“Bizim askerimiz neden Suriye’de savaşıyor? Esas hedef nedir?..”
Türk siyasi çevrelerinde ve televizyonlarında son günlerde çok tartışılan bir konu bu...
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın salı günkü demecinde “Devlet terörü estiren zalim Esad’ın hükümdarlığına son vermek için biz oraya girdik, başka bir şey için değil” ifadesini kullanması, bu tartışmaları uluslararası platforma taşıdı.
Buna sert bir tepki gösteren Şam yönetimi, bu sözlerin Türkiye’nin saldırgan tutumunu gösterdiğini öne sürdü. Moskova’da gerek devlet başkanlığı, gerekse Dışişleri Bakanlığı yetkilileri bu beyandan duyulan şaşkınlığı gizlemediler ve Ankara’nın bu konuya açıklık getirmesi gerektiğini belirttiler.
Anlaşılan son Erdoğan-Putin telefon görüşmesinde ve Alanya’daki Çavuşoğlu-Lavrov buluşmasında ele alınan başlıca konu bu oldu.
Kafalar karışık
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Suriye’de giriştiği “Fırat Kalkanı” harekâtının Esad yönetimini ortadan kaldırmayı amaçladığı yönündeki demeç Türkiye’de olduğu gibi, dışarıda
ve özellikle sorunla direkt ilgili ülkelerde zihinleri karıştırdı.
TSK 24 Ağustos’ta Suriye’ye girdiği zaman yapılan resmi açıklamalarda, bunun Türkiye için tehdit oluşturan terör gruplarını hedef aldığı vurgulanmıştı. Bunların başında IŞİD (DAEŞ) zikrediliyordu. Diğer bir hedefin de PKK’nın uzantısı PYD/YPG’nin
Fırat’ın batısında faaliyetini önlemek olduğu belirtiliyordu...
Nitekim TSK desteğindeki ÖSO’nun Kuzey Suriye’de harekâtı DAEŞ ve YPG’ye karşı yöneldi. Türk jetleri de onlara ait mevzileri bombaladı, Türk zırhlı birlikleri de ÖSO ile birlikte onlara karşı harekete geçti.
Ancak şimdiye kadar savaş alanında TSK ile Esad’ın ordusu arasında bir çatışma olmadı, Türk güçleri Suriye pozisyonlarını hedef almadı...
Sıralamadaki öncelik
Türk hükümetinin Suriye krizinin başından beri, Esad rejiminin alaşağı edilmesini amaçladığı biliniyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakanlığı sırasında da bunu en net ifadelerle açıklamıştı.
Daha sonra kriz yeni boyutlar alınca ve özellikle IŞİD ve ardından PYD/YPG tehdidi ortaya çıkınca, Ankara onları da hedefler sıralamasına kattı. Başta öncelik sırasına göre hedefler şöyle idi: Esad rejimi... YPG... IŞİD...
Daha sonra şartlar değişince bu sıralama şu şekli aldı: YPG... IŞİD... Esad...
Şimdiye kadar tablo böyleydi. Ne var ki Cumhurbaşkanı’nın salı günkü konuşması soru işaretlerine yol açtı.
Bu konudaki kuşkuların tam da Türkiye ile Rusya’nın Suriye krizinde işbirliği yapmaya çalıştığı ve Esad’ın pozisyonunu pekiştirdiği bir döneme rastlaması aksi bir tesadüf...
Neyse ki Cumhurbaşkanı dün yaptığı konuşmayla bu tartışmalı konuya açıklık getirdi. Buna göre Türkiye’nin Suriye’yle ilgili askeri stratejisinde değişiklik yok. Hedef kişiler (Esad) değil, Türkiye için tehdit oluşturan (DAEŞ ve YPG
gibi) terör örgütleridir...