Şaşırtıcı, tedirgin edici ve bir o kadar da merak uyandıran bir maç izledik. İlk 45 dakikası Fenerbahçe adına kelimenin tam anlamı ile rezaletti. Şampiyonluk hedefleyen, ligin en pahalı kadrolarından birine sahip Fenerbahçe ilk 45 dakikada bırakın pozisyon üretmeyi ligin sonuncusu Denizlispor’u bir kez bile rahatsız etmedi. İleride baskı yapmak, top çalmak, Caner ve Gökhan gibi iki kanat bekiyle kanatlardan pozisyon üretmek, bunların hepsi hak getire... Yani pozitif futbol adına bu olağanüstü kadronun gösterişine ve elbette Emre Belözoğlu’nun kurtarıcı rolüne hiç yakışmayan bir görüntüydü.
Bu oyuncuların ağırlıklı kesiminin Erol Bulut ile yıldızının barışmadığını bilmeyen yok. Bazıları taktiklerini sevmemiş, bazıları tercihlerini eleştirmiş. Bazıları da hocalık vasfını tümden reddetmiş... Kamuoyu tüm bu gelişmeleri yakından biliyor. O zaman bu oyunculardan Bulut’suz ortamda üst düzey bir performans beklemek son derece doğal olsa gerek. Oysa hiç de öyle olmadı. Sadece ilk yarı değil. İkinci yarının ilk 10 dakikalık bölümünü çıkaralım. Uzatmalarla birlikte kalan 87 dakikada ruhunu yitirmiş bir takım vardı sahada... Samatta’nın ite-kaka gelen golü de olmasa Emre Belözoğlu ilk maçında havlu atacaktı.
Sahi, Emre hocaya sormak lazım, “Bu Sinan sevdası” nedir? İki rakibin kaybetmiş... 9 puanlık bir maça çıkıyorsun... Belki de bu maç seni şampiyonluğa taşıyacak... Sinan Gümüş’le mi başlarsın? El cevap; tempo istemiyorsan, hızlı, çabuk oyundan vazgeçmişsen, “bir karambol golü atarım, Aykut Kocaman’ın kulağını çınlatırım” diyorsan o zaman Sinan’la başlarsın... Tıpkı dünkü gibi... Ligin en alt sırasında, çok gol yiyen, çok pas hatası yapan, ağır savunma nedeniyle arkaya çok oyuncu kaçıran Denizlispor karşısına başka bir 11’le çıkmak gerekirdi. Sade Sinan değil, golü atmasına rağmen Samatta tercihi bile Emre Belözoğlu için harakiri gibiydi.
Kim ne derse desin, Fenerbahçe dün şanslı bir günündeydi. Pozisyon üretme sistematiğinden kaçıp, kargaşa futbolundan sonuç çıkarmaya çalışırsanız işte böyle olur.
Dün gördük ki, İrfan Can’ın da, kısacık süredeki performansıyla Sosa’nın da ölüsü oynar. Eğer ligin en alt sırasındaki takıma karşı oynadığınız maçta en iyi oyuncularınız Szalai, Caner ve Gustavo ise Emre Belözoğlu’nun hızlı bir şekilde yeniden yapılanmaya gitmesi gerekir.
Fenerbahçe kazandı, ciddi bir avantaj da elde etti elbette ama dünkü takım şampiyonluğa oynayan bir ekibin ne hırsına ne heyecanına ne de ruhuna sahipti. Acil, Azizsiline ihtiyaç var.