24.06.2016 - 05:45 | Son Güncellenme:
DHA
BİRLEŞİK Krallık’ın Avrupa Birliği’nden (AB) çıkıp çıkmamasını belirleyecek referandumda seçmenlerin oy kullanma işleminin sayılması tamamlandı. Seçim sonuçları kesinleşen 100 bölgede, birlikten ayrılma yönündeki oylar az farkla önde gidiyor. Katılım oranları göz önünde alınarak yapılan hesaplamalara göre kazanan tarafın 16 milyondan fazla oya ulaşması gerekirken, son durumda ’ayrılalım’ diyenlerin sayısı 16,5 milyonu geçti.
Saat 06.00 itibarıyla resmi olmayan sonuçlara göre seçmenlerin 13 milyon 886 bini ’AB’de kalalım’, 14 milyon 890 bini ise ’AB’den ayrılalım’ yönünde oy kullandı.
BBC News AB’den ayrılma yönünde oy kullananların oranı yüzde 52 iken, kalmak isteyenlerin oranının 48’de kaldığını duyurdu.
REKOR SAYIDA OY KULLANILDI
Ülkede oy verme hakkına sahip kişi sayısının 46 milyon 499 bin 537 olduğu ve bu sayının da bir rekor olduğu açıklandı.
BBC’NİN YAYINLADIĞI SONUÇLAR
BBC’nin canlı yayınladığı sonuçlara göre seçmenlerin yüzde 52’si ayrılmak, yüzde 48’i birlikte kalmak istiyor.
Şu ana kadarki sayımlarda İngiltere ve Galler’de birlikten ayrılmayı isteyen, İskoçya ve Kuzey İrlanda’da ise AB’de kalmak isteyen seçmenlerin öne çıktığı açıklandı. Katılım oranları göz önünde alınarak yapılan hesaplamalara göre kazanan tarafın 16 milyondan fazla oya ulaşması gerekirken, son durumda ’ayrılalım’ diyenlerin sayısı 16,5 milyonu geçti. Galler’de ayrılmak isteyenlerin oranı yüzde 55. İskoçya’da ise açılan sandıklara göre seçmenlerin yüzde 62’si birlikte kalma, yüzde 38’i ayrılma yönünde oy kullandı.
STERLİN /DOLAR PARİTESİ 1,50’YE YÜKSELDİ
Birleşik Krallık’tan gelen şaşırtıcı sonuçlarla birlikte İngiliz sterlini dolar karşısında 4 sent birden geriledi. Oylarının önde çıkması piyasayı da hızla etkiledi.
KAMPANYA 4 AY SÜRDÜ
’AB’den Ayrıl’ ve ’AB’de Kal’ kampanyaları dört aydır yürütülüyordu. AB referandumu, İngiltere tarihinde ulusal çapta düzenlenen üçüncü referandum. Avrupa Birliği’nin atası konumundaki Avrupa Ekonomik Topluluğu’na (AET) Fransa’nın iki vetosundan sonra 1973’te katılan Birleşik Krallık, AET üyeliğini 1975’te referanduma götürmüştü. 41 yıl önceki ilk referandumda sandıktan yüzde 67 "kalmaö kararı çıkmıştı.
KARARIN HUKUKİ BAĞLAYICILIĞI YOK
Sandıktan çıkan kararın hukuki bir bağlayıcılığı yok ancak Başbakan David Cameron liderliğindeki Muhafazak?r Parti hükümetinin, muhtemel bir ayrılma kararını Lizbon Antlaşması’nın 50’nci maddesine bağlı olarak AB Konseyi’ne bildirmesi gerekiyor. Daha sonra başlayacak süreçte AB ile Londra yönetimi, ayrılık üzerinde görüşmeler yürütecek ve iki yıl içerisinde ise AB anlaşmaları İngiltere için bağlayıcılığını yitirecek.
İNGİLTERE NEDEN AB'DEN AYRILMAK İSTEDİ
İngiltere hükümeti Kasım 2015’te Avrupa Konseyi’nden dört şey talep etti. Bu dört ana talep Avrupa Birliği kuruluş aşamasının dört önemli esaslarından oluşuyor.
İlk talep göç eden Avrupa Birliği vatandaşlarına sosyal hizmetlerin dört yıla kadar ertelenebilmesi konusu. Doğu Avrupa ülkeleri İngiltere’nin bu talebine sert tepki gösteriyor. İngiltere Başbakanı David Cameron, Avrupalıların Birleşik Krallık’a giriş yapmadan önce dört sene bekleyip çocuk ve barınma yardımı gibi refah seviyesiyle ilgili durumlarını belirtmelerini istiyor.
İkinci talep ise para birimi hakkında… İngiltere Başbakanı Euro’nun Avrupa Birliği içerisinde kabul edilen tek geçerli para birimi olmasını istemiyor. Çünkü Avrupa Birliği sadece tek bir para birimine sahip olursa, Euro’nun geçerli olduğu üye ülkelerin aldığı kararlar Euro’yu kullanmayan ülkeler için zorunlu olmayabilir. Bu kararlar artık zorlayıcı olmamalı… Bu karar ayrıca Londra finans pazarının da güçlenmesini sağlayacak.
Üçüncü talep ise ortak pazar hakkında… Avrupa Birliği’nin rekabet oranını artırmak için, İngiltere Başbakanı nakit akışının serbestçe olmasını ve bunun kolaylaştırılmasını istiyor. Ayrıca girişimcilerin önündeki AB’ye ait bürokratik engellerin kaldırılmasını talep ediyor.
Dördüncü talep ise milli egemenlik hakkında… Avrupa Birliği’nin siyasi uyum sürecinin güçlenmesinden sakınmak amacıyla David Cameron ‘Avrupalı insanların birbirine en yakın oldukları birlik’ ibaresinin Avrupa Birliği antlaşmasından çıkarılmasını istiyor. Başka bir deyişle kontrol mekanizmalarını artırmayı ve ulusal meclislerin veto etme haklarını güçlendirmeyi amaçlıyor. Cameron ulusal meclislerden Avrupa Birliği yasa taslaklarını durdurma ya da değiştirilmesine olanak tanıyan ‘kırmızı kart‘ uygulaması istiyor. Birçok ülke Londra’yı bu konuda destekliyor.