ABD’de Orlando kentindeki bir eşcinsel kulübünü basıp anında 50 kişiyi öldüren Afgan kökenli Amerikan vatandaşı Omar Mateen’in babasına göre, 29 yaşındaki katili bu katliamı yapmaya iten sebep, eşcinsel iki erkeğin öpüşmesine karşı duyduğu nefretmiş...
Mesele gerçekten bu kadar basit mi?
Amerika’ya göç eden bir Afgan’ın New York doğumlu oğlu olan Omar Mateen’in caniyane bir tepki göstermesinde böyle bir duygunun da bir payı olabilir. Ayrıca Mateen’in eski karısı, katilin sinirli ve dengesiz bir insan olduğunu, kendisine karşı da şiddet kullandığı için ondan ayrıldığını söyledi.
Ama bunun sıradan bir “kitlesel cinayet” değil, bir terör eylemi olduğu ve bunun da IŞİD ile ilintisi bulunduğu açık.
Mateen bu saldırıyı gerçekleştirmeden önce, IŞİD’e bir “sadakat yemini” yaptığı gibi, IŞİD de katliamdan az sonra eylemin sorumluluğunu üstlendi. Kaldı ki FBI daha önceki yıllarda Omar Mateen’in terör örgütü ile temasları hakkında soruşturma açmış, ama delil yetersizliğinden onu serbest bırakmış...
Olayın nedenleri...
Olay IŞİD eksenli uluslararası terörizmin ta Amerika’ya kadar nasıl uzandığını gösteriyor.
Eldeki bilgilere göre Mateen Ortadoğu’daki terörist kamplarında eğitilmiş biri değil. ABD’deki bazı benzerleri gibi, örgütün savunduğu ideoloji ve güttüğü amaçları iletişim ve temas yoluyla benimsemiş. Bir güvenlik şirketinde çalışmış olması iyi silah kullanmasına yardımcı olmuş.
Halen derinleştirilmekte olan soruşturma, Mateen’in bu katliamı kendi inisiyatifiyle mi, yok bir “merkez”den gelen talimatla mı gerçekleştirdiğini daha açık gösterecek. Ama sorumluluğu üstlenen IŞİD’in bu tür olayların arkasında olduğu açık.
Nitekim IŞİD’in ramazan ayı içinde girişilecek eylemlerin çok daha makbul sayılayacağına dair yayınlar yaptığı söyleniyor...
Aslında bu eylem terörizmin sebepleri arasında sayılan fakirlikten, baskılardan veya eziklikten kaynaklanmıyor. Mateen bu kategoriye girmiyor. Ama zihniyeti, inancı, mizacı, IŞİD teröristi olmaya müsait olduğunu gösterdi.
Olası sonuçlar
Olayın ortaya koyduğu bir başka gerçek de, ABD’nin bu tür eylemlerin dışında kalamadığıdır. Seçim kampanyası bu tehdidin etkilerini daha çok hissettirecek. Donald Trump “Ben böyle olacağını dememiş miydim” havasında. Popülist tavrı şimdi Amerikan toplumunu daha fazla kutuplaştırabilir...
ABD terörle mücadelede daha etkin güvenlik tedbirleri almak ihtiyacını duyabilir. Bu arada çok tartışmalı bir konu olan “silah kontrolü” önerisi öne çıkabilir.
Uzun lafın kısası, terör şimdi ABD’nin de ciddi bir iç sorunu haline geliyor ki bu, orada da çok şeyi değiştirebilir...