Beşiktaş Belediyesi’nin Noel, Şeb-i Arus ve Hanuka etkinliklerini iptal ettiklerini bildiren açıklamalarını üzülerek okudum. Çok tanıdık ve çok endişe vericiydi her sefer olduğu gibi; “Ülke ve dünya gündemindeki gelişmeler dolayısıyla toplumun çeşitli katmanlarında oluşan hassasiyetleri göz önüne alarak kutuplaştırmayı artıracak faaliyetlerden kaçınmak adına...”
Türkçesi; “Birtakım yayın organları bizi hedef gösterdi, sosyal medyadan bazı insanlar olmadık iftiralarla üzerimize saldırdı, endişelendik”.
Beşiktaş’ta üç yıldır sorunsuz devam eden etkinlikler bunlar ve üç semavi dinden insanın bu şehirde, bu semtte bir arada dostluk ve barış içinde yaşamakta olduğunu simgeliyorlar. Bütün amaçları bu.
Hıristiyanlar Noel kutlarken aynı anda Mevlana’yı sevebiliyorlar çünkü ve onu anarak dinlerini değiştirmiş olmuyorlar. Aynı şekilde bir Müslüman Noel’i kutladı diye dinden imandan çıkmıyor, burası öyle bir şehir, yanı başınızda kilisede Noel ayini yapılabiliyor ve buna saygı duymak, hatta arzu ediyorsanız katılmak inancınıza halel getirmiyor. Ben sırf hoşuna gittiği için ya da bu günü Hıristiyan arkadaşlarıyla paylaşmak amacıyla kiliseye Noel ayinine giden insanlar tanıyorum.
Ya da yine Beşiktaş Belediyesi’nin üç yıldır yaptığı gibi Hanuka bayramında parkta toplanır, mum yakarsan, bu oradaki herkesin Musevi olduğunu değil, birbirine saygılı olduğunu gösteriyor ve gerçekten hiçbir zararı yok. Hatta dilimize doladığımız ve uzaydan aramıza atılmış nifak tohumu muamelesi yaptığımız ‘kutuplaşma’ belasının tek ilacı da bu. Birbirinin inancına, kültürüne saygı göstermek.
Bütün güzel buluşmaları, birlikte bir şey kutlama vesilelerini ‘birtakım hassasiyetler’e kurban edersek nasıl aşacağız toplumdaki kutuplaşmayı?
Türkiye’de bir ilk!
‘İlk’lere imza atmayı her zaman sevmişizdir, değil mi? Hani ilk olsun, çamurdan olsun. İhtiyaç duyulan bir şey mi bu benim yaptığım, kimseye faydası var mı gibi parametreler devre dışı. Misal, evlilikci.com, gururla ilan ettiği gibi, “Türkiye’nin ilk ikinci eş bulma sitesi”.
Kimlere hitap ediyor söz konusu site? Aynen aktarıyorum:
“Eşiyle tüm münasebeti bitmesine rağmen çeşitli sebeplerle ayrılamayan beyler.
Evlenmek istemeyen (çeşitli sebeplerle) aynı zamanda günah işlemek de istemeyen hanımefendiler.
Evlenecek biriyle karşılaşamamış hanımefendiler.
Çaresiz bir dönem geçirip, (Allah cc korusun) fuhuş ve benzeri yollara sapabilecek hanımefendiler.
Cinsel ihtiyaçlarını günaha girmeden karşılamak isteyen erkek ve kadınlar”.
Sonunda kestirmeden bağlamışlar: “Evlenmek isteyen herkes”.
Evlilik iki insanın birbirine âşık olarak adım attığı bir kurummuş, temelinde karşılıklı güven, sevgi, saygı varmış falan, hepsi hikâye. Dini nikâhı kıyıyorsun, ne aldatma kalıyor, ne günah. “Ülkemiz kültürüne uygunmuş” bu, öyle yazıyor. Yoksulluk, yalnızlık, fuhuş gibi “birtakım sorunlara” da çareymiş. Ne diyeyim, belki biraz daha uğraşırlarsa dünya barışını da sağlayabilirler. Bu saçmalığa dur diyecek ‘hassasiyet’ sahibi birileri vardır umarım.