Kürt sorunu benim sorunum!

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, merakla beklenen Diyarbakır mitinginde, Kürt sorununun çözülememesinin nedeni olarak BDP ve CHP’yi gösterdi. Kürt sorunu ile ilgili 2005’deki sözlerinin arkasında olduğunu belirten Erdoğan, CHP’nin Kürt sorununun müsebbibi ve kaynağı, BDP’nin de istismarcısı olduğunu vurguladı. BDP ve CHP’yi sivil faşist olarak niteleyen, BDP’ye terör örgütü diyen Erdoğan, Kürt sorunu ve açılımı konusunda net mesajlar vermemeyi tercih ettiği konuşmasında, “Benim için ne Türk milliyetçiliği var, ne Kürt milliyetçiliği var” dedi. Erdoğan, “BDP PKK’nın gücünü alarak bizi bölmek istiyor” diye konuştu. Diyarbakır’a kucaklaşmaya geldiğini belirten Erdoğan, “Kardeşler arasında hesaplaşma yoktur, helalleşme vardır. Ben sizlerle helalleşmeye geldim” dedi. Erdoğan, çok tartışılan “Kürt sorunu yoktur” sözüne de açıklık getirerek, “Bu ülkede Kürt sorunu vardır, adına Güneydoğu sorunu deyin, ne derseniz deyin. Ölene kadar Kürt sorunuyla ya da Güneydoğu sorunuyla mı yatıp kalkacağız? Helalleşme sürecini 2005 Ağustos ayında başlattık, 2009 yılında Demokratik Açılımı, Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi’ni biz başlattık” diye konuştu. Elazığ’da BDP’li bir yetkilinin MHP’yi desteklemeye yönelik sözler sarf ettiğini belirten Erdoğan, yakında bununla ilgili kasetin yayınlanabileceğini dile getirdi.

“Kardeşlerim”
Erdoğan, 2 saat geç geldiği Diyarbakır istasyon meydanındaki konuşmasında şunları söyledi:
PATENTİ CHP’YE AİT: Bu ülkede zulmü birlikte yaşadık, birlikte mazlum olduk, CHP’nin tek partili döneminin, CHP zulmünün, CHP baskısının faturasını hep birlikte ödedik. Şu anda, yüzlerine maske takıp, işbirlikçilerinin desteği ile buraya gelenler, aslında burada yaşanan zulmün bizzat mimarlarıdır. Kürt meselesinin patenti, CHP’ye aittir. Kürt sorununun müsebbibi, CHP’dir.
BDP TERÖR ÖRGÜTÜ: Kürt kardeşim. Yıllarca CHP zulmünü yaşadın. Şimdi de, BDP terör örgütünün zulmünü, baskısını, özellikle de faşizmini yaşıyorsun. Bir zulümden kurtulmaya çalışırken bir başka zulme maruz kalıyorsun. Biz eser üretiyoruz onlar terör üretiyorlar.
BU ÜLKEDE KÜRT SORUNU VARDIR: Sevgili Kürt kardeşim. Bu meseleyi evvelallah biz çözeriz. 2005 yılında, burada, Diyarbakır’da ne dediysem, bugün de onu söylüyorum, bugün de o sözün arkasındayım. Bu ülkede Kürt sorunu vardır, adına Güneydoğu sorunu deyin, ne derseniz deyin. Ölene kadar Kürt sorunuyla ya da Güneydoğu sorunuyla mı yatıp kalkacağız? Helalleşme sürecini 2005 Ağustos ayında başlattık, 2009 yılında Demokratik Açılımı, Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi’ni biz başlattık. Çözüm sürecinin zeminini olgulaştırdık.
Erdoğan’ın dün miting konuşmasında değindiği bir konuşma ve bu konuda kullandığı ifadeler dikkati çekti. Erdoğan, “CHP’ye kim sahip çıkıyor biliyor musunuz, BDP sahip çıkıyor. BDP bunları kullanıyor ve bunlara kucak açıyor, Hakkari’de nasıl kucak açtıysa. Diyarbakır’da da aynı şekilde BDP CHP’ye kucak açıyor. BDP’nin ilgilerinden bir tanesi açıklama yapıyor. Ses kayıtları öyle zannediyorum ki bugün yarın yayınlanabilir. Ne diyor biliyor musunuz, ’Elazığ’da biz güçlü değiliz dolayısıyla MHP’yi destekleyelim’. Kürt meselesinin patenti CHP’ye aittir; Kürt meselesinin istismarı da BDP’ye aittir. Benim Kürt kardeşim, CHP zulmünden kurtuldu ama maalesef bu sefer de BDP zulmüne maruz kalıyor” dedi.

Kepenkler kapandı
Erdoğan’ın miting alanına geçtiği güzergâhta olan Bağlar ilçesinde kepenkler kapatıldı. Devriye gezen polis arabalarına molotof kokteyli atıldı. Erdoğan’ın miting yapacağı İstasyon Meydanı’nın girişi olan Akkoyunlu Caddesi’nde de ses bombası patladı. Bağımsız milletvekili adayı Emine Ayna’nın seçim irtibat bürosu önündeki 200 kişilik gruba polis müdahale etti.

BDP’lilere derslerini vermek lazım!
Bunlara göre ’Apo Peygamberdir’, bunu da ilan ediyorlar. Ya siz hangi yüzle kalkıp da böyle bir organizasyonu yapıyorsunuz? Bu sadece fitnedir, fesattır, üç beş oy alabilmek için bu yola gidiyorlar. Bilmeyenler bunları bilsin, duysun. Ona göre 12 Haziran’da bu bağımsızlara bu BDP’lilere gereken dersi vermemiz lazım. Birileri çıkıp ‘devletin imamlarının arkasından namaz kalınmaz. Gerekirse bu camileri de ele geçiririz’ diyor. Haddini bil, haddini. Neyi ele geçiriyorsun sen? 12 Haziran bunlara haddini bildirme günü olacak.