11.02.2013 - 02:30 | Son Güncellenme:
DENİZLİ AA
Journal of Psychotherapy and Psychosomatics’te 2011 yılında yayımlanan ve “vampirizm” belirtisiyle dünyanın ilk vakası olarak tıp literatürünü giren Türk genci büyük şaşkınlık yaratmıştı. Hasta o yıllarda insanları yaralayıp kanlarını içiyordu. Hatta babası son çare olarak kan bankasından kan bile almıştı. Aradan geçen iki yılda gencin durumunu konu alan makalenin yazarlarından psikiyatrist Direnç Sakarya, Denizli Askeri Hastanesi’nde bir heyet olarak tedavisini üstlendikleri hastanın hikâyesini ve son durumunu anlattı.
‘Artık kan içmiyor’
Hastanın tedavisini Prof. Dr. Vedat Şar, Doç. Dr. Erdinç Öztürk ve Dr. Cengiz Güneş ile birlikte üstlendiklerini belirten Sakarya, şunları söyledi:
“Hastanın, ilk bulgularında çoklu kişilik sorunu, travma sonrası stres bozukluğu kronik depresyon ve alkol bağımlılığı yaşadığını tespit ettik. Hasta öyküsü ve yapılan araştırmalar sonucunda hastanın ‘vampirizm’ belirtisi gösteren dünyanın ilk ‘dissosiyatif kimlik bozukluğu’ hastası olduğu kanısına vardık.
O dönemde uyguladığımız tedaviden hasta fayda gördü.
Hastanın kan içme davranışı bir bağımlılık değildi, altta yatan ruhsal bozukluğun sonucuydu.
Bu bozukluğa odaklanmak, kan içme davranışının sonlanmasına neden oldu. Hastanın problem yaratan davranışları geçince sosyal hayata katıldı.
Bizim bu vaka üzerinde durmamamızın nedeni travmatik stres ile şiddete başvurma arasındaki ilişkiyi araştırmaktı.”