bir yelpazede beceri yoğun meslek alanlarında işgücüne sahip olan ülkeler.
- Bölgesel düzeyde, beşeri sermaye açığının en düşük düzeyde olduğu bölge Kuzey Amerika. Kuzey Amerika’yı, Batı Avrupa, Doğu Avrupa ve Orta Asya, Doğu Asya ve Pasifik takip ediyor.
Türkiye 75’inci oldu
Türkiye, bu yılki endekste 75. sırada. Detaylı verilerde Türkiye’nin sıralamalardaki yeri şu şekilde:
- Kapasite, yani mevcut eğitim stoku açısından 83.,
- Beceri birikiminin istihdama yansıması açısından 108. sırada,
- Eğitim ve becerilerin geliştirilmesi için harcanan çabalar açısından 46. sırada,
- Know - how, yani teknik uzmanlık birikiminde 59.
Rapora göre, aslında eğitimli genç nüfus potansiyeliyle Türkiye’nin beşeri sermaye birikimi her geçen gün daha iyi bir düzeye doğru gidiyor. Diğer taraftan, Türkiye’nin skorlarını aşağıya çeken, yani listenin daha alt sıralarında yer almasına neden olan göreli olarak daha düşük eğitim düzeylerine sahip olan yetişkin nüfus stoku. Dolayısıyla, bu göstergeler eğitim sisteminde yapısal tartışmaların yaşandığı şu günlerde Türkiye’nin genç nüfus potansiyelinin neden çok önemli olduğunu ve eğitimde fırsat eşitliğine neden daha fazla yatırım yapmamız gerektiğini bize bir kez daha gösteriyor.