04.08.2019 - 08:00 | Son Güncellenme:
ÜMİT AVCI - RÖPORTAJ
Başarılı çalıştırıcı, Dünya Kupası’ndaki ilk rakibimiz olan Japonya karşılaşmasının kilit rol oynayacağını söyledi, “Hava, nem, saat farkı gibi zorluklar için ilk maçta hata yapmazsak moral kazanırız. 2. tura çıkıp özgüveni de artırıp, büyük işler başarmaya çalışacağız” dedi.
A Milli Basketbol Takımı Başantrenörü Ufuk Sarıca, 31 Ağustos-15 Eylül tarihleri arasında düzenlenecek Dünya Kupası öncesinde düşüncelerini MİLLİYET’e anlattı.
Slovenya kampını tamamladınız, verim olarak nasıldı?
Çalışma ortamı güzel. İyi dinlenme imkanına sahipler, hava şartları yükleme için uygun. Ancak bu kamp için biraz daha düşük verimli diyebiliriz. Semih sadece 1 antrenman yapabildi. Tolga sakatlandı, zaman zaman Metin, Melih, Buğrahan gibi oyuncularımız da küçük sakatlıklar yaşadı. Zaten eksik durumdayken, bu sakatlıklar, planladığımız takım çalışmalarını burada yapmamızı engelledi.
Sezonu erken bitiren oyuncuları daha önce topladınız, oyuncuların kendilerini hazır tuttuğunu düşünüyor musunuz?
Hazır olanlar var, olmayanlar var. Aslında dediğiniz gibi biz onları erken elenenlere göre, gruplar halinde çalışmalara başlattık, hazır olsunlar diye ama artık bu günümüzde herkes daha farklı metodlara başvuruyor. Avrupa takımı toplanıp bir haftada maç yapıyor. Biz o düzeyde değiliz. Biz bir haftada toplanıp maç yapsak bir sürü sakatlık olur. O düzeye gelmemiz lazım. Kendileri çalışıp hazır gelen isimlerimiz de var ama geneli söylüyorum. Evet yoğun bir sezon geçiriyor oyuncular, onların da haklılıkları var. Ama eğer milli takımdaysan bu tempoya uymak zorundasın.
‘Sağlam olmalıyız’
İlk defa bir Dünya Kupası’nda yer alacaksınız. Bu ne hissettiriyor?
Eksik kadrolarla oynayıp, buraya katılma hakkını elde ettik. Benim için bir dünya kupası oynama heyecanı var. Ama hâlâ tam takım çalışamadık bu da bir gerçek. Bir iki turnuva oynayacağız ve ne yazık ki eksik kadroyla başlayacağız. Ondan sonra zaten ayın 21’inde Çin’e gidiyoruz. Bizim tecrübeli/tecrübesiz karışık bir kadromuz var ve ben tam kadroyla, sağlam olabilirsek iyi işler yaparız diye düşünüyorum.
İki yıl önce göreve geldiğinizde oyuncu havuzunun darlığını konuşmuştuk, şimdi 19 kişilik bir kadro var. Oyuncuların gelişimlerini nasıl buluyorsunuz?
Bir takım oyuncuların gelişimi olduğu gerçek. Ama yeterli değil. Şu anki kadroda henüz potansiyellerini açığa çıkarmamış oyuncularımız var. Özellikle Metecan ve Tolga üzerinde o zaman da yoğunlaşmıştım, ben onları daha farklı yerde görüyorum. Kendi takımlarında süre alıp gelişen isimlerimiz de var. Berk’i buna örnek gösterebiliriz, Kartal da vardı ama onu sakatlığı nedeniyle çıkarmak zorunda kaldık. 1-2 yıl içinde bu havuzun çok daha genişleyeceğini düşünüyorum.
‘Her şeyi yapacağız’
Türk Basketbolu’na hem oyuncu hem de antrenör olarak damga vurdunuz. Şimdi herkesin hayali olimpiyat. O da size nasip olur mu?
O benim de hayalim. Milli Takım coachu olarak oraya ulaşabilmek beni çok mutlu edecek. Yapmamız gerektiğini, ülke olarak oraya gitmemiz gerektiğine inanıyorum. Zor bir hedef, ama bir işi anlamlı kılan da o zorluklar. Bunu başarmak için her şeyi yapacağız. Burada bunun için kenetlenmiş bir ekip var. Büyük bir aile olduk. Bu ailenin olimpiyatta olması da en büyük hayalimiz.
Saçma bir statü!
Ufuk Sarıca organizasyon statüsünün kötü olduğunun altını çizdi, “Kura çekiminde herkes ABD ile aynı grupta olmanın avantaj getireceğini söyledi. Ama bunun için iki grubu geçmeniz lazım. İki sıranın teki ABD ile dolu” dedi.
A Milli Basketbol Takımı Başantrenörü Ufuk Sarıca, Dünya Kupası’ndaki statüyü de değerlendirdi...
Tuhaf bir statü var. ABD ile iki grupta da birlikteyiz ve grupta 2’şer takım çıkıyor. Yani onlar dışında bir bilet kalıyor.
Statü hakkında sana %100 katılıyorum. Saçma geliyor. Bir tek ilk iki grup değil. Bunun dışında olimpiyata gitme sıralamasını da öyle karışık yapmışlar ki! Baskı yaratmıyor ama zorluk yaratıyor. Kura çekiminde herkes ABD ile aynı grupta olmanın avantaj getireceğini söyledi. Ama bunu sağlayabilmek için ilk iki grubu geçmeniz lazım. Oralarda da iki sıranın teki ABD ile dolu.
Diğer rakipler...
Japonya’yı seyrettik daha da hazırlanacağız. Ters bir takım. Baktığınız zaman turnuvanın en değerli maçı olarak görüyorum. Herkes Çekya’yı rakip görüyor, aslında doğru... Çünkü Avrupalı ülkesi olarak gruptan çıkma hedefleri onların da yüksek. Ama iklim, nem, saat farkı gibi etkenler düşünüldüğünde ilk rakibimiz Japonya karşısında hata yapmamamız gerekiyor. Çekya’yı daha fazla biliyoruz, geçen sene de oynamıştık onlarla. Ama ne olursa olsun o gruptan en iyi puanı toplayarak çıkacağız. Çaprazdan da Brezilya, Yunanistan, Karadağ gibi takımlar gelecek. ABD’nin de olduğunu düşünürsek, bu rakipleri geride bırakıp, üst tura yükselmek için her şeyi yapacağız.
‘Belki hiç düşünmeyiz’
Devşirme oyuncuya bakışınız nasıl, ileride de mutlaka düşünürüm der misiniz?
Belki düşünmeyiz. Oyun kurucu pozisyonunda çok başarılı oyuncular çıkarırsak, o zaman şu anda ciddi anlamda 4 numara sıkıntımız var, belki bu hakkı orada kullanırız. Gönül hiç kullanmamayı ister ama bugün 3-4 ülke dışında herkes kullanıyor. Bizim de ihtiyacımız elbetteki varsa kullanırız.
‘Tempoyu düşürmeliyiz’
ABD ve 2. turda büyük olasılıkla gelecek Yunanistan gibi rakiplere karşı fiziksel mücadeleye ihtiyaç duyulacak. Bizim oyuncularımız bu mücadele için yeterli mi?
ABD’ye baktığımızda açıkçası birçok takım geride kalır ve bizim için de 40 dakika boyunca onlarla aynı mücadeleye girmek kolay değil. Bu nedenle tempoyu düşürmemiz lazım. Ancak senin soruna şöyle yanıt verebilirim; bizim mutlaka atletizm ve fiziksel özelliklerimizi güçlendirmemiz gerekiyor. Sadece 4-5 numaralar için söylemiyorum, diğer oyuncularımızın da fiziklerini yukarı çıkarması lazım.
‘Her maç farklı olacak’
Dereceden bağımsız nasıl bir Milli Takım izleyeceğiz?
İspanya’yı yendiğimiz maçta eksik kadroylaydık, ama sahaya çıkan herkes mücadele etti. Yine böyle bir milli takım olacak. Bunu bozmamalıyız. Bu bizi daha büyük hedeflere götürebilir. Teknik anlamda biraz farklı olacak. Mesela ABD maçını yavaş oynayacağız, Japonya inanılmaz tempolu... Onlara karşı da farklı hazırlıklar yapacağız.