Talih de yok, tarih de!

Gençlerbirliği bu ligin en iyi takımlarından biri... Belki de birincisi. Bakmayın ligdeki derecesine, onlar futbolumuzun incisi... Ersun Yanalın takımı dün şampiyon adayı rakibine karşılık bir şampiyon gibi oynadı. Çok çalıştılar. Koştular, gerilmediler, gerilemediler, akıllı, sakin, net ve gerçekçi oynadılar. Attıkları goller uzun toplarla orta alanı hızlı geçip ağır ve bozuk Beşiktaş savunmasının zaaflarından yararlanmanın gösterisiydi. Tayfurun kaptırdığı topta bütün Beşiktaş savunması çizgi halinde seyrederken, Veysel topla buluştuğu anda yerden çakıverdi. Cordobanın beklemediği bir zamanda, beklemediği yerden gelen bu top Beşiktaşı şoke etti. Ne tribünler paniğe kapıldı, ne de takım. Tribün destek veriyordu. Takım da beraberliği arıyordu. Ama Ahmet Hassanın koşularında da, Pancunun vuruşlarında da golü getirecek bir canlılık, bir heyecan yoktu. Derken ikici Gençler golü geldi. Ahmet Yıldırımın havada ıskaladığı ve Cordobaya bıraktığı top Kolombiyalı kaleciden önce araya giren Youlaya geldi. Onun golü, İnönü Stadını sarstı. Takımı inanılmaz biçimde paniğe soktu. Gençlerbirliği, Beşiktaşın ataklarında Ahmet Hassan, Pancu ve Tümere karşı bire bir yapışık markaj uyguluyor, hakem Bülent Demirlekin topu oyunda tutma isteğiyle beklenen fauller gelmeyince Beşiktaşın direnci giderek kırılıyordu. Ancak devrenin sonunda El Sakanın A.Hassana yaptığı penaltı, ardından gelen Pancu golü, tansiyonu düşürdü.Lucescu ikinci yarıya Sergeni alarak başladı, sonra da Ümit ve Kaanı oyuna sokarak devam etti. Ancak hücumda ısrarla gol arayışı, beklenen sonuçları vermedi. 72. dakikada Sergen - Tümer işbirliğiyle oluşan pozisyonda Pancunun topu kaleciye teslim etmesi, 75te Ümit ,Bozkurtun Sergeni ceza alanında çekerek düşürmesi ve hakemin penaltıya seyirci kalması, 77de Ahmet Hassanın kafa vuruşuyla topu kaleci Gökhana teslim etmesi Beşiktaş adına talihin de, tarihin de döndüğü olaylardı. Ahmet Yıldırımın attığı kafa golü, artık geç kalmış bir sayıydı. Beşiktaşın telaş içinde biraz da panikleyerek galibiyet golünü araması hiçbir sonuç vermedi. Ilie gibi bir golcüyü kenarda tutmak, maçın yükünü sakat Sergenin üzerine yığmak Lucescu için hatalı bir tercihti. Beşiktaş dünkü oyunundan ve puan kaybından sonra işini yine şansa bıraktı. Kendi yaratamadığı talihe. Bakalım talih kuşu ne kadar yaklaşacak Kartala. agokce@milliyet.com.tr Tanrıyı bu işe karıştırmayalım... O bütün evlatlarını sever. Beşiktaşın şampiyonluğunu bu yıl ya talih istemiyor, ya da tarih! Talihi yaratmak güçlü takımların işidir. Çalışan, organize olan, kendine güvenen, deneyen, sınayan, arayan talihini bulur. Talihi bulan, tarihi de bulur. Ama siz çalışmıyorsanız, kendinize güveniniz yoksa sarsılmış, dağılmış ve bir türlü toparlanamıyorsanız, talih de terk eder sizi, tarih de!