‘Türkiye fırsat dolu yeni yatırımcı yolda’

Ekonomideki gelişmeleri değerlendiren Türk Telekom’un CEO’su Paul Doany, “Genel olarak yatırımcının kur riski var ama bu, tüm gelişmekte olan pazarlarda yaşanan bir risk. Tamamen güvende olmak diye bir şey yok. Her yer aşağı yukarı aynı. Bir şeyi geliştirip, büyütmek istiyorsanız daha çok uzun vadeli planlar yapılır. Türkiye pazarı gerçekten fırsatlarla dolu. Çünkü bu süre zarfında şirketi gerçekten büyütebilirsiniz” dedi. Almanya örneğinden yola çıkan Doany, kararların çok daha hızlı alınabilmesi adına yeni Cumhurbaşkanlığı sisteminin çok faydalı olduğunu aktardı.

Doany, Türkiye’nin gelecek 5 yılda büyümeyi devam ettireceğine inandığını ancak daha yumuşak inişlerin olduğu bir sistemi yönetebilmesi gerektiğini vurgulayarak, şöyle devam etti: “Büyümek çok önemli ama büyürken ülkenin daha çok fonlamaya da ihtiyacı oluyor, böylece büyümenin de bir maliyeti oluyor. Sağlıklı ve uzun vadeli finansmanı çekebilmek önemli. Piyasada önemli ölçüde büyüme potansiyeli hala var. Ülkenin demografisi yatırım için çok sağlıklı. Daha değişik yatırımcıların da ülkeye gireceğini düşünüyoruz. Mesela, Çinli Alibaba’nın Trendyol’la yaptığı anlaşma çok önemli, üstelik hedefleri yalnızca Türkiye de değil. Burayı merkez yapıp çevre ülkelere de yayılabilmek.”

ABD hayal kırıklığı

Gelecek 5 yılın tüm dünyada zor bir dönem olacağı görüşünü paylaşan Doany, ABD’nin ticaretle ilgili attığı adımların bütün müttefiklerini hayal kırıklığına uğrattığını ifade etti. Doany, “Küresel ticarette bir belirsizlik var. ABD; Kanada’yı, İngiltere’yi, AB’yi mutsuz etti. Bir takım bölgesel ve ikili iş birliklerinin daha revaçta olacağını düşünüyorum. Tabi bunlar ABD yönetiminde bir takım değişiklikler olmadığı koşullarda... 2 senaryoya da hazırlıklı olmak gerekiyor. Türkiye de bence kendini buna adapte ediyor” diye konuştu.

Avantajlar var, vergi de düşük

Türkiye’nin yabancı yatırımcı için avantajlarına değinen Doany, “Bu kadar genç nüfusa sahip ülke kolay bulunmuyor. Türkiye’de vergi teşvik sistemi olması bir başka avantaj. Varlığı elinizde tutarsanız sermayenin getirisinin vergisi çok düşük” dedi.

Paul Doany, yabancı yatırımı çekebilmek için Türkiye’nin bütün doğru şeyleri yaptığına dikkati çekerek, şunları dile getirdi: “Daha fazla şirketin borsaya kote edilmiş olması önemli. Yapay zeka gibi gelişmekte olan teknolojiler alanından yatırımcı çekmek gerekiyor. Türk start-up’ları da çok şanslı. Çok büyük bir pazar var.

Türkiye’deki start-up’ların birçok pazara erişimi var. Bu tarz yeteneklere yatırım ve para geliyor. Hükümet bu alanda teşvikleri devreye sokuyor ve yatırımları çekmeye çalışıyor.”

2030’da ne olacak?

Türkiye’nin lokasyonuyla çok cazip olduğuna işaret eden Doany, şunları söyledi:

“Burada sanayi alanına yatırım yapmış bütün şirketler başarılı olmuştur. Pek çok ülke araç üretimlerini başka ülkelerde yaptığı için pişmandır. Çoğu Türkiye’de yapmayı tercih ediyor. Türkiye’nin AB pazarına erişimi var. Türkiye, Orta Doğu ve Asya pazarlarında da başarılı oldu. Şimdi de Afrika’ya açılıyor. Coğrafi olarak Türkiye ile Suudi Arabistan’ı aldığınızda 2030’da dünyanın 5. en büyük ekonomisi bu lokasyon olacak.”