Bazen çok etkileniyorum; memleketin, dünyanın türlü türlü derdi var, bir grup insan kalkıyor vaktini, enerjisini bazen bir Noel Baba’yı, bazen de 25 asır önce yaşamış Diyojen’i protesto etmeye vakfediyor.
Neymiş, Sinop’un girişinde heykeli varmış, bu Erbakan Vakfı Sinop İl Temsilcisi’ni rahatsız ediyormuş. Basbayağı basın açıklaması yapıyorlar önünde. “Biz” diyorlar, “Sanata ve heykellere karşı değiliz”. İşte bu güzel haber. Peki neye karşılar? “Heykelin arkasına sığınarak Yunan felsefesini, Yunan ideolojisini Sinop’a yapıştırmalarına”.
Çok rica ediyorum, Yunan ideolojisinden kastınız ne, nasıl yapıştırılır bu bir şehrin üzerine? Sinoplular topluca Diyojen’in fikirlerini benimseyip fıçıda yaşamaya mı başladılar? Yıllardır Türkiye’nin mutluluk düzeyi en yüksek şehri seçilmelerinin nedeni bu mu? Nesi rahatsız ediyor tam olarak?
Kaldı ki, hiçbirimizin dedelerinin dedelerini dedeleri hayatta yokken, M.Ö. 412 yılında o topraklarda dünyaya gözünü açmış bir adam, Diyojen. “Sinoplu Diyojen” olarak da biliniyor. Buradan çıkmış, ölümsüzleşmiş, çağları ve sınırları aşmış bir düşünür. Başkası olsa gurur duyar “Diyojen hemşehrimiz” diye. Hadi onu beceremiyoruz, izlerini silmeye kalkışmak gibi bir hakkımız var mı?
Yunanlılar kalkıp “Müze kisvesi altında Türk ideolojisini dalga dalga şehrimize yayıyorlar” diye Atatürk’ün doğduğu evi yıkmaya kalkışıyorlar mı?
Hande Kader bursu ile ilgili
Geçtiğimiz hafta Boğaziçi Üniversitesi LGBTİ+ Çalışmaları Kulübü’nün öldürülen Hande Kader adına bir burs verme projesinden duyduğum sevinci ve rektörlüğün bursu iptal ettiği haberinin yarattığı hayal kırıklığını anlatan bir yazı yazmıştım.
Boğaziçi Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Naz Zeynep Atay Gök’ten, zaten sözünü ettiğim gibi bir burs fonunun oluşturulmadığını, dolayısıyla ortada iptal edilmiş bir hak olmadığını belirten bir açıklama geldi: “Boğaziçi Üniversitesi LGBTİ+ Çalışmaları Kulübü Ağustos 2016’da BÜVAK’a Kulüp adına bir fon oluşturmak istediklerini bildirmiş ve Vakıf hesap numaralarını talep etmişlerdir. Vakıf memurumuz işlem yapılabilmesi için onay alınması gerektiğini iletmiştir. Aradan geçen bir yıl içinde kulüp resmi bir başvuruda bulunmamış, dolayısıyla herhangi bir onay süreci gerçekleşmemiştir. 15 Ağustos 2017 tarihinde Kulüp, BÜVAK çalışanına bir e-posta atarak Hande Kader bursu fonu açmak istediğini bildirmiş, herhangi bir yanıt beklenmeden bir bağış kampanyası başlatmış, BÜVAK’nın logosu ve hesap numaralarını izinsiz bir şekilde ilan etmiştir”.
Yazıyı yazarken tanıklıklarından faydalandığım kulüp üyesi öğrencilerden, BÜVAK ile yaptıklarını söyledikleri yazışmaları benimle paylaşmalarını rica ettim. “Bursla ilgili gerek yönetim değişikliği öncesi Öğrenci İşleri Dekanlığı ile gerekse BÜVAK ile olan toplantılar sonrasında BÜVAK, ÖİD’den aldığı talimatla bulgbti@boun.edu.tr adresine hesap bilgileri ve bağışçıların para yolladıklarında ne yazmaları gerektiğine dair bir mail yolladı. Bu mailleri haberleşmenin gizliliği ihlali oluşmaması adına medyayla doğrudan paylaşamıyoruz. Okul yönetimiyle paylaştık” yanıtını aldım.