12.07.2019 - 01:30 | Son Güncellenme:
BAHAR ATAKAN - Ankara
Komisyona önce devlet kurumları sunum yaptı; ardından söz konusu gelişim bozukluğu olan bireylerin aileleri ile STÖ’ler dinlendi. Serebral Palsili Çocuklar Derneği’nin (SERÇEV) Genel Koordinatörü Kadir Ülger’in komisyona yaptığı bir öneri kabul gördü. Ülger, “’2022 maaşının’ aile bireylerinin gelirleri gözetilmeksizin yalnızca engelli bireyin geliri gözetilerek hesaplanması ve buna istinaden verilmesi konusu yine bir diğer çözüm önerimiz” dedi.
Engelli aylığı bağlanabilmesi için, engelli bireyin yaşadığı hanede kişi başı gelirin toplamının net asgari ücretin üçte birinden düşük olması gerekiyor. Bu tutar düşük olunca engelli bireye kamuoyunda bilinen adıyla “2022 aylığı” bağlanıyor.
‘Ayrımcılık var’
CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık, engelli aylığı belirlenirken, “hane halkı gelir hesaplanmasından” vazgeçilmesini öneren kanun teklifini TBMM Başkanlığı’na sunduğunu belirterek, özetle şöyle konuştu:
“Otizm, Down ya da başka bir engel grubu olan bireyin kendi bireydir yani kardeşinden, babasından ya da bir başka birinden bir harçlık isteme, para isteme durumunda değildir. Eğer böyle bir engel durumu varsa kişinin kendisine bir devletin katkı sunması ya da katkı sunamıyorsa bir istihdam sağlaması gerekir. Milli Eğitim Bakanımıza ‘Türkiye’de kaç tane otizmli bireyimizi lise mezunu edebiliyoruz?” diye sorduğumda gelen 534 lise mezunu otizmli birey var cevabı aldım. Halbuki buradaki araştırmalar 0-18 yaş grubu arası 350 binden belki daha da fazla eğitim bekleyen çocuğun olduğu... YÖK’ün sunumunda da sadece 22 otizmli üniversite mezunu çocuğumuz olabilmiş. Sağlıklı bir bireyimiz, meslek lisesine gidiyorsa o meslek lisesinin çıkışında, ‘siz bağımsız olarak iş yeri açabilirsiniz’ deniyor. Ama aynı eğitimi almış otizmli, downlu ya da başka birine deniliyor ki: ‘Siz iş yeri açamazsınız’. Hayatın her alanında bu engel gruplarına ayrımcılık var. Bununla ilgili düzenleme yapmak gerekir. Eğitim almış bir otizmli, downlu ya da başka engeli olan birine, ‘siz bağımsız iş yeri açamazsınız’ diye bir şart koşmanın ne kadar vicdani olduğunu sorgulamanızı istiyorum.”
‘Partiler üstü’
Araştırma Komisyonu Başkanı, AK Parti Milletvekili Kemal Çelik, “TBMM olarak bizim görevimiz şu: Biz, eğer yasal bir engel varsa hemen yeni yasal düzenlemeleri yapacak düzeyde bir anlayışa sahibiz. Partilerüstü görüyoruz bunu, hiç siyaset yapmadık şu ana kadar, yapmayı da düşünmüyoruz. Siyaseti Meclis’te yapıyoruz ama çocuklarımızın olduğu yer her zaman siyaset üstüdür. Yasal olarak biz ne yapacaksak hepsini yapmamız gerekiyor” dedi.
Kamu spotlarına sert eleştiri
Komisyonda konuşan İstanbul Ticaret Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler öğretim üyesi Prof. Dr. Mim Kemal Bülent Öke, down sendromlu bir kız babası olduğunu belirterek, engellilerle ilgili farkındalık yaratmak maksadıyla yayımlanan kamu spotlarına değindi. Öke, şunları kaydetti:
“Kamu spotlarını gördüğümde tüylerim diken diken oluyor. Orada son derece çirkin bir engelli görüntüsü belirir ve, ‘Sizin de başınıza gelebilir’ söylemleri dile getiriliyor. ‘İleride ben de engelli olabilirim’ diye engellilere sahip çıkmak, bir tür ticarettir, bir tür geleceğe yatırımdır ve bu son derece yanlıştır. Topluma bu şekilde anonsların yapılmaması lazım.”