GündemSon dakika... Deniz Yücel serbest bırakıldı!

Son dakika... Deniz Yücel serbest bırakıldı!

16.02.2018 - 13:31 | Son Güncellenme:

Die Welt gazetesi muhabiri Deniz Yücel hakkındaki soruşturma tamamlandı. İddianameyi kabul eden mahkeme, Yücel'in tahliyesine karar verdi. Yücel hakkında 18 yıla kadar hapis isteniyor.Almanya Başbakanı Angela Merkel, Deniz Yücel'in serbest bırakılması ile ilgili açıklamada bulundu.Öte yandan tahliye kararının ardından cezaevinden çıkan Die Welt gazetesi muhabiri Deniz Yücel özel uçakla Almanya’ya gitti.

Son dakika... Deniz Yücel serbest bırakıldı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, Die Welt gazetesi muhabiri Deniz Yücel hakkında "terör örgütü propagandası yapmak" ve "halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek" suçlarından 18 yıla kadar hapis istemiyle hazırlanan iddianamede, Yücel'in, Die Welt gazetesinde yazdığı bazı yazılarda, silahlı terör örgütleri FETÖ ve PKK'nın propagandasını yaptığı, halkın bir kesimini diğer bir kesimine yönelik olarak kin ve düşmanlığa alenen tahrik ettiği belirtildi - İddianameyi kabul eden ve Yücel'in tensiple tahliyesine hükmeden İstanbul 32. Ağır Ceza Mahkemesi, ilk duruşmanın 28 Haziran'da yapılmasını kararlaştırdı.

Haberin Devamı

ÖZEL UÇAKLA ALMANYA'YA GİTTİ

Tahliye kararının ardından cezaevinden çıkan Die Welt gazetesi muhabiri Deniz Yücel özel uçakla Almanya’ya gitti.

Terör örgütü propagandası yapmak suçundan 27 Şubat 2017’de tutuklanan Die Welt gazetesi muhabiri Deniz Yücel, 32. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından tahliye kararı verildi. Silivri Cezaevinde işlemleri tamamlandıktan sonra serbest bırakılan Deniz Yücel, konsolosluk tarafından tahsis edilen araçla akşam saatlerinde Atatürk Havalimanına geldi. Genel Havacılık Terminalinin bulunduğu alan gelen Yücel, araçla apron kısmına geçti. Burada Konsolosluk görevlilerinin karşıladığı Yücel, saat 21.00 sıralarında özel uçakla Almanya’ya döndü.

İDDİANAME

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, Deniz Yücel'in, Die Welt gazetesinde yazdığı bazı yazılarında, silahlı terör örgütleri FETÖ ve PKK'nın propagandasını yaptığı, halkın bir kesimini diğer bir kesimine karşı kin ve düşmanlığa alenen tahrik ettiği belirtildi.

Haberin Devamı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu'nca hazırlanan iddianamede, PKK, DHKP/C, MLKP, El Kaide, FETÖ, DEAŞ gibi terör örgütlerinin eylemleri anlatıldı.

Özellikle 17/25 Aralık 2013'ten sonraki süreçte Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin düzenine ve bölünmez bütünlüğüne yönelik eylemlerin sistematik bir şekilde arttığı vurgulanan iddianamede, son birkaç yıllık süreçte terör örgütlerinin her birinin, ayrı ideoloji ve yapılanmada olmasına rağmen adeta birbirleriyle iş birliğinde gibi hareket ederek terörize faaliyet içerisine girdikleri belirtildi. İddianamede, buradaki amacın Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni yıpratmak, yok etmek, zayıf düşürmek olduğuna dikkati çekildi.

İddianamede, Deniz Yücel ve hakkında soruşturma dosyası ayrılan diğer şüphelilere ilişkin soruşturma kapsamında, Yücel'in, Almanya'da yayın yapan Die Welt'te yazdığı bazı Almanca yazıların tercüme edildiği belirtildi.

Sanık Yücel'in 19 Haziran 2016'daki yazısında, PKK terör örgütü mensubu şahıslar tarafından söylendiğini iddia ettiği bazı açıklamalarda bulunduğu, örgüt mensubu bu kişilerle ilgili "rütbeli bir PKK komutanı" ve örgüt elebaşısı ile ilgili "PKK'nın başkomutanı Abdullah Öcalan" şeklinde övücü mahiyette ibareler kullandığı aktarılan iddianamede, sanık Yücel'in örgütün sözde ideolojisi, lideri ve sembolleri üzerinde yüceltme maksadıyla söylemlerde bulunduğu kaydedildi.

Haberin Devamı

İddianamede, Yücel'in, Türkiye'nin aldığı idari ve askeri tedbirleri "mezarlıkların tahrip edilmesi" şeklinde yorumladığı ve böylece örgüte yönelik operasyonları "hukuka aykırı" göstermek gayretinde olduğu, bu suretle PKK/KCK silahlı terör örgütünün propagandasını yapma suçunu işlediği belirtildi.

15 TEMMUZ İLE İLGİLİ YAZILARI

Deniz Yücel'in, FETÖ'nün darbe girişimini konu alan 18 Temmuz 2016'daki yazısında, ''Sorumluların kim oldukları hala gizliliğini koruyor. Bu darbeyi düzenleyenin Erdoğan'ın Amerika'da yaşayan eski ortağı Fetullah Gülen'in destekçileri olduğuna dair kesin bir kanıt bulunmuyor." şeklinde beyanları bulunduğu belirtilen iddianamede, bu suretle sanığın "FETÖ propagandası yapma" suçunu işlediği belirtildi.

Haberin Devamı

İddianamede, Yücel'in 24 Temmuz 2016'daki yazısında, Türkiye'nin PKK'ya yönelik operasyonlarını "etnik temizlik" şeklinde yorumladığı ifade edilerek, 6 Kasım 2016'daki yazısında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın arkasında Türk bayrağı olan fotoğrafının üstünde ''darbeci'' şeklinde başlık attığı ve FETÖ/PDY örgütünün söylem ve ideolojisi çerçevesinde beyanları bulunduğu kaydedildi. İddianamede, sanık Yücel'in bu beyanlarının terör örgütünün eylemlerini meşrulaştırmak maksadıyla kullandığı ve söylemleri tekrarlayarak örgüt propagandası yapmaya devam ettiği vurgulandı.

PKK'nın sözde elebaşlarından Cemil Bayık ile yüz yüze yaptığı bir söyleşiyi kaleme alan Deniz Yücel'in, örgüte meşru ve siyasi bir yapı izlenimi vermek suretiyle örgütün elebaşının söylemlerini kitlelere yansıtarak propaganda yapmaya devam ettiğine dikkati çekilen iddianamede, 12 Aralık 2016'daki yazısında ise Yücel'in güvenlik güçlerinin operasyonlarını "19 Yaşındaki Hacer Aslan...Kürt şehri Cizre'deki silahlı çatışmada diğerleriyle bir bodrumda saklanan ve burada muhtemelen güvenlik güçleri tarafından yakılarak öldürülen" şeklinde yansıttığı kaydedildi.

Haberin Devamı

İddianamede, sanık Deniz Yücel'in 26 Kasım 2016'da yayımlanan bir yazısında Kürt ve Türk'e ilişkin bir fıkrada geçen ifadelerle ve 27 Kasım 2016'da yayımlanan yazısında ise Osmanlı Devleti döneminde Ermeni ve Müslüman vatandaşlar arasında yaşanan sosyal vakıalarla ilgili olarak, "Ermenilere yapılan soykırım" şeklinde beyanda bulunarak "halkı kin ve düşmanlığa tahrik" suçunu işlediği belirtildi.

Yücel'in evinde yapılan aramada örgüt elebaşısı Fetullah Gülen tarafından yazılan bir kitap ele geçirildiği, HTS kayıtlarında ise PKK terör örgütüyle iltisaklı olduğu tespit edilen 59 farklı kişiyle 2014 ve 2017 yılları arasında görüşme kayıtlarının bulunduğu aktarılan iddianamede, "Bu gerekçelerle sanık Deniz Yücel'in FETÖ ve PKK terör örgütlerinin söylem ideolojileri doğrultusunda yazılar yazmak suretiyle atılı suçu işlediği anlaşılmıştır." denildi.

İddianamede, Yücel'in izah edilen yazılarının yayınlama tarihleri, söylemlerin yönelik olduğu terör örgütlerinin farklılığı ve şüphelinin kastı dikkate alındığında, atılı suçlardan ''silahlı terör örgütü propagandası yapma" suçunu iki kez zincirleme şekilde işlediği vurgulandı.

Yücel'in "terör örgütü propagandası yapmak" ve "halkın bir kesimini diğer bir kesimine yönelik olarak kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek" suçlarından 4 yıldan 18 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.

İLK DURUŞMA, 28 HAZİRAN'DA

İddianame gönderildiği İstanbul 32. Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi. Mahkeme heyeti, hazırladığı tensiple Yücel'in tahliyesine karar verirken, ilk duruşmanın 28 Haziran'da yapılmasına hükmetti.

İddianamede Deniz Yücel hakkında "bilişim sistemine hukuka aykırı olarak girme", "silahlı terör örgütüne üye olma" ve "bilişim sisteminin işleyişini engelleme veya bozma" suçlarından kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi.

MERKEL'DEN İLK AÇIKLAMA GELDİ

Almanya Başbakanı Angela Merkel, Deniz Yücel'in serbest bırakılması ile ilgili açıklamada bulundu. Merkel, "Deniz Yücel'in serbest bırakılmasından dolayı memnunum. Umarım Türkiye'de tutulan diğer Almanların da yargısal süreçleri hızlanacaktır. " dedi.

ALMANYA DIŞİŞLERİ BAKANI: MAHKEMENİN KARARINDAN DOLAYI ÇOK MUTLUYUZ

Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel, Türkiye'de tutuklu bulunan "Die Welt" gazetesi muhabiri Deniz Yücel'in tahliye edilmesi yönündeki mahkeme kararından dolayı mutlu olduklarını söyledi.

Gabriel, Münih’te yaptığı açıklamada, son dönemde Türk hükümetiyle özellikle de Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile çok sayıda görüşme yaptığını ve böylelikle güven inşa etmeye çalıştıklarını belirtti. Görüşmelerde Türk hükümetini Deniz Yücel davasını hızlandırılması için ikna etmeye çalıştıklarını dile getiren Gabriel, Türk hükümetinin kendilerine, mahkeme kararına her zaman değer verdikleri ve sürece müdahale edemeyecekleri yönünde bilgi verdiğini aktardı.

Şimdi Deniz Yücel’in tahliye edilmesine ilişkin mahkeme kararı bulunduğuna dikkati çeken Gabriel, “Mahkemenin kararından dolayı çok mutluyuz.” dedi. Gabriel, karardan sonra Yücel’in Türkiye’den ayrılabileceğini tahmin ettiğini söyledi.

Gabriel ayrıca Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile iki kez konuşabilmesini sağlayan Bakan Çavuşoğlu'na ve Dışişleri Bakanlığına güvenen Almanya Başbakanı Angela Merkel'e teşekkür etti.

ALMANYA HÜKÜMET SÖZCÜ YARDIMCISI: HERKESİN BUGÜNE KADAR ÇABA HARCADI

Alman Hükümet Sözcüsü Yardımcısı Ulrike Demmer, Türkiye’de tutuklu bulunan “Die Welt” gazetesi muhabiri Deniz Yücel'in tahliye edilmesi konusunda herkesin çaba harcadığını söyledi.

Demmer, bugün başkent Berlin'de düzenlenen basın toplantısında, Yücel'in tahliye edilmesinden büyük memnuniyet duyduklarını belirtti.

Bu konunun kendileri için çok önemli olduğunu Başbakan Angela Merkel'in de dün Başbakan Binali Yıldırım ile yaptığı görüşmeden sonra düzenlenen ortak basın toplantısında dile getirdiğini anımsatan Demmer, "Yücel'in tahliye edilmesi, herkesin bugüne kadar çaba harcadığı bir konuydu." dedi.

"TÜRK ADALETİNE TEŞEKKÜR EDERİZ"

Basın toplantısına katılan Almanya Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Rainer Breul da Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel'in bu konuda geçen haftalarda yoğun çabaları olduğuna hatırlatarak, Yücel'in serbest bırakılmasını olumlu karşıladıklarını kaydetti.

"Türk adaletine teşekkür ederiz." diyen Breul, bu konuda henüz ayrıntılı bilgilere sahip olmadıkları için daha fazla açıklama yapamayacağını kaydetti.

Bir gazetecinin "Yücel'in serbest bırakılması karşılığında Alman hükümetinin Türkiye'ye verilen Leopard tipi tankların modernleştirileceği vaadinde bulunup bulunmadığı" şeklindeki soruyu da kesin bir dille reddeden Breul, Yücel'in serbest bırakılması konusunda Türk hükümeti ile hiçbir gizli anlaşmanın yapılmadığını söyledi.