18.11.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:
BURAK DURSUN İstanbul
Bugün Avrupa Antibiyotik Farkındalık Günü. Türkile, antibiyotik kullanımında Avrupa’da birinci sırada. Uzmanlar, gereksiz kullanılan antibiyotikler yüzünden antibiyotiklere karşı dirençli baktarilerin arttığını, direnç sonucunda da kullanılabilir etkili antibiyotik sayısının giderek azaldığını vurguladı. Uzmanların Antibyotik hakkında uyarıları şöyle:
‘Ateş düşürmez’
-Prof. Dr. Önder Ergönül (Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK) Başkanı):
Antibiyotikler hem Türkiye’de hem de dünyada en sık kullanılan ilaçlar. Sağlık Bakanlığı’nca yapılan düzenleme ile antibiyotikler artık reçetesiz verilmeyecek. Bu çok önemli bir gelişme. Antibiyotikler ateş düşürücü ilaçlar değildir. Nezle ilaçları hiç değildir. Antibiyotiğe ihtiyacı olan yoğun bakımdaki hastaları etkileniyor. Yani çok basit bir idrar yolu enfeksiyonundan rahatlıkla hasta kaybedebilir noktasına geldik. Akut sistit denilen idrar yolu enfeksiyonunu kadınlar hayatları boyunca en az üç kez yaşıyorlar. Eskiden sistit antibiyotikle tedavi edilebiliyordu. Artık bu enfeksiyonu eskisi gibi gönül rahatlığı ile tedavi edemiyoruz. Çünkü her başvuran sistitli kadından birinde direnç söz konusu.
‘Mikrop da gerekli’
-Prof. Oğuz Karabay(Sakarya Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı):
Arjantin, Hindistan, Yunanistan gibi Türkiye’de de dirençli bakteriler oldukça yoğun. İsveç, Norveç gibi ülkelerde antibiyotik kullanımı çok az ve inanılmaz duyarlı bakterilere sahipler. Biz onların kullandıkları antibiyotikleri kullanamıyoruz. Onlar bizden çok daha hafif antibiyotikler kullanıyor. Toplumda hem doktor hem hasta hem de sağlık çalışanları olarak antibiyotiklere özel güçleri varmış gibi inanıyoruz. Örneğin, ameliyat olan hastaya 1 kere 2 gram antibiyotik verilmesi gerekirken doktor hasta enfeksiyon kapmasın diye tedaviyi 7, 8 gün devam ettiriyor. Boğazında kızarıklık olan bir çocuğun annesi antibiyotik yazılmasını istiyor. Doktor yarım saat hastaya antibiyotik almasının gereksiz olduğunu anlatmak yerine sıradaki hastaları düşünerek ilacı yazıyor. Türkiye’deki her evde 1, 2 gün kullanılmış antibiyotik göreceksiniz. Birçok vitamini bağırsaklarımızdaki yararlı mikroplar sayesinde ürettiğimiz için mikroplar bize gerekli. Antibiyotik kullanarak bağırsaklarımızdaki o mikropları da yok ediyoruz ve çeşitli enfeksiyonlara yatkınlığımız artıyor.
ABD’de yıda 23 bin ölüm
-Prof. Dr. Çağrı Büke(Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı):
Dirençli bakteri enfeksiyonları Avrupa’da her yıl yaklaşık 25 bin kişinin, Amerika Birleşik Devletlerinde ise her yıl 23 bin kişinin ölmesine ve çok yüksek maliyetlerin ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Antibiyotikler yalnızca bakteriyel enfeksiyon hastalıklarının tedavisinde kullanılan ilaçlar olup, virüs, mantar ve parazitlerin tedavisinde yeri yoktur” diye konuştu.
‘Gereksiz risk alıyoruz’
-Prof. Dr. Zeynep Gülay (9 Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bölümü):
“Antibiyotikler artık işe yaramıyor. Komşudan alınan, evde kalmış, doktora danışmadan eczanelerden alınan antibiyotikler yanlış, lüzumsuz ilaç kullanımını artırıyor. Yararlı mikro organizmaları öldürüyor, zararlıların ise daha kolay yerleşmesine neden oluyor. Karşılaştığımız enfeksiyonların çoğunda antibiyotik kullanımı gereksiz. Antibiyotikler soğuk algınlığına etki etmemektedir. Bu tarz hastalıklara kapıldığımızda antibiyotik kullanımı daha hızlı iyileşmemize, başkasına bulaştırmamamıza da etki etmez. Bazı antibiyotikler karaciğere kötü etki eder, alerjimiz vardır onu tetikler, gereksiz risk alıyoruz.”