19.04.2018 - 11:08 | Son Güncellenme:
DHA
Yeniden yargılanan sanıklar, 22,5’er yıl hapis cezasına çarptırıldı. Ancak mahkeme, daha önceki kararın sanıkların aleyhine temyiz edilmemesi nedeniyle, bu kararı sanıkların kazanılmış hakkı sayıp, Yargıtay'ın bozma ilamı öncesi verilen cezanın infazına karar verdi.
Merkez Yenişehir ilçesinde ailesi ile birlikte yaşayan kız çocuğu M.Ç., 4 Ağustos 2007 günü, evde yalnız başınayken zorla içeri giren K.G. (24) ve yeğeni M.G.'nin (17) cinsel istismarına uğradı. Gelen anne ve baba, kızlarının başından geçenleri anlatması üzerine şikayetçi oldu. Gözaltına alınan K.G. tutuklanırken, M.G.ise 18 yaşından küçük olduğu için serbest kaldı. K.G. da olaydan 4 ay sonra tahliye oldu.
Hazırlanan iddianamede, sanıklar K.G. ve yeğeni M.G.'nin iple, evin kapalı kapısını açıp içeri girdikleri, küçük çocuğun ağzını kapatıp bağırmasını engelledikleri, üzerine şampuan döktükleri, 4 kez cinsel istismarda bulunup o anları cep telefonu ile kaydettikleri ve mağdurun annesinin gelmesi üzerine kaçtıkları ifade edildi.
YARGITAY KARARI BOZDU
Diyarbakır 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan K.G., 22 Eylül 2011 tarihinde 7 yıl 6 ay, Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan M.G. ise 19 Ocak 2012'de 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. Sanık avukatlarının karara itiraz etmesi üzerine dosyaları inceleyen Yargıtay 14'üncü Ceza Dairesi, her iki sanık hakkında da eksik gerekçelerle hüküm verildiğini belirterek, 26 Şubat 2014 tarihinde kararları bozdu. Yargıtay kararı üzerine K.G. ve M.G.'nin yeniden yargılanmasına başlanırken, her iki dosyanın 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde birleştirilmesine karar verildi.
TEMYİZ EDİLMEDİĞİ İÇİN 22,5 YILLIK CEZA 7 YILA İNDİ
Yeniden yapılan yargılamada kararını açıklayan Diyarbakır 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi, önceki yargılamada 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılan M.G. ve 7,5 yıl hapis cezasına çarptırılan K.G.'yi herhangi bir indirim uygulanmadan ve 3 kez ceza artırımı yaparak 22,5'ar yıl hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme, M.G'nin cezasını, suç tarihinde 18 yaşından küçük olduğu için önce 15 yıla, 18 yaşından küçük çocuğa verilecek cezanın 12 yıldan fazla olamayacağı zorunluluğu nedeniyle de 12 yıla indirdi. Sanıkların pişmanlık duymayışı, cezanın gelecekleri üzerindeki olası etkisi ve sabıkalı geçmişini dikkate alan mahkeme, ceza oranında iyi hal indirimi de uygulamadı. Mahkeme, daha önceki kararın sanıkların aleyhine temyiz edilmemesi nedeniyle, bu kararı sanıkların kazanılmış hakkı sayıp, Yargıtay'ın bozma ilamı öncesi verilen cezanın infaz edilmesine karar verdi. Karara göre, 22 yıl 6 ay hapis cezası alan K.G.'nin cezası 7 yıl 6 aya, 12 yıl hapis cezası alan M.G.'nin cezası ise 6 yıl 3 aya düşürüldü.
MAHKEME BAŞKANI MUHALEFET ŞERHİ KOYDU
Sanıklara verilen hapis cezası, mahkeme başkanının muhalefet şerhi nedeniyle oy çokluğu ile alındı. Sanıkların suçu işlediklerine dair, soyut iddia dışında somut ve inandırıcı delil olmadığı belirtilen muhalefet şerhinde, "Mağdureye ulaşılamaması,dosya üzerinden aldırılan Adli Tıp raporunda mağdurenin beyanlarına ana hatları ile itibar edilebileceğinin belirtilerek, beyanlarına tam olarak itibar edilebilmesinin mümkün olmadığının zımnen belirtilmesi ve alınan raporlarda mağdurenin kızlık zarında yırtılmanın tespit edilemediğinin belirtilmiş olması birlikte değerlendirildiğinde; somut, kesin ve hukuka uygun bir delil ile desteklenmeyen, yalnızca mağdurenin anlatımlarına dayalı iddianın mahkumiyete yeter derecede vicdani kanaat oluşturmaması sebebi ile mevcut şüphe sanıklar lehine değerlendirilerek beraatlerine karar verilmesi gerektiği kanaatinde olduğumdan, mahkumiyet yönündeki karara katılmıyorum" denildi.
BU YAŞTA BİR ÇOCUK YAŞAMADIĞI OLAYLA İLGİLİ BİLGİLER VEREMEZ
Gerekçeli kararını açıklayan mahkeme, mağdurun kendisi ve ailesinin namusunu ortaya koyacak şekilde, durup dururken sanıklarla ilgili suçlamada bulunmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu kaydedildi. Mağdur ifadelerinin yer, zaman, kişi ve olay örgüsü bakımından tutarlı ve itibar edilebilir olduğu belirtilen kararda, Adli Tıp Kurumu raporuna göre mağdurun önceye dayalı zeka geriliği bulunduğu kaydedildi. Mağdurun cinsel istismar eyleminin hukuki anlam ve sonuçlarını algılamayacağı ve ruhsal yönden karşı çıkamayacağının raporda bildirildiğini belirten mahkeme, bu yaştaki bir çocuğun yaşamadığı bir cinsel istismar olayı ile ilgili bu şekilde bilgiler vermesinin hayatın olağan akışına aykırı bulunduğunu vurguladı. 2016 yılında yapılan kanuni değişiklik dikkate alındığında sanık K.G.'nin 40 yıl 6 ay, M.G.'nin ise 12 yıl hapisle cezalandırılması gerektiği belirtilen kararda, suçun kanunun değiştirildiği tarihten önce, 2007 yılında işlenmesi nedeniyle sanıkların lehine olan 22,5 yıl hapisle cezalandırılmasına karar verildiği kaydedildi.