İnsanlık tarihine kara leke olarak geçen bazı katliamların simge fotoğrafları vardır… Halepçe Katliamı denince, Savaş muhabiri Ramazan Öztürk’ün kaldırımda can veren baba ile kucağındaki bebeği gelir aklımıza…
Rumların Kıbrıs’taki Türk katliamının simge fotoğrafı küvetin içindeki üç çocuktur.
İslam ve insanlık düşmanı bir caninin, 50 Müslümanı öldürdüğü Yeni Zelanda’daki katliamın simgesi ise katiline “Hello brother” (Merhaba kardeşim) diyen 71 yaşındaki Davud Nabi oldu.
İstanbul Başakşehir ve Trabzonspor Futbol Kulüpleri, futbolcularıyla hazırladığı “Hello brother” videolarıyla Yeni Zelanda’daki acıyı paylaştı.
TRT World ise Yeni Zelanda’nın Christchurch kentindeki terör saldırısını gerçekleştiren caninin ilk kurşunu sıktığı Davud Nabi’nin son sözleri “#HelloBrother”la yüreklere dokunan bir video yaptı.
TRT World’un İngilizce hazırlayıp sosyal medyada paylaştığı “Hello brother” videosu aslında, insanlar arasında dil, din ve ırk ayrımı yapanlara, teröriste “terörist” diyemeyenlere insanlık çağrısı, hatta insanlık dersi… Anlayana tabii…
SİZ OLSAYDINIZ NE YAPARDINIZ?
Didem Soydan, sosyal medyada kendisine hakaret eden kişi hakkında tazminat davası açacağını yazdı. Soydan, kazanacağı parayı köy okullarına bağışlayacağını açıklayınca bakın ne oldu?
Başına geleceği anlayan “klavye kahramanı” anında Soydan’dan af diledi:
“Mühendislik birinci sınıf öğrencisiyim. Seneye Erasmus’la Avrupa’ya gitme durumum var. Bu olayın sicilime işlenmesini istemem.
19 yaşındayım. Lütfen yaptığım aptallığı gençliğime bağışlayın ve beni affedin. Bir anlık gaflete düştüm. Sizden defalarca özür dilerim. Kendime iyi bir gelecek kurmak istiyorum, karşıma böyle bir sicil işlenmesini istemiyorum.”
Bu mesajı takipçileriyle paylaşan Soydan, böylelerine haddini bildirmek için geri adım atmayacağını yazınca Twitter’ın Türkiye Gündemi’ne girdi.
Yazılanlara bakınca anladım ki, “klavye kahramanı” yalnız değil.
Soydan’ı fakirden alıp, fakire vererek ucuz kahramanlık yapmakla suçlayanlar, “19 yaşındaki birinin geleceğini karartmaya utanmıyorsun?” diye yazanlar.
Akıl alır gibi değil.
Hakaret eden değil, hakkını arayan suçlu öyle mi?
Didem Soydan’ın affedeceği de varsa, yapmaz bu yazılanlardan sonra.
Didem Soydan’ın yerinde siz olsaydınız ne yapardınız?
“Yaptığı yanlışı anlayıp, özür diledi” deyip af eder miydiniz, yoksa “Herkes, yaptığının bedelini ödemeli” mi?
GÜNÜN SÖZÜ
“Karanlık karanlığı uzaklaştıramaz; bunu ancak ışık yapabilir. Nefret nefreti uzaklaştırmaz; bunu ancak sevgi yapabilir.” (Martin Luther King)